Kenevir; yakıt sanayisinden tekstil sektörüne, tıbbi kullanım alanlarından mobilya ve poşet gibi ürünlerin az maliyetlerle üretilmesine katkı sağlayan ve dünya genelinde iyi ve kötü yanları göz önünden geçirilerek tartışma konusu olan bir bitki. Kenevir, son dönemlerde yapılan açıklamalar neticesinde tekrar gündeme geldi. İnternet üzerinde ve birçok sosyal platformda kenevir ile ilgili yanlış bilgiler ve mitler içeren makaleler, paylaşımlar ve söylemler kol geziyor. ListeList ekibi olarak bu iddiaların gerçek olup olmadığını araştırdık ve aklınızda oluşabilecek sorulara cevap bulmaya çalıştık.
1. Kenevir beyin fonksiyonlarına hasar verir ve akciğer kanserine yol açar
Eğer kenevir ve türevlerini tüketirseniz bildiğiniz her şeyi unutabilirsiniz, psikoz (ruhsal denge bozukluğu) durumuna girebilir ve akciğer kanseri olma riskinizi arttırırsınız. En azından Amerikan Uyuşturucu ile Mücadele İdaresi’nin (DEA) resmi internet sitesinde bile yer verdiği bu iddialara kimse karşı çıkmadığı için gerçek olduğu düşünülüyordu. Ancak baskılara istinaden 2017’nin Şubat ayında Amerikan Uyuşturucu ile Mücadele İdaresi bu iddiaları resmi internet sitelerinden kaldırmak zorunda kaldı.
Bir grup kar amacı gütmeyen Amerikalı kuruluşun yaptığı yasal imza kampanyası sonucu DEA resmi internet sitesinden bu ve bunun gibi yanıltıcı bilgileri kaldırdı. Esrar ve türevlerinin kullanımı sonucu bilişsel bozukluk ve psikoz gibi ağır durumlarla karşılaşma riskinin yanı sıra, esrarın başka uyuşturuculara açılan bir kapı olduğu ve akciğer kanseri yapma riskini başka herhangi bir maddeden daha çok arttırdığı iddia ediliyordu. Tabi ki bu iddiaların aslı yok. Listenin geri kalanında bu iddialara daha detaylı değineceğiz.
2. Kenevir kullanımı başka uyuşturuculara açılan bir kapıdır
Kenevir kullanımının başka uyuşturucularının kullanımını da cesaretlendireceği ve bir geçiş maddesi görevi göreceği kanısı yapışıp kalmış durumda. Evet, esrar kullanmayı seven birinin daha ağır uyuşturucuları denemek istemesi olağan. Ve evet, esrar içmek ile başka uyuşturucuları kullanmak arasında bir korelasyon olduğu da yadsınamaz. Fakat, Maia Szalavitz’in Time’da belirttiği üzere, bu iki durum arasındaki bağıntı, sebebinin kenevir olduğunu göstermiyor. Szalavitz’in bir örneğini göz önünde bulundurursak, esrar kullanan birinin daha önce hiç kullanmamış birine göre kokain kullanma olasılığı tam yüz dört kat daha fazla. Szalavitz ”Bunun yanı sıra bisiklet kullanmak sizi otomatik olarak bir şoför yapmıyorsa, esrar kullanımının da başka uyuşturuculara bir kapı niteliğinde yol açtığı söylenemez. Elimizde sebeplerine dair bir kanıt yok.” diyor.
3. Esrarlı iken araba kullanmak sarhoş araba kullanmaktan farksızdır
Araştırmalar alkol kullanmış biri ile esrar içmiş biri arasında dikkat ve odak konusunda temel anlamda farklar olduğunu gösteriyor. Esrar insanın psikomotor fonksiyonlarını zayıflatsa da etkisi şiddetli ve uzun vadeli değil. NORML tarafından yapılan bir araştırma gösteriyor ki, kenevir içmiş bir şoför, alkol kullanmış bir şoföre göre daha dikkatli ve odaklanmış bir şekilde araba kullanıyor. Fakat aynı araştırma yine gösteriyor ki esrar içen biri acil durumlarda çok geç tepki gösterebiliyor. Sarhoş sürücüler ise daha tehlikeli ve bilinç dışı davranışlar sergileyebiliyorlar. Alkollü araç kullanan kimseler tarafından yapılan kazalarda 50 dakikada bir, bir insan yaşamını kaybediyor. Bu tabi ki de kenevirin araç kullanan birine olumsuz etkileri olmadığını ve aracı kullanan kişi için tamamıyla güvenli olduğu anlamına gelmiyor.
4. Kenevir fazlasıyla bağımlılık yapıcıdır
Esrar/kenevir bağımlılık yapan maddelerdir. Kahve, sigara ve şeker de bağımlılık yapıcıdır. Alkol de şüphesiz bağımlılık riski yüksek bir maddedir. Doğru olmayan ise kenevirin aşırı derecede bağımlılık yapıcı bir madde olmasıdır. Eroin, amfetamin gibi ağır uyuşturucu maddelerin yanı sıra eczanelerden temin ettiğimiz ağrı kesiciler bile bağımlılık yapıcılığı kenevirden yüksek ilaçlardır. Time’ın söylemine göre daha önce esrar tüketmiş kimselerin yüzde onu sonrasında bağımlı hale gelmiş. Bağımlılık, bir maddenin negatif etkilerine rağmen karşı konulamaz bir dürtüyle tüketilme isteği, o maddeye olan toleransın artışı ve o madde tüketilmediği takdirde yoksunluk semptomları görülmesi olarak tanımlanıyor. Bu tanımdan yola çıkıldığında yüzde on gibi bir sayı oldukça düşük. Tütün, eroin, kokain ve alkol bağımlılığına nazaran daha iyi bir oran olduğu da görülüyor.
5. Kenevir tüketimi tamamıyla zararsızdır
Her şeyin fazlası zarar lafı burada kesinlikle devreye giriyor. Kenevir, yazımızın başında belirtilen birçok alanda kullanımı ile insanlığın yararına da olsa bu, kenevir kullanımının zararsız olduğu anlamına gelmiyor. Akciğerlere giren herhangi bir duman kimse için pek de sağlıklı olmayacaktır. Sigara ve nargile gibi diğer yollarla vücuda giren duman esrar yoluyla vücuda girecek dumandan çok daha zararlı olsa da bu keneviri tamamıyla zararsız kılmıyor. Fazla esrar tüketimi sadece akciğerlere zarar vermekle kalmayıp, kaygı bozukluklarına da yol açabiliyor. Kenevire uyuşturucu etkisini veren madde Tetrahidrokannabinol (THC) fazla tüketildiği takdirde insanın bilişsel fonksiyonlarında birtakım aksaklıklar ortaya çıkartabiliyor.
Muhtemelen günlük hayatımıza adapte olmuş ve zararlı olduklarını unuttuğumuz birçok madde de tüketiyoruz. Bu maddelerin zararları karşılaştırılabilir bir skalaya koyulabilir fakat önemli olan her şeyin ölçüsünü bulmak olmalı.
Halüsinatif uyuşturucuların tıbbı kullanımı üzerine yazılarımıza da buradan ulaşabilirsiniz:
Psikolojik Tedavinin Geleceği Halüsinatif Uyuşturucular Olabilir mi?
Ölüm Döşeğindeki Hastaların Anksiyetesini Uyuşturucu Mantar Terapisiyle Tedavi Edecek Hastane