Yalnız hissetmek arkadaş eksikliğinden çok daha öteye giden bir duygudur. Yalnızlık çoğu zaman boşluk duygusuyla birlikte anılıyor. İnsanlarla anlamlı ilişkiler kuramayan herkes yalnız hissedebilir. Peki bu duygu neden 30’lu yaşlardan önce zirve yapıyor hiç düşündünüz mü? Neredeyse herkes 30’a beş kala çanların kendisi için çalmaya başladığını düşünüyor. İyi bir kariyer hedefi, evlilik ya da tek başına eve çıkma arzusu… Bunlardan biri ya da bir kaçı eksik olduğunda kendimizi başarısız ve mutsuz hissediyoruz. Bu durum ise yalnızlık duygusunu tetikliyor. Gelin bu konuya yakından bakalım.
Üniversiteden sonra yalnızlık büyüyor
20’li yaşlar dediğimiz zaman hepimizin aklına eğlenceyle çevrili bir hayat geliyor. Ancak 2016 yılında yapılan bir araştırma bu yaşlarda yalnızlığın zirve yaptığını gösteriyor. 2017 yılında yapılan benzer bir çalışma yalnızlığın yanı sıra 25 – 30 yaş aralığındaki insanların para ve kariyer sorunları yaşadığını da ortaya koyuyor. Y kuşağının sorunları üzerine yoğunlaşan terapist Tess Brigham’a göre yalnızlık hissinin artmasının pek çok nedeni var. İlk olarak insanların çoğu 30 yaşına gelmeden önce evlenmeleri ve muhteşem bir kariyere sahip olmaları gerektiğini düşünmekte. Terapist Brighm, bunlardan biri eksik kaldığında insanların kendilerini yalnız, mutsuz ve başarısız hissettiklerini belirtiyor.
Yalnızlığın tek sebebi aynı anda çok fazla sorumluluk üstlenmek mi?
Hayatımızın neredeyse ilk 20 yılı macera ve heyecan dolu geçerken aynı zamanda kim olduğumuzu ve nasıl bir hayat yaşamak istediğimizi belirleyerek geçiyor. Bu süreçte başkalarının hayatı kendi hayatımız için örnek oluyor. Tess Brigham, 25’li yaşlardan sonra başarısız ve yalnız hissedilmesinde sosyal medyanın etkili olduğunu iddia ediyor. Sosyal medyadaki insanlar -ünlüler dahil- sizden daha iyi bir hayat yaşıyor gibi görünüyorsa bu durum sizin başarısız olduğunuza inanmanıza neden oluyor. Sosyal medyanın olumsuz etkisine ek olarak üniversiteden sonra arkadaşlık kurma yeteneğinde azalma görülüyor. Üniversitedeyken siz istemeseniz bile yurtta oda arkadaşınız ya da sınıfta sıra arkadaşınız oluyor. Fakat üniversiteden sonra başkalarıyla ilişki kurmak oldukça zorlaşıyor. Mezun olduktan sonra şehrin / ülkenin dört bir yanına dağılan arkadaşların her biri kendi yolunu çizmeye çalışıyor. Bu süreçte arkadaş edinmek daha zor ve karmaşık bir hale geliyor.
Yalnızlık döngüsü neden devam ediyor?
Yalnızlık konusunda yapılan çalışmaların neredeyse tamamı sosyal medyadan kopmamız konusunda ısrar ediyor. Uzmanların standart tavsiyesi fazlasıyla basit; Instagram DM’den mesaj atmak yerine insanlarla yüz yüze tanışmak için dışarı çıkın! Peki, her şey bu kadar basitse neden hala yalnız hissediyoruz?
Sosyal medyada büyüyoruz
Facebook beğenilerinden Tinder swipe’larına kadar sosyal medyadaki her şey beynimizi sadece olumlu olana odaklıyor. Haliyle hızlı tempolu bir dünyada mutluluğu sosyal medyada arıyoruz. Netflix sayesinde en sevdiğimiz dizinin yeni bölümünü izlemek için gelecek haftayı beklemek zorunda kalmıyoruz. Telefonlarımızdaki hızlı internet, bize beş saniyede dünyanın tüm bilgilerini veriyor. Ve arkadaşlık söz konusu olduğunda aynı hızla akan bir ilişki modeli arıyoruz. Pek çoğumuz kendi hatamız olmayan bir kısır döngünün içindeyiz. Yalnız olduğumuz için damgalanmaktan korkuyoruz ve bu yüzden kendimizi bir adım daha geriye çekiyoruz. Bu ise bizi daha fazla yalnız hissettiriyor. Klinik psikolog Carla Manly, bu döngünün yıkıcı sonuçlarının olabileceğini vurguluyor.
Ne yapabilirsiniz?
Yalnızlığın üstesinden gelmenin en basit yolu duygularınızı kabul etmekten geçiyor. Duygularınızı kabul ettikten sonra dışarı çıkıp kendinizi iyi hissedecek bir şeyler yapmak kolaylaşıyor. Vakit geçirmek istediğiniz kişi tarafından reddedilebilirsiniz. Bu durum normal olduğu kadar korkutucudur. Ancak birilerine müsait olup olmadığını sormadan yalnızlığın üstesinden gelemeyebilirsiniz. İş yerinde öğle yemeğini tek başınıza yemek yerine bir arkadaşınıza birlikte yemek yemeyi teklif edebilirsiniz. Terapist Brigham’a göre karşı tarafın hayır demesinin çok fazla bir önemi yok. Çünkü reddedilmek yalnızlıktan kurtulma sürecinin doğal bir parçasıdır.
Yalnızlık döngüsü nasıl kırılır?
İster arkadaşlık ilişkileri ister farklı hayat hedefleri olsun, reddedilme güçlenmenin anahtarı olabilir. Eğer reddedilmekten gerçekten korkuyorsanız yalnızlık döngüsünden kurtulmak için şu adımları izleyebilirsiniz:
- Ayda bir kitap oku
- Her gün bir film izle
- Podcast dinle
- İş planı, kitap konuları ya da film notu gibi harika olan her şeyi yaz
- Egzersize başla
- Alkol ya da sigara içmeyi bırak
Hayat her zaman siyah ya da beyaz değildir. Bir kişinin kendisini yalnız hissetmesinin birden fazla nedeni vardır. Yeni insanlarla tanışmak ve daha fazla dışarı çıkmak size mutlaka yardımcı olacaktır. Ancak belirtilerinizin daha karmaşık olduğunu veya yalnızlığın daha büyük bir sorundan kaynaklandığını düşünüyorsanız bir uzmana danışmaktan çekinmeyin.
Bu içeriğimiz ilginizi çektiyse;
Duygularınıza Yön Verin! Yalnızlıkla Başa Çıkmanın 12 Basit Yolu ve Yalnızlık: Hayattan Uzaklaştıran Bu His Birini Gerçekten Öldürebilir Mi? başlıklı listelerimize göz atmanızı tavsiye ediyoruz!?