Son yıllarda uyuyamamaktan şikayet edenlerin sayısı hızla artış gösteriyor. Uzmanlar modern dönemin en büyük sağlık sorunlarından birinin uykusuzluk olduğuna dikkat çekiyor. Bu durum önemli hastalıklara zemin hazırladığı gibi ruh sağlığını da oldukça etkiliyor. Peki neden uyuyamıyoruz? Uykularımızı kaçıran şey stres mi, yanlış beslenme düzeni mi yoksa bilinçaltımızda birikenler mi?
1964 yılında Amerika’da yapılan bir deneyin gönüllüsü olan Randy Gardner, 11 gün (264 saat) boyunca uyanık kalarak uykusuzluk rekoru kırdı
Bilimsel güvenilirliği daha az olan bir kaynağa göre, 1977 yılında İngiltere’de yaşayan bir kadın bu süreyi 18 güne çıkararak uykusuz kalmanın sınırlarını oldukça zorladı. Guinness Rekorlar Kitabı, bu tarz denemelerin insan sağlığına kasıtlı olarak zarar verdiği gerekçesiyle, uykusuz kalma denemelerini kayda geçirmekten vazgeçti. Bu nedenle yapılan deney ya da denemelerin kaydına ulaşamıyoruz.
Dünya genelinde uykusuzluk sonucu bildirilen ölüm vakaları yok denecek kadar az. Fakat 24 saatten daha uzun süre uykusuz kalmak kalıcı sağlık sorunlarına yol açabiliyor
Çoğumuz hayatımızın bir döneminde 24 saat boyunca uykusuz kalmışızdır. Seyahat programı, geceleri ağlayan bir bebek, yetiştirmeniz gereken bir ödev ya da proje… Bütün bir gece uykusuz kalmak her ne kadar rahatsız edici olsa da vücutta kalıcı bir hasar oluşturmaz. İlk 24 saat; sinirli bir ruh hali, el ve ayaklarda uyuşma, kaslarda gerginlik, görme ve işitme duyusunun bozulması gibi semptomların ortaya çıkması normal karşılanıyor. Bu semptomlar yeterli ve sağlıklı bir uykunun ardından ortadan kalkıyor. Uyanık kalma süresi 24 saatin üzerine çıkarsa; dikkat dağınıklığı, konuşmada zorluk, düşük motivasyon, iştahsızlık ve stres gibi işlev bozuklukları görülüyor. Uykusuz geçen 36 saatin ardından beyin 30 saniyelik sürelerle istemsizce uyku sürecine geçiyor. Tıp camiasının mikro uyku olarak adlandırdığı bu süreçte yönleri şaşırabilir ve hatta kısa süreli unutkanlıklar yaşayabilirsiniz. Uykusuz geçen 48 saatin ardından ise bağışıklık sistemi yavaş yavaş zayıflamaya başlıyor. Vücut, hastalıklara yol açan virüs ve bakterilere açık hale gelerek kendini savunamıyor.
72 saatlik uykusuzluğun ardından düşünme yeteneği tamamen sınırlanıyor
Pek çok insan 72 saat süren bir uykusuzluğun ardından kendi başına uyanık kalmakta zorlanır. Fakat 72 saatten sonra uyumuyor ya da uyuyamıyorsanız, günlük hayattaki en basit görevlerinizi dahi yerine getirmekte güçlük çekebilirsiniz. Uyku yoksunluğu, algılarınızı tamamen değiştirmeye başlar. Bu nedenle uykusuz geçen 72 saatin ardından halüsinasyon görmek oldukça yaygın bir semptomdur. Var olmayan şeyleri görmeye başlayabilir, gerçek nesneleri ise farklı bir görüntüde algılayabilirsiniz.
Uykusuzluğa sebep olan tek bir neden olabileceği gibi farklı değişkenlerin bir araya gelmesiyle de uyku bozuklukları görülebilir
Araştırmalar uykusuzluğun en temel nedenlerini şu şekilde sıralıyor: Stres, seyahat programı, yoğun iş temposu, adet döngüsü, akşam ilerleyen saatlerde yemek yemek, ruh sağlığı bozuklukları, düzenli kullanılan ilaçlar, İnsomnia’ya sebep olabilecek tıbbi durumlar, alkol ve kafein gibi uyarıcı içecekler… Bu gibi nedenlerin tetikleyebileceği uykusuzluk, yeme alışkanlıklarını tamamen değiştiriyor. Yapılan araştırmalar 24 saatten uzun süre uykusuz kalan kişilerin daha kalorili gıdalar almaya eğilimli olduğunu gösteriyor. Vücuda yararı olmayan kalorili yiyeceklerin fazla tüketimi ise bedeni daha yorgun düşürüyor. Bu nedenle sağlıklı beslenmek, uykusuz geçirilen günleri telafi etmek için birebirdir. Aynı zamanda dehidrasyonun uykusuzluk semptomlarını daha fazla şiddetlendirdiği biliniyor. Uykusuz geçirilen günlerde dikkati toplamak ve kas ağrısı gibi problemleri ortadan kaldırmak için bol sıvı tüketilmesi öneriliyor.
Uykusuzluğun önüne geçmek ve verimli bir uyku için yapabileceğiniz pek çok şey bulunuyor. Uykusuzluk için en iyi yöntemlerden biri olan 10-60120 saniye kuralı yazımızı okumak için buraya tıklayabilirsiniz.
Uykusuz geçen gün sayısının artması kronik uyku bozukluğunun habercisi olabilir
Modern dünyanın yoğun geçen hayat akışında, kısa dönemli (akut) uyku sorunlarıyla karşılaşmak normal karşılanıyor. Uzmanlar kronikleşen uyku bozukluğu durumunda, uykusuzluğun altında yatan sebeplerin mutlaka teşhis edilmesi gerektiğini belirtiyor. Teşhisi geciken kronik uyku bozukluğu; diyabet, obezite, kalp-damar hastalıkları, bilişsel rahatsızlıklar ve yüksek tansiyon gibi risklerle karşılaşma oranını artıyor.
Güne daha sağlıklı ve mutlu bir başlangıç yapabilmek için kaliteli bir uyku şart
Uyku hem bedensel hem de zihinsel olarak yenilenme süreci olarak tanımlanabilir. Uzmanlar, yetişkin bireyler için ideal uyku süresinin günlük ortalama 7-9 saat aralığında olması gerektiğini söylüyor. Sağlıklı bir uykuyu desteklemek için uyku bozukluğuna yol açabilecek her türlü aktivitenin sınırlandırılması gerekiyor. Uyku problemleri, sirkadiyen ritmin bozulmasına neden oluyor. Bu da hastalıklara neden olabiliyor.
Uzun süreli uykusuzluk yaşayanlar hemen ilaca sarılmak yerine daha basit yöntemler deneyerek uyku düzeni oluşturabilir
Yapılan araştırmalar, yatak odasında cep telefonu, bilgisayar ve televizyon gibi elektronik cihazların bulunmasının uyku kalitesini düşürdüğünü gösteriyor. Uyumadan en az bir saat önce bu cihazlardan uzak kalmak uyku saatlerini düzenlemenize yardımcı olabilir. Haftada en az 4 gün egzersiz yapmak da uykusuzluk sorununu çözebilmektedir. Sanılanın aksine, ağır sporlar uyku problemine yol açarken yürüyüş gibi daha hafif sporlar uyku kalitesini artıyor. Aynı zamanda uzmanlar düzenli bir uyku rutini oluşturmak için; gün içinde kafein ve alkol gibi uyarıcı maddelerin tüketiminin sınırlandırılması, uyumadan önce kitap okunması ve ideal oda sıcaklığının (21-22 derece) sağlanması gerektiğinin altını çiziyor. Tüm bu yöntemler kronik uyku bozukluğu sorununu çözemiyorsa mutlaka bir uzmana başvurulması gerektiğini de belirtelim. Doktorunuz, uyku düzeni sağlayabilmeniz için çeşitli tedaviler uygulayarak bu sorunu ortadan kaldırabilir.