Ebeveyn olmak, hiç şüphesiz ki hayatta tadılabilecek en özel duygulardan biri. Hamilelik haberinin alınmasıyla başlayan bu duygunun yoğunluğu, doğumla birlikte elbette daha da artıyor. Savunmasız bir şekilde dünyaya gözlerini açan bebeğin karşısında, anne ve baba da oldukça hassas oluyor. Hele ki ilk kez bu duyguyu tadanlar, yeni hayatlarına alışma sürecinde hem duygusal hem de fiziksel anlamda biraz zorlanabiliyor. Özellikle yenidoğan bebeğin sağlığı ile ilgili konularda önemli ikilemler yaşanıyor, neyin normal neyin anormal olduğunu anlamak zor olabiliyor. İşte buradan yola çıkarak kaleme aldığımız yazıda, tecrübesiz olan yeni ebeveynlere yenidoğan bebeğin ilk günleri konusunda mini bir sağlık rehberi hazırladık, keyifli okumalar!
1. Kolik
Kolik; genellikle doğumdan bir iki hafta sonra ortaya çıkan, çoğu zaman 3. ayda kendiliğinden geçen, kasılma ve ağlama nöbetleriyle seyreden bir durumdur. Yenidoğan bebeklerin yaklaşık %20’sinde görülen kolik, herhangi bir hastalık veya hastalık belirtisi değildir. Sindirim sisteminin henüz gelişmemiş olması sebebiyle bebeğin yoğun gaz sancısı çektiği bir tablodur.
Kolik bebeklerde ağlama nöbetleri aniden başlar, uzun sürer ve bebek çok şiddetli ağlar. Çoğunlukla ağlama sırasında bacaklarını karnına çeker, ellerini yumruk yapar ve cildi kızarır. Bir bebeğe kolik teşhisi koyulabilmesi için bebeğin haftada en az 3 gün ağlama nöbetine girmesi ve bu nöbetin en az 2 – 3 saat sürmesi gerekir. Tüm çabalara rağmen susturulamayan kolik bebekler, gaz çıkarttığında veya kakasını yaptığında hafif bir rahatlama hissedebilir. Ancak kısa bir süre sonra yeniden ağlama krizine girerler.
Böylesi bir tablo karşısında ebeveynlerin paniklemesi çok normaldir. Ancak koliğin herhangi bir sağlık problemine işaret etmediği bilinmelidir. Genellikle 3. ayın sonunda bebeğin ağlama krizlerinin geçmesi beklenir. Ancak kolik tanısı mutlaka hekim tarafından konmalıdır. Zira bebeğin ağlama nöbetleri, ebeveynlerin gözünden kaçan farklı bir durumdan da kaynaklanıyor olabilir.
2. Genital Bölgede Kızarıklık
Yenidoğanların bez bölgesinde görülen kızarıklık ve ödem, çoğu zaman pişikten kaynaklanır. Antibiyotik kullanımı, alerji, bebeğin kirli bezle uzun süre bekletilmesi ve daha birçok faktör pişiğe neden olabilmektedir. Oluşan kızarıklık dikkat edilecek bazı noktalar ile kontrol altına alınabilir. Siz de çoğu ebeveyn gibi pişikten muzdaripseniz, “bebeklerde pişik nasıl geçer” başlıklı yazımızı okuyabilirsiniz.
3. Burun Tıkanıklığı
Yenidoğan bebeklerin burun mukozaları çok hassastır. Bu nedenle ısı değişimi ve nem gibi faktörlerden çok çabuk etkilenip, tıkanabilir veya akabilir. Bununla birlikte ödeme ve burun içindeki salgılara bağlı olarak daralan burun kanalından tıkanıklık sesi duyulabilir. Bu gibi durumlar ebeveynleri endişelendirse de aslında gayet normaldir. 3 – 5 ml serum fizyolojik ile bebeğin burnu temizlendiğinde şikâyetler azalacaktır. Ancak burun tıkanıklığına emerken morarma, nefes almakta güçlük gibi belirtiler de eşlik ediyorsa, bebeğin mutlaka çocuk doktoru tarafından muayene edilmesi gerekir.
4. Yoğun Terleme
Terleme, vücut ısısını sabit tutmaya yarayan önemli bir fizyolojik tepkidir. Vücut fazla ısındığı zaman soğumak ve ısıyı dengede tutmak için ter bezleri aracılığıyla ter salgılar. Bu terin neredeyse %90 sudur.
Bebeklerde terleme , yetişkinlere kıyasla daha fazla görülür. Bunun en önemli sebebi, yüzey alanlarına düşen ter bezi sayısının fazla olmasıdır. Bebek büyümeye başladıkça bu durum da normalleşme eğilimi gösterir. Ancak oda ısısının uygun olmasına ve fazla efor sarf etmemesine rağmen yoğun bir şekilde terleyen bebeklerin muayene edilmesi gerekir. Çünkü altında D vitamini eksikliği veya alerji gibi durumlar yatıyor olabilir.
5. Göğüs Bölgesinde Şişlik
Doğumdan sonra bebeğin göğsünde cinsiyetinden bağımsız olarak şişlik görülebilir. Hatta süt benzeri birkaç damla sıvı da gelebilir. Bunun sebebi; hamilelik boyunca plasenta yoluyla bebeğe sadece besin ve oksijen değil, annenin hormonlarının da geçmesidir. Yenidoğanların yaklaşık %90’ında görülen bu şişlik, ceviz veya fındık büyüklüğünde olabilir. Dışarıdan rahatsız edici ve can yakıcı görünse de bebekte herhangi bir ağrıya sebep olmaz.
Böylesi bir durumla karşılaşıldığında kesinlikle memeye masaj yapılmamalıdır. Bu durum şişliği indirmeyecek, aksine enfeksiyon riski doğuracaktır. Kendi haline bırakıldığında ise bebekteki hormon azaldıkça şişlik de gerileyecektir.
6. Yüksek Ateş
Yenidoğanların ve küçük çocukların sık sık yaşadığı problemlerden biri de ateştir. Ateş; aslında bir hastalık değil, hastalık belirtisidir. Sıklıkla enfeksiyonlardan kaynaklansa da zehirlenme ve sıcak çarpması gibi durumlarda ya da aşı sonrası yan etki olarak da görülebilir.
İnsan vücudunun ortalama ısısı 36,5 derece olarak kabul edilir. Bebeklerde ise 36 – 37,4 derece normal değerlendirilirken, 37,5 derece sınırdır. Bu sınıra ulaşıldığında mutlaka doktor kontrolüne gidilmeli ve ateşe sebep olan hastalık bulunmalıdır. Özellikle yenidoğan bebeklerde çok daha hassas davranılmalıdır. Çünkü yenidoğanların bağışıklık sistemi yeteri kadar gelişmemiş olduğundan, enfeksiyonlara karşı fazlasıyla savunmasız olurlar. Bu sebeple yenidoğan ateşi her zaman ciddiye alınmalıdır. Yaşça biraz daha büyük olan bebeklerde ise hafif ateşlenmelerde ılık duş gibi önlemler alınarak biraz gözlem yapılabilir. Eğer ateş giderek artıyor ve bebeğin genel sağlık durumu iyi görünmüyorsa derhal doktora başvurulmalıdır.
7. Ağız Dolusu Kusma
Yenidoğanların mide kapasitesi küçük olduğu için sık sık kusabilirler. Aynı zamanda yemek borusu ve midenin kesiştiği bölgenin henüz gevşek olması da bebeklerde kusmayı tetikler. Eğer bebeğin kilo alımında herhangi bir problem yoksa ve aylık doktor kontrollerinde baş, boy ve kilo ölçümünde bir probleme rastlanılmıyorsa fizyolojik kusmadan bahsedilebilir. Bu durum bebek büyüdükçe kendiliğinden geçer. Fakat ağız dolusu şiddetli kusma söz konusuysa, hatta mide içeriği burundan çıkıyorsa bu durum mutlaka doktor kontrolü gerektirir. Çünkü altında reflü veya pilor stenozu gibi hastalıklar yatıyor olabilir.
8. Derin Uyuşukluk
Bebeğin sürekli uyuşuk bir halde olması ve uyaranlara cevap vermemesi normal bir durum değildir. Yenidoğan bebeğin ilk emme, yakalama, ağlama, ani bir gürültüde kollarını iki yana açma gibi refleksleri vardır. Bunların olmaması ve bebeğin uzun süredir uyuşuk bir halde olması, ciddi problemlerin olabileceğini gösterir. Böylesi bir durumda vakit kaybetmeden hekime danışılmalıdır.
Gebelik, doğum ve bebek bakımı ile ilgili daha fazla bilgi için Gebe.com adresini ziyaret edebilirsiniz!