Öğrensek bile ertesi gün yine günlük hayatımıza aynen devam edeceğimiz vücudumuz hakkında bilmediğiniz 15 gerçek:
1 – Vücudumuz aspirin üretebiliyor
Meyve ve sebze tüketimi, vücudumuzun kendi aspirinini üretmesine yardımcı oluyor. Journal of Agriculture and Food Chemistry’nin çalışmaları, benzoik asit ile meyve ve sebzelerdeki doğal maddeleri alan deneklerin, aspirinin asıl ana maddesi olan acı dindirici ve mikrop karşıtı madde olarak bilinen salisilik asitleri kendi başlarıına üretebildiklerini öne sürüyor.
2 – İş yerinde biraz kestirmek patronunuzun işine gelir
20 dakikalık bir uyku, sizi daha atik yapar, ruh halinizi yükseltir ve üretkenliğinizi arttırır. The Art of Napping at Work (Larson Publications,1999)’un yardımcı yazarı William Anthony: “Gün içinde yapılan kısa süreli uykuların etkisi saatlerce sürer” diyor ve bu uykuların kalbinize de iyi geleceğini ekliyor. Yunanlı yetişkinlerle yapılan 6 yıllık bir çalışmanın sonucunda görüldü ki, haftada en az 3 kez, gün içinde kısa süreli uyuyan insanların kalp hastalıklarından ölme riskleri %37 daha az.
3 – Cinsel boşalma erkeklerde hapşırmaya sebep olabilir
Bazı erkekler boşalma sonrası baş ağrısı, acı ya da hapşırmayla karşılaşabiliyor. Orgazm sırasında sinir sistemindeki faaliyetlerin artması bu baş ağrılarını tetikliyor olabilir. Hapşırmanın nedeni ise orgazm merkeziyle, esneme ve hapşırma merkezlerinin birbirlerine çok yakın olmasından kaynaklanıyor.
4 – Herkesin kendine has bir dil izi vardır
Tıpkı parmaklar gibi dil de kendine has bir organdır. Dil hem geometrik şekil hem de fizyolojik doku olarak kendine has bir yapıdadır ve bu kimlik tespit işlemlerinde de kullanılabilir.
5 – Beyaz ten zaman içinde evrimleşti
Bir zamanlar hepimizin ten rengi siyahtı. Bunun dayanağı olarak, ilk insanların Afrika’da yaşadığının kanıtlanmış olması gösteriliyor. Beyaz tenin sebebi, insanların ekvatordan uzaklaşmalarıdır. Ten normalde, krem rengine yakın bir beyaz renktir. Tenin hemen altındaki kan damarları ise tene hafif kırmızı bir renk verir. Sarı renk pigmentler de yüzeyi oluşturur. Kahverengi tonlardaki melanin ise ultraviole ışığa göre renk değiştirir. Bu dört element birleştiğinde de dünyanın farklı yerlerindeki insanların ten renklerini ortaya çıkıyor.
6 – Vücudun deri olarak en kalın yeri ayaklar
Ayağın iç kısmı ve tabanındaki derinin kalınlığı 4mm’dir ve vücuttaki en kalın deri tabakasıdır. Topuk kısımları da ayağın en kalın deri bölgesini oluşturur. Ayrıca bu bölge, vücudun en çok ter bezi bulunan bölgesi olarak da bilinir.
7 – Apandisit sanıldığı kadar da kullanışsız değil
Uzun süredir kötülenen, işlevsiz ya da gereksiz olduğu düşünülen apandisitin bağırsaklarda yararlı bakterileri barındırmak gibi bir fonksiyonu var. Sindirmeye yardımcı olan apandistteki yararlı bakteriler, ishal hastalığı durumunda bağırsakların tamamen boşalmasını sağlar ve sonrasında da tekrar düzene sokar.
8 – Sabahları boyumuz daha uzundur
Boyumuz sabahları, akşama kıyasla daha uzundur. Bunun sebebi, omurilik disklerimizdeki akışkan sıvılardır ve bu sıvılar biz uyurken yenilenirler. Günün yorgunluğu ve stresi, bu sıvıların çekilmesine sebep olur ve boyumuz biraz kısalır.
9 – İnsan bedeni geceleri parlar
İnsan bedeninin, insan gözünün göremeyeceği bir oranda ışık yaydığı, yapılan araştırmalarca öğrenildi ve bu araştırmalar sonucu ortaya çıkan parlayan insan bedenlerinin resimleri, Japon bilim adamlarınca yayınlandı. Bu resimlerde ilk kez biyoluminesans (karanlıkta ışık yayan) insan bedeni resimleri yayınlanmış oldu. Yıllardır her canlının etrafına ışık yaydığı bilinse de, ışık saçan insan bedeni bir kamerayla ilk kez kaydedilmiş oldu. Çok ilginçtir ki, en çok ışık saçan yerler, deneğin vücudunun termal olarak en çok faaliyet gösterdiği yerler değildi.
10 – Mide her üç günde bir yeni bir mide zarı üretir
Hava alanında güvenlik kontrolünde size sorun çıkartabilecek tek tehlikeli sıvı vardır, o da midenizde bulunur. Midemizdeki hücreler her türlü endüstriyel maddeyi ve metal tehditleri eritebilecek hidroklorik asit ve aşındırıcı bileşenler salgılar. Midenin içindeki bu duvar günlük yemeklerimizin öğütülmesini sağlar ama bunun yanında bu sıvıların mide zarına da zarar vermesini engeller.
11 – Vücudumuzun duruş şekli hafızamızı etkiler
Evlilik yıl dönümünüzü hatırlayamıyor musunuz? O zaman tek dizinizin üzerine çökmeyi deneyin. Hafızalarımız çoğunlukla vücudumuzun hareketleriyle etkileşim halindedir. Bir koku ya da bir ses, bizi birden çocukluğumuza götürebilir. Bu bağlantı çok bariz ya da çok alakasız bir şekilde olabilir. Son yıllardaki bazı araştırmalar bu ilişkileri açıklığa kavuşturuyor. 2007 yılının Ocak ayında yayımlanan bir makalede, geçmişe dair anılar ve hatıralar, o an vücudumuz nasıl duruyorsa tekrar o hale gelindiğinde daha rahat hatırlanabildiğini iddia ediyor.
12 – Büyük beyin sıkışık bir diş yapısına sebep oluyor
Evrim mükemmel değil. Eğer öyle olsaydı 20’lik dişlerimizin yerine kanatlarımızın olması gerekirdi. Bazen bazı türlerde gereksiz özellikler bulunabilir; çünkü çok fazla zararları olmuyor. Ancak bazen 20’lik dişler, dişçiler için para kaynağı olmaktan çıkıyor. Beyin büyüdükçe çene yapısı değişmeye başlıyor ve bu da ağzın içinde çok sıkışık bir diş yapısı oluşmasına sebep oluyor.
13 – Sarışınların daha çok saçı var
Saçınızın rengi, saçınızın ne kadar gür olacağını belirliyor. Ortalama bir insanın 100.000 saç teli bulunuyor. Her biri de kendi başına 20 saç teli üretebilme kapasitesine sahip. Sarışınların ortalama 146.000, esmerlerin 110.000, kumralların 100.000 ve kızıl saçlıların da ortalama 86.000 saç teli bulunuyor.
14 – Ortalama bir insan günde 14 defa yelleniyor
Kendinizi gaz çıkartmayacak kadar kibar biri olarak düşünseniz bile, gerçekte herkes bunu günde en azından birkaç kez yapıyor. Sindirme işleminin sebep olduğu bu gaz, tutulduğu takdirde insana acı verip rahatsızlanmasına sebep olabilir.
15 – Orgazm olmak erkeklerde prostat kanserini önlüyor
2003 ve 2004’te yapılan kapsamlı araştırmalara göre, 20’li, 30’lu ve 40’lı yaşlarında haftada 4 orgazm yaşayan orta yaşlı erkeklerin 3’te 1 oranında prostat kanserine yakalanmadıkları görüldü. Bazı araştırmacılar boşalma sırasında prostat kanserine yol açabilecek maddelerin temizlendiğini söylüyorlar.