Şıklığın, coşkunun ve kutlamanın simgesi olan şampanya, yüzyıllardır insanların en seçkin anlarını taçlandıran içeceklerden biri olmuştur. Kökeni çok eskilere kadar uzanan bu asil içecek, kendine özgü incelikleriyle damaklarda unutulmaz izler bırakır. Bugün sizinle zarafetin, tatlı bir keyfin ve kutlamaların vazgeçilmezi olan şampanya hakkında gerçeklerden bahsedeceğiz. Detaylar aşağıda👇
1. Şampanya çok özel bir şarap türüdür
Şampanya, kuzeydoğu Fransa’nın Champagne bölgesinden gelen köpüklü bir şarap. Başka bölgelerin köpüklü şaraplarına şampanya değil, sadece köpüklü şarap deniyor. Pek çok kişi “şampanya” terimini tüm köpüklü şaraplar için kullansa da Fransızlar bir asırdan fazla bir süredir şampanya adının yasal haklarına sahipler. Bu kural 1891’de imzalanan Madrid Antlaşması’nda belirlenmiş ve Versailles Antlaşması’nda bu yeniden doğrulanmıştır. Avrupa Birliği şu anda bu ayrıcalığın korunmasına yardımcı oluyor, ancak 2006’dan önce bu terimi kullanan bazı Amerikalı üreticiler hala yasal olarak etiketlerine “şampanya” yazabiliyor.
2. Şampanya yapmanın özel bir süreci vardır
Köpüklü şaraplar çeşitli şekillerde yapılabilir, ancak geleneksel şampanya, méthode champenoise adı verilen bir işlemle hayat bulur. Şampanya yapımı normal bir şarap yapımı gibi başlar. Üzümler hasat edilir, preslenir ve birincil fermantasyona tabi tutulur. Bu işlemin asidik sonuçları daha sonra harmanlanır ve bir miktar maya ve şekerle şişelenir, böylece şişede ikinci bir fermantasyona uğrar. Şampanyaya kabarcıklarını veren de bu ikincil fermantasyondur. Daha sonra şişeler yatay olarak depolanır, böylece şarap 15 ay veya daha uzun süre içindeki tortuyla dinlendirilir.
Bu olgunlaşmanın ardından şarap üreticileri, tortuların dibe çökebilmesi için şişeleri ters çevirir. Ölü maya dibe çöktüğünde, üreticiler mayayı çıkarmak için şişeleri açar. Şampanyanın tatlılığını belirlemek için bir miktar şeker eklenir ve şişe kapatılır.
3. En iyi şampanyaların Champagne bölgesinden olmasının bir nedeni var
Çeşitli faktörler Champagne bölgesinde yetişen chardonnay, pinot noir ve pinot meunier üzümlerini, lezzetli şaraplar yapmak için uygun hale getiriyor. Bölgenin kuzeyde olması da onu Fransa’nın diğer şarap yetiştirme bölgelerine göre biraz daha serin kılıyor ve üzümlere köpüklü şarap üretimine uygun bir asit sağlıyor. Üstelik milyonlarca yıl önceki büyük depremlerden oluşan bölgenin gözenekli, kireçli toprağının da katkısı büyük.
İlginizi çekebilir:
Şarap İçmenin Adabı Olarak Bilinmesine Rağmen Aslında Pek Doğru Olmayan 15 Kural
4. İyi bir köpüklü şarap içmek için illaki şampanya almanıza gerek yok
Şampanya lezzetli olsa da, dünyanın çoğu şarap bölgesi kendine özgü köpüklü şaraplar üretiyor. Çok fazla para harcamadan Kaliforniya, İspanya, İtalya, Avustralya ve diğer bölgelerden de lezzetli köpüklü şaraplar içebilirsiniz.
5. Dom Perignon adlı bir keşişinin şampanya endüstrisine büyük etkisi oldu
Bilinenin aksine, Dom Perignon şampanyayı icat etmedi. Ancak 17. ve 18. yüzyıllarda Epernay yakınlarındaki bir manastırda kiler ustası olarak çalışan keşiş Perignon’un şampanya endüstrisi üzerinde oldukça etkisi oldu.
Perignon’un zamanında köpüklü şarap pek aranan bir içecek değildi. Hatta şarabın içindeki baloncukların bir kusur olduğu düşünülüyordu. Bu yüzden de üretim yöntemleri, biraz tehlikeliydi. Hassas sıcaklık kontrolleri, şarap şişeye konulduktan sonra fermantasyonun yeniden başlamasına yol açabiliyordu. Eğer mahzendeki bir şişe patlarsa ve mantarı dışarı fırlarsa zincirleme bir reaksiyon başlatabiliyordu. Perignon bu patlamaları önlemek için üretim yöntemlerini daha standart bir hale getirdi ve ayrıca şaraplarına iki güvenlik özelliği ekledi. Basınca daha iyi dayanabilen kalın cam şişeler ve mantarları yerinde tutmaya yardımcı olan bir halat kapanı.
6. Brut ve ekstra brut şampanya arasındaki fark, içeceğin şeker miktarıdır
Şampanya etiketlerinde bulunan “brut” ifadesi içeceğin ne kadar tatlı olduğunu anlatmak için kullanılır. Şeker, şişe kapatılmadan hemen önce eklenir. Ekstra brut, eklenen litre başına altı gramdan daha az şeker olduğunu, brut ise litre başına 15 gramdan daha az ek şeker bulunduğunu ifade eder.
İlginizi çekebilir:
Evde Kendi Kendinize Yapıp Afiyetle İçebileceğiniz 20 Kokteyl Tarifi
7. Sporcuların birbirlerine şampanya patlatma geleneği 1967’de başladı
Şampanya hakkında muhteşem bir bilgiyle devam ediyoruz. Şampanya, tarih boyunca kralların taç giyme törenlerinde ve gemilerin denize indirilmesinde kullanılan bir kutlama içeceği olmuştur. Ancak artık sporcular da zaferleri kutlamak için şampanya patlatabiliyor. Eski Formula 1 yarışçısı Dan Gurney’in 1967’de Le Mans yarışını kazandığında, elindeki şampanya şişesini sallayıp kalabalığa püskürttü ve böylece yeni bir gelenek ortaya çıktı.
8. Kılıçla şampanya açmayı Napolyon Bonapart’ın süvarileri icat etti
Fransız Devrimi’nden sonra, Napolyon’un süvari birlikleri üyeleri, şampanya açmak için daha gösterişli bir yol bulmak istedi. Böylece kılıç kullanarak şişe açılan yeni bir teknik doğdu. Sabrage olarak da bilinen bu teknik, bir şişeyi kol uzunluğunda tutarken kılıcı hızla şişenin içinden boyna doğru geçirmek anlamına geliyor. Kılıç mantarın hemen altındaki cam dudağa çarptığında cam kırılır, mantar ve şişenin boynu fırlarken kabın geri kalanı sağlam kalır.
Şampanya hakkında gerçekler yazımızın sonuna geldik. Bu içerik de ilginizi çekebilir:
Soğuk Kış Aylarının Vazgeçilmez Lezzeti Sıcak Şarap Hakkında Bilmeniz Gereken 10 Gerçek
Kaynak: 1