Bugün umut ve mutluluk ile özdeşleştirdiğimiz bir renk. Evet, o renk mavi. Mavi renginin icadı bizi çok önemli ve ilgimizi çekecek dönemlere götürüyor.
Ancak bunun öncesinde ‘renk’ sözcüğünün icadına bakmamız gerekiyor. Kronolojik bir sıralama olmasa da, akademi yankı uyandıran bu konuya kısaca bakmak faydalı olacaktır. Hiç tahmin etmeyeceğimiz muhteşem yolculuğu ile günümüze uzanan ‘mavi’nin hikayesi…
Akademik dünyadan örnekle; renklerin icadı
Renk sözcüğü, ilk insanlardan beri varlığını sürdüren bir olgu. Ancak buna karşın bilimsel bir tanıma konu olmamıştı. Ta ki, 1676 yılına dek. Bu tarihte Newton olaya müdahale etti ve ‘renk’ olgunun ne olduğunu söylemeye başladı. Ona göre renk; “Beyaz ışığın tayfıdır, yani nesnelerin rengi yoktur. Newton, beyaz ışığın renkli ışınlardan oluştuğunu göstermek için, karanlık bir odaya küçük bir delik açmış. Açtığı bu deliğe bir prizma yerleştirerek gün ışığını bu prizmadan geçirmiş. Ve böylece renklerin mor, lacivert, mavi, yeşil, sarı, turuncu ve kırmızı olarak ayrıştığını görmüştür. Ayrışan bu renkler tekrar birleştirildiğinde ise beyaz ışık yani gün ışığı elde edilmiştir. Newton tarafından ortaya çıkarılan bu bilgi sanatta devrim yaratmıştır. Özellikle de İzlenimciler, Newton’un renk teorisine göre ışığın nesne üzerinde yarattığı rengi resmetmişlerdir. Işığın prizmadan geçmesi sonucu oluşan renkler.”
Öte yandan Metin Sözen ile Uğur Tanyeli’nin 1992 yılında yazdıkları bir kitap var. ‘Sanat Kavramları ve Terimleri Sözlüğü’ adını taşıyan eserde renk sözcüğünün tanımı şu şekilde yer alıyor:
“… Işığın kendi öz yapısına ve nesneler üzerindeki yayılımına bağlı olarak göz üzerinde yaptığı etkidir.”
Söz konusu olan; “bu etki dâhilinde rengin fizik olarak, fizyolojik ve psikolojik özellikleri söz konusu. Newton’un prizmasından geçerek oluşan renklerden biri olan mavi de, tüm renkler gibi bu etkilere sahip.”
Peki mavi rengi? İşte fiziksel sistemde bu renk;
“Fiziksel sistemde renk, ışınların ölçülebilir ve rakamlarla ifade buluyor. Işığı oluşturan renkli ışınların nesne tarafından yansıtılması ve emilmesi ile de insanlar nesneleri renkleriyle algılarlar. Örneğin, beyaz bir nesne tüm ışınları yansıtması nedeniyle beyaz görülürken bu renk, bir nesne ise mavi ışını yansıtıp diğer renk ışınlarını emdiği için mavi görülmektedir. Retina kısmında var olan ‘renge duyarlı sinirler, rengi, ışığın göze ulaşması sonucunda algılıyor. Ardından kimyasal enerjiye dönüşerek beyne ulaşır. Ardından beyinde anlam kazanıyor.’ Sonuç itibariyle fizyolojik açıdan renkler gözde ve beyinde oluşan bir yanılsamadır. Bu yanılsama ışık, göz ve beyin arasındaki koordinasyonla gerçekleşir. Kırılma açısı, dalga boyu ve titreşim sayıları da renklerin fizik özellikleri arasında yer almaktadır. Sözünü ettiğimiz rengin frekansı (titreşim sayısı) 680 ile 620 THz arasındadır. Dalga boyu ise 450 ile 485 nm arasındadır. Kısacası, mavi dalga boyu en kısa, en fazla kırılan ve titreşim sayısı en yüksek olan renktir.”
Umudun rengi olan mavi renginin psikolojik etkileri;
“Renklerin insanlar üzerindeki psikolojik etkileri, rengin, insan beynindeki diğer bilgilerle beraber algılanmasından dolayı farklılık gösterir. Renklerin psikolojik etkilerine dair ressam olan Vasili Kandinsky, bir ifadeyi aktarıyor. Onun aktardığı bu ifadeye göre; “Sıcak renkler kan basıncını yükseltir, soğuk renkler düşürür… Renk psişik bir titreşim uyandırır. Fiziksel görme hemen ikinci bir olay olarak psikolojik tepkiyi uyandırır. Sıcak kırmızının uyarıcı etkisi vardır. Çünkü kana benzemektedir, yarattığı izlenim acılı, üzücü olabilir. Burada renk üzücü etki yapan başka bir fiziksel olayı canlandırmaktır.”
“Yatıştırıcı ve dinlendirici etkiye sahip olan soğuk renkler, güven, huzur, üretkenlik, sorumluluk, düzen, ferahlık, barış, özgürlük gibi duyguları çağrıştırır. Aşırı dozda kullanıldıklarındaysa kasvetli, hatta moral bozucu, etki yaratabilir, tembellik, ağırkanlılık, hayalperestlik ve duygusallık uyandırabilirler.”
Bu renk, soğuk bir renktir. Ve “insan psikolojisine huzur, rahatlık ve sakinlik veriyor…”
“Adı geçen renk, sinir sistemini etkileyip kişiyi sakinleştiren, rahatlatan bir etkiye sahiptir. Üçlü ana renk grubunda yer alan tek soğuk renk olan mavinin açık ya da koyu tonları, insan psikolojisinde değişik etkiler uyandırıyor. Örneğin; mavi koyulaştıkça ya da siyaha yakınlaştıkça insanı daha çok içine çekip insanda keder, hüzün ve sıkıntı duygularını uyandırmaktadır. Mavi renk siyahtan uzaklaştıkça karamsarlık ve çekicilik etkisi azalmaya başlıyor. Açık tondaki bir mavi insanda sonsuzluk etkisi yaratırken insanın bakışları mavide engel tanımadan sonsuzluğa ulaşmaktadır. Çünkü mavi suyun ve havanın veya gökyüzünün ve denizlerin rengidir. Su ve havanın berraklığına yaklaşan mavinin dinlendirici etkisi de artar. Özellikle havuz öğesi Osmanlı mimarisinde önemli bir fonksiyona sahip. Bunun sebebi su sesinin insanda genellikle açık mavi denizleri çağrıştırması. Bu dönemde su sesinin insan üzerinde rahatlatıcı etkisinden oldukça fazla yararlanılmış, özellikle sinirsel hastalıkların tedavisi için insanların yaşadığı alanlarda karşımıza çıkıyor.
Günümüzdeyse yatak odaları ve hastanelerde insanın gözünü rahatlatması ve insanı iç huzura kavuşturması için tercih edilmektedir. Açık mavinin insan ruhunda soğukluk, yalnızlık ve hüzün etkisi yaratması bu rengin insan düşüncesinde yoğun bir duygulanım yaratacak düzeyde bir renk olmasından kaynaklanıyor.”
Bu renk nasıl ortaya çıktı?
Peki umudun, mutluluğun ve hatta huzurun da rengi olarak bildiğimiz bu renk nasıl ortaya çıktı?
Erken antik çağda, mavi pigmentler azurit ve lapis lazuli gibi ezilmiş değerli taşlar sayesinde çıktı. Bu değerli taşlar, eski bir Pers efsanesinin gökyüzünün bile mavi olduğunu belirtti. Böylece mavi renginin hikayesi de bir anlamda başlamış oldu.
Bu mavi pigmentleri yapmak, oldukça maliyetli bir sürece işaret ediyor. Çünkü bunlar eski zamanlarda Afganistan’ın Badakhshan bölgesinin yüksek dağ geçişlerinde çıkan lapis lazuli ile mümkündü. Daha sonra bakın bu iş nerelere uzandı; Deve kervanları ile Mezopotamya, Mısır, Türkiye, Yunanistan ve hatta Afrika’nın derinlikleri… Bu madenler 6.000 yıldan fazla bir süredir çalışıyor.
Eski Mısır’da Lapis Lazuli ne kadar önemliydi?
Ve şimdi de insanlığın en gizemli dönemlerinden birine uzanıyoruz.
Malum Eski Mısır, oldukça gizemli öyküler barındırıyor. Bu dönemde özellikle hsbd-iryt olarak adlandırdıkları lapis lazuli’nin canlı koyu mavi rengini çok beğendiler. Onlar, bu özel taşın firavunu, ölümlü bedeninin ölümünden sonra da başarılı bir biçimde öbür dünyaya yönlendirmeye yardımcı olabileceğini düşünüyorlardı.
Mısırlılar da göz makyajı olarak ezme yöntemiyle ortaya çıkmış olan lapis lazuli yakınında tutmuş. Onların Lapis lazuli ile yaptıkları boncuklar ve süslemeler, Mısır’daki Naqada’daki hanedan öncesi zamanlardan kalma mezarlarda var. Uzun hanedanlı Mısır tarihi boyunca mücevher, muska ve dini nesnelerde yaygın olarak kullanılmıştır. Lapis lazuli takıları, Mezopotamya, Pakistan’daki Mehrgarh ve Kafkasya’nın eski medeniyetlerinden mezarlarda da bulunmuştur.
Mısır Mavisi’nin icadı ve kullanım süreci
Eski Mısırlılar, sanatlarında kullanılmak üzere yeni pigmentler icat etmeye başlayarak mevcut renk paletini genişletti. Ayrıca saflığını ve mukavemetini arttırmak için bir pigmentin yıkanmasını kullanan ilk kişilerdi.
MÖ 2500 civarında, dünyanın ilk sentetik pigmenti Mısır mavisi olarak bilinen şeyi icat ederek ezilmiş değerli taşlardan yapılmış gerçekten pahalı mavi pigment kullanmak zorunda kalmanın bir yolunu buldular. Bu berrak, parlak mavi pigment, kireç, bakır, alkalai ve silisleri öğütmek ve bir fırında yaklaşık 800-900 santigrat dereceye kadar ısıtmak için ortaya çıktı.
İnsanlar daha sonra ısıttıkları karışımı küçük pigment topları haline getirdi. Mısırlılar bunu, tapınaklarının ve mezarlarının duvarlarını boyamak ve papirüs parşömenlerini süslemek için yaptılar. Doğal olarak oluşan mineral cuprorivaite ile aynı kimyasal bileşime sahiptir ve Mısırlıların boncuk ve ushabti sırlamak için kullanmayı sevdikleri mavi fayans yapmak için de kullanılmıştır.
Bu renk Eski Mısır mitolojisinde simgesel anlam içermeye başladı
Renk kullanımı her zaman son derece sembolik oldu. Bununla birlikte Eski Mısır mitolojisinde mavi gökyüzü ve sularla ilişkili hale geldi. Mavi gökyüzünün rengidir ve erkek prensibini, gökyüzü tanrılarını ve cennetin tanrılarını temsil ediyor. Derin mavi suların derinlikleri, kadın ilkesini ve daha derin, gizli yaşam gizemlerini temsil ediyordu.
Bilim, Mısır tanrılarının saçlarının canlı mavi lapis lazuli’den yapıldığı düşünüyor.
Büyük Theban tanrısı Amen gizli olan olarak biliniyordu ve cildinin rengini maviye değiştirebiliyordu, böylece gökyüzünde uçarken görünmez hale getirilecekti. Söz konusu renk, güneşin ilk kez doğduğu gün dünyanın ilkel taşkınlarının sularından doğduğu söylenirken yaşam ve yeniden doğuşla ilişkilendirildi.
Mısır Mavisi olarak ün salan bu renk daha sonrasında oldukça geniş bir coğrafyaya yayıldı
Mısır mavisi üretimi Mezopotamya, İran, Yunanistan ve Roma’ya yayıldı. Romalılar ‘caeruleum’ olarak bildikleri mavi pigmenti üretmek için fabrikalar kurdular. Bugün antik sitelerde dolaşırken, tapınaklara, mezarlara ve amfitiyatrolara hayranlıkla bakarken, duvarların, sütunların ve tavanların renkten arınmış olduğunu görüyoruz.
Ancak antik çağda, bu eski yapılar kralların, tanrıların ve kahramanların portrelerini tasvir eden parlak boyalı fresklerle şatafatlı olurdu. Sadece birkaç izole yerde bu boyalı süslemelerin parçaları korunmuştur, ancak şimdi British Museum’daki bilim adamları eski binalarda ve eserler üzerinde Mısır mavisi izlerini tespit eden bir teknik geliştirdiler.
Bunu yapmak için eser üzerinde kırmızı bir ışık parlıyor ve eğer Mısır mavisinin en küçük izi bile varsa, ışıldama verecek. Bu ışıldama insan gözü tarafından görülemez, ancak kızılötesi ışığa duyarlı bir cihazdan alınabilir.
Şimdiye kadar uzmanlar, bu tekniği, tanrıça Iris’in heykeli de dahil olmak üzere Atina’daki Parthenon heykelleri ve Nebamen’in Theban mezarından duvar resimlerinde mavi pigmenti tespit etmek için kullandılar. Roma mavisi sonunda Mısır mavisi kullanım dışı kaldı ve onu üretme yöntemi tarihe kayboldu.
Han Blue – Antik Çin pigmenti mavi tonu
Antik Çinliler, M.Ö 1045 civarında Han mavisi olarak nam salan ve kimyasal bileşimde Mısır mavisine çok benzeyen mavi bir pigment geliştirdi. Aradaki en büyük fark ise; Mısırlılar kalsiyum kullandı, Çinliler ise mavi pigmentlerini yapmak için toksik ağır metal baryum ve hatta kurşun ile cıva kullanmayı uygun gördü.
Bazı uzmanlar, bu iki pigmentin buluşunun birbirinden tamamen bağımsız olduğuna inanırken, diğerleri Mısır mavisinin nasıl üretileceğinin bilgisinin, erken Çinli kimyagerlerin kalsiyum yerine baryumu denediği ve kullanmaya başladığı İpek Yolu’ndan Çin’e gittiğini ileri sürüyor.
Umudun renginin Antik Yunanistan’da kazandığı anlam
Eski Yunanlılar, açık mavi rengin kötülüğü uzak tutma gücüne sahip olduğuna ve kötü ruhların bir eve veya tapınağa yaklaşmasını engellediğine inanıyorlardı. Aslında, evinizde veya nazardan kurtulmak için bir göz motifiyle Türkiye ve Yunanistan’da mavi muska satın alabilirsiniz.
MÖ 1700 yılından kalma Santorini’deki gömülü Akrotiri kentinin duvar resimlerinde, insanlara mavi değerli taşlardan yapılmış bilezikler, kolyeler ve halhallar giyilir ve gençlerin saçlarının traşlı kısmı mavi boyalıdır. Yunanlılar, renkleri ‘açık’ veya ‘koyu’ olarak sınıflandırdıkları için mavi renk için özel bir sözleri yoktu.
Bu yüzden herhangi bir koyu renk tonu için ‘kyaneos’ kelimesini ve açık renk tonları için ‘glaukos’ kelimesini kullanırlardı. Aslında, antik uygarlıkların hiçbiri, renk onlar için çok önemli olmasına rağmen, mavi için uygun bir kelimeye sahip değildi. Guy Deutscher, “ Dil Camından ” kitabında renk kelimelerinin belirli bir sırayla tüm dillerde nasıl göründüğünü anlatır, beyaz ve siyah kelimelerin önce görünmesi, daha sonra kırmızı, sarı ve yeşil, her zaman gelen son mavi olur.
Mavi renk hakkındaki teknik bilgilere de göz atalım
Mavi, resim boyamada ve geleneksel renk teorisi ve RGB renk modeli ‘ndeki üç ana renkler pigmentlerinden biridir. Görünür ışık ‘ın tayfı üzerinde menekşe ve yeşil arasında uzanır. Göz yaklaşık 450 ile 495 nanometre arasında baskın dalga boyu olan ışığı gözlemlerken maviyi algılar. Çoğu mavi, diğer renklerin hafif bir karışımını içerir; gök mavisi biraz yeşil içerirken lacivert biraz menekşe içerir. Açık gündüz gökyüzü ve derin deniz Rayleigh saçılması olarak bilinen optik bir etki nedeniyle mavi görünür. Tyndall etkisi adı verilen bir optik etki, mavi gözler ‘i açıklar. Havadan perspektif adı verilen başka bir optik etki nedeniyle uzaktaki nesneler daha mavi görünür.
Genellikle 400-490 nm arasındaki dalga boyları mavi kabul edilir. RGB renk düzeninin üç ana renginden en kısa dalga boylu olanıdır. HSV renklendirmesine göre karşıt rengi sarıdır. RYB renklendirmesine göre ise karşıt rengi turuncudur. Kökeni Arapça dilindeki ‘mai’ kelimesidir.
Umudun rengine köken bilimi açısından bakarsak;
Arapça “ma” su anlamına gelmektedir. Mavi sözcüğü Arapça “su gibi” anlamına gelen Ma’i sözcüğünden Türkçe’ye geçti. Kâşgarlı Mahmud’un 1073 yılında Arap milletine Türkçe öğretmek için yazdığı sözlük olan Divân-ı Lügati’t-Türk isimli eserinde çaqır (çakır) ve gök (kök) sözcükleri mavi rengin karşılığı olarak yer alıyor. Bu sözcükler, günümüzde de yer yer mavi rengini ifade etmek için karşımıza çıkıyor.
Mavi renginin farklı kültürlerdeki yansımaları da söz konusu
Azurro, İtalya’nın ulusal rengi. Bu renk, açık mavi bir renk.
Mavi, Hindistan’ın ulusal spor rengi. Bu renk, aynı coğrafyada laikliği temsil ediyor.
Mavi rengi, çevresi okyanusla veya denizle çevrili ülkelerin bayraklarında da yer alıyor (Örneğin, Avustralya).
Mavi rengi, beyaz renk ile birlikte; Somali, İskoçya, Finlandiya, Guatemala, Honduras, Yunanistan, İsrail, Nikaragua gibi ülkelerin ve Birleşmiş Milletler’in bayraklarında barışı temsil etmek amacıyla kullanılıyor.
Mavi, sarı ile birlikte İsveç, Kazakistan, Ukrayna, ve Barbados ülkelerinin, yeşil ile birlikte Brezilya’nın, kırmızı ile birlikte Kolombiya, Venezuela, Ekvador, Çad, Romanya, ve Moldova ülkelerinin bayraklarında kullanılır.
Türkler ise genellikle bayraklarında mavi ve mavinin tonlarını önemsemişler. Örneğin:
- Göktürk bayrağı
- Gagavuz bayrağı
- Azerbaycan bayrağı
- Kazakistan bayrağı
- Doğu Türkistan bayrağı
- Irak Türkmenleri (Türkmeneli) bayrağı
- Hazar Devleti bayrağı
- Büyük Selçuklu Devleti bayrağı
- Karamanoğulları bayrağı
- Akkoyunlular bayrağı
- Kazak Hanlığı bayrağı
- Türkistan Millî Devleti bayrağı
- İdil Ural Devleti
- Altay
- Balkar
- Karaçay
- Kalpakistan
- Taymir
- Tuva
- Yakutistan
Son olarak mavinin Yahudilik inancında da önemli bir yeri olduğunu eklemeliyiz. Bu kültüre göre mavi, gök ve denizin rengi olduğundan tanrısallık vasfını simgeliyor.