Son bir buçuk yıldır dünya garip bir sürecin içinden geçiyor. Maskesiz dışarı adım atamaz, insanlara yaklaşamaz olduk. Ancak tüm bu olumsuz yanlarının yanı sıra corona virüs pandemisi, insanlığa evde nasıl vakit geçirebileceğini öğretti. Evde kaldığımız bu uzun süreçte, bazılarımız kendini oyalayabilmek için oldukça yaratıcı çözümler buldu. Ekmek yaparak fırıncı, nakış ustası, pilates uzmanı ve kitap kurdu olduk. Zamanı nasıl geçiriyor olursanız olun, yeni keşfedilen hobiler muhtemelen çok daha büyük bir trendin parçası. Bu trend son zamanlarda cottagecore olarak adlandırılıyor. Bu kavramın Türkçe bir karşılığı bulunmuyor. Cottagecore yapılacak yeni bir şey olmaktan ziyade, şehir hayatının stresinden uzaklaşıp işleri basitleştirmeyi temel alıyor. Başka bir ifadeyle bahçe, doğa, orman banyosu, hayvanlar ve bitkiler cottagecore’un ana fikirleri arasında bulunuyor.
Cottagecore trendi
Pandemi olsun ya da olmasın, insanlığın yeni yapılanma şekli ruh sağlığımıza zarar veriyor. Hatta yeni dünya toplumu insan ruhuna o kadar çok zarar veriyor ki, tüm estetik alt kültürler trend oluyor. Cottagecore pandemiden önce de bilinen bir felsefeydi. Ancak 2020 öyle bir seneydi ki insanların hayata bakışını tamamen değiştirdi. Evlerde izole olduğumuz her gün doğaya olan özlemimiz arttı. Balkonlar, bahçeler, sahiller ve ormanlar hiç olmadığı kadar anlamlı hale geldi. Bu durum sosyal medyayı da etkilemiş olacak ki sadelik ve sessizlik olguları fotoğraflarımıza da yansıdı. Ve dolayısıyla cottagecore güçlü bir trend olarak aramıza katıldı. Aslında bu trendi basit bir şekilde doğayla bağlantı kurmak şeklinde açıklamak mümkün değil. Temelde doğaya dönüş olsa da bu trend kapitalizme ve teknolojiye meydan okuyor. Küçük ölçekli destekleyici teknolojilerin kullanımını destekliyor. Tüm bunlardan sonra bir tanım yapmak gerekirse; Cottogecore, modern yaşamın stresinden, tuzaklarından ve kasvetinden kaçmayı ifade ediyor.
Kaotik bir dünyada sadelik
Evde, her şeyden ve herkesten izole yaşamak, bizi kendimizle baş başa bıraktı. Pandeminin getirdiği izolasyon süreci insanlarda derin bir umutsuzluğa ve çeşitli ruh sağlığı sorunlarına neden oldu. Her ne kadar teknolojinin yardımıyla yakınlarımızla iletişim halinde olsak da oldukça bunaltıcı bir süreçten geçtiğimizi kabul edelim. Uzman psikolog Allison Chawla, elektronik yaşamın insanları gerçeklikten kopardığını düşünüyor. Çünkü insanlar; doğa ve sosyal ortamdan uzakta gerçek duygu ve tepkileri hissedemiyor. Bu durum iste cottagecore’un popülaritesini oldukça arttırmış durumda.
Sosyal değişimleri yansıtma
Cottagecore büyük ölçüde mevcut statükonun dışına çıkmak ve sadece kendiniz olabileceğiniz bir ortamda bulunmakla ilgilidir. Bu nedenle bu yeni trend; LGBTQIA +, Black Lives Matter (ırkıçılığa karşı duran sivil toplum hareketi) ve diğer ilerici sosyal hareketlerle kesişiyor. LGBTQIA+ topluluğu “kır evi lezbiyenleri” olarak bilinen daha niş bir alt kültürle TikTok’ta Cottagecore’u popülerleştirmede önemli bir rol oynadı. Tüm dünyadaki yaygın homofobi nedeniyle, tarihsel olarak “hoş karşılanmayan” topluluklar huzur ve sükunetini geri kazanabilmek için doğaya geri döndü. Aslında bu felsefe insanlardan saklanmak yerine gözle görülür bir şekilde queer yaşama da fırsat sundu. Öte yandan cottagecore; tipik toplumsal cinsiyet normlarının geçerli olduğu ev hayatı için de bir çıkış noktası sağladı.
Kontrol edebileceğimiz şeylere odaklanmak
Eskiden basit gibi görünen alanları kontrol edememek hepimiz için rahatsız edici. İstediğimiz saatte yürüyüş yapamamak, arkadaşlarımızla buluşamamak ya da okula / işe gidememek… Pandemi başladığından beri işler tamamen değişti. Ancak Cottagecore bazı insanlara bu kontrol duygusunu yeniden sağlıyor. Cottagecore’u benimsemek, izolasyonu bilinçli bir şekilde tercih ettiğimiz anlamına geliyor. Sakin bir hayatı, yaşam tarzının bir parçası olarak gördüğümüzde “saat 22.00’den sonra dışarı çıkmayacaksınız!” zorlaması kabul edilebilir görünüyor. Başka bir ifadeyle Cottagecora trendi; karantina ve sosyal mesafe deneyimlerini gönüllü bir şekilde uygulamaya olanak sağlıyor.
(Yeniden) doğaya bağlanmak
Cottagecore, basma etek giymek ve odun kesmekten çok daha fazlası. Atalarımızın binlerce yıl doğada evrimleştiğini ve doğayla uyumlu bir şekilde yaşadığını biliyoruz. Evet artık neredeyse kimse vahşi doğada yaşayamıyor olsa da bu özlem her zaman bizim içimizde mevcut. Cottagecore trendinde ise tüm bunlara ek, nostalji ve romantizm önemli bir oynuyor.
Cottagecore’un faydaları
Uzmanlar bu trendin beden ve ruh sağlığı üzerindeki faydalarını şu şekilde açıklıyor: daha güçlü bir benlik algısı, artan huzur ve yaratıcılık, doğa ile daha derin bir bağ ve sezgilerin güçlenmesi…
Doğa ile bağlantı
Cottagecore’un en iyi yanı, nerede olursanız olun doğaya bağlanabilmenizdir. Büyük bir şehrin ortasında yaşıyor olsanız bile, ev bitkilerine ya da parklara yönelebilirsiniz. Uzman psikolog Allison Chawla; “İnsanlara kendilerini bunalmış, tükenmiş veya depresif hissettiklerinde söylediğim en yaygın şeylerden biri doğaya çıkmaktır” diyor. Bu nedenle telefonları bırakın ve teknolojik cihazlardan bir süre uzak durun. Bir süre sanal ortamdan bağlantınızı koparın ve kendinizi ve nasıl hissettiğinizi gözlemleyin. Teknolojik cihazları ilk bıraktığınızda tipik olarak bir süre huzursuz hissedebilirsiniz. Ancak bu duruma bir kez uyum sağladığınızda daha önce görmediğiniz şeyleri fark etmeye başlayacaksınız. Daha önce görmediğiniz güzellikleri fark edeceksiniz ve içinizde olduğunu bilmediğiniz yaratıcı fikirler gün yüzüne çıkacak. Çünkü ormanlarda ve toprakta bağışıklık sistemini güçlendiren fitolitler ve negatif iyonlar bulunmaktadır. Bu ise vücut direncinizi artırarak depresyon semptomlarını azaltıyor ve daha sağlıklı düşünmenize imkan sağlıyor.
Anlık tatminden vazgeçmek
Fiziksel bağlantıdan sanal bağlantıya geçmiş olabiliriz. Ancak gerçek şu ki hepimizin hala bağlantı kurmaya ihtiyacı var. Bu durum olumlu olsa da karşılıklı bağımlılığa yol açma ihtimalini göz ardı etmemek gerekiyor. Beynimizin yaratıcı fikirler ortaya çıkarması ve bu fikirleri işlemesi için zamana ve sessizliğe ihtiyacımız var. Çimlerin üzerinde tek başınıza otururken, dış dünyayla bütün bağlantılarınızı bir süre rafa kaldırırsınız. Bu ise yeni fikirler düşünüp, harekete geçmek için size muhteşem bir fırsat sunar.
Kötü düşüncelerden kurtulma
Sürekli kötü haberler duyduğumuzda dünyadaki iyi şeylere bakmak oldukça zor olur. Televizyonlarda her gün insanlığın can çekiştiğine kanaat getirdiğimiz sayısız haber çıkıyor. Bu haberleri izlerken ya da okurken kendinizi kolayca umutsuz bir halde bulabilirsiniz. Telefonu ve televizyonu bir süre kapatmak aslında basit bir panzehirdir. Haberlerin ve sosyal medyanın insanları tükettiği bir zamanda telefonları bırakıp doğayla bağlantı kurmak oldukça cazip.
Pozitif takviye
Depresyonda olan kişiler, mutluluk ve neşe veren aktivitelere katılmakta zorlanır. Bu durum ise depresyon semptomlarını kötüleştiren “aşağı doğru sarmal” yaratır. Size mutluluk veren eylemler yapmanız, olumlu pekiştirme sağlayarak bu döngüyü tersine çevirir. Bunu yapmak için illa arkadaşlarınızla parti yapmanıza gerek yok. Fırında ekmek yapmak, masanıza çiçek yerleştirmek ya da balkonda kitap okumak gibi basit aktiviteler sizi mutlu ederek üretkenlik duygunuzu artırır.
Cottagecore yaşam tarzını benimsemek
Bu yaşam tarzını benimsemek için ormanda bir kulübeye ihtiyacınız olduğunu düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Cottagecore’u benimsemek; ev bitkilerini sulamak, pencereden içeri sızan kuş cıvıltılarını dinlemek ya da lezzetli bir şeyler pişirmek kadar basittir. Cottagecore, dünyaya farklı bir pencereden bakma yeteneği sunar, bu da bize daha büyük bir esenlik duygusu sağlar. Cottagecore düşüncesi, insanların ne kadar esnek olabileceğinin mükemmel bir örneğidir. Küresel huzursuzluğun ortasında, olumsuzlukları doğa, heves ve sadelikle gidermenin yolları olduğunu bilmek biraz da olsa bizi rahatlatabilir!
Bu içeriğimiz ilginizi çektiyse; Doğanın İyileştirici Gücünü Keşfedin! Ekoterapi Hakkında Bilmeniz Gerekenler başlıklı listemize göz atabilirsiniz!
Kaynak: 1