Roman Polansky’nin 2002 yapımı “Piyanist” filmini izlemeyen kalmamıştır. Piyanist filmi, II. Dünya Savaşı‘nda Polonya’nın Varşova kentinde yaşananları konu almıştı. Nazi Almanya’sının yahudi politikasından etkilenen binlerce insanın yaşadıkları bu filmde gözler önüne serildi. Piyanist filmi her ne kadar belirli bir dramaturjik yapıya sahip olsa da anlatıda gerçeğin izlerini bulmak mümkündü. Bu izlerin en belirgini ise filmin ana karakteri olan Adrien Brody’nin canlandırdığı Wladysław Szpilman isimli bir piyanistti. Gelin hayatıyla piyanist filmine konu olan Szpilman’ın hikayesine yakından bakalım.
İlk olarak “Piyanist” filmini hatırlayalım
Film, 2002 yılında ünlü yönetmen Roman Polansky‘nin imzasıyla seyirci önüne çıktı. II. Dünya Savaşı’nı oldukça çarpıcı bir şekilde işleyen bu film, izleyenlerinden tam not aldı. Filmde, gerçekte yaşamış olan Wladyslaw Szpilman, Adrien Brody tarafından canlandırılıyor. Varşova’nın Almanlar tarafından işgali sonrasında Wladsylaw, bir gettoda yaşam mücadelesi vermektedir. Ailesini trajik bir şekilde kaybeden Wladyslaw’ın öyküsü, gerçeği ile doğru orantılı bir şekilde filmde temsil edilmiştir.
Bu muhteşem filme esin kaynağı olan Wladyslaw Szpilman kimdir?
Tam ismi ile Wladyslaw “Wladek” Szpilman 5 Aralık 1911 tarihinde Polonya’da dünyaya geldi. Çocukluğunda ailesinin telkinleri ile piyano eğitimine başladı. Okula gittiğinde piyano ve müzik konusunda fazlasıyla yetenekli olduğu anlaşıldı. Bu durumu gören eğitmenleri onu daha fazlasını yapması için cesaretlendirdi. Müzik eğitimi için Varşova’da bir dizi çalışmalara katıldı. Bu çalışmaların ardından Almanya’da bulunan Berlin Sanat Akademisi’nde oldukça yoğun bir piyano eğitimi aldı. Kompozisyon eğitimleri ile birlikte yeteneğini hem pratik hem de teorik anlamda yukarılara taşıdı.
Piyano konusunda adeta bir efsaneye dönüştü
Kısa sürede yeteneklerini geliştiren Wladyslaw Szpilman eğitim döneminde müzik konusunda önemli isimlerle yan yana geldi. Ünlü Avusturyalı besteci Franz Schreker gibi isimlerle çalışma imkanı buldu. Almanya’daki uzun eğitiminin ardında memleketi Polonya‘ya döndü. Polonya’ya döndüğü sene Almanya’da Naziler iktidara gelmişti. 1 Nisan 1935 tarihinde Polonya Radyosu’nda görev aldı. Piyano konusunda maharetleri ve tarzı kısa süre içerisinde neredeyse tüm ülke vatandaşları tarafından takdir topladı. Oldukça kısa bir süre içerisinde Polonya’nın en sevilen ve en tanınan müzisyenleri arasına girmeyi başardı.
1 Eylül 1939’da Polonya ve Szpilman’ın en büyük kabusu başlamıştı
Adolf Hitler 1 Eylül 1939 tarihinde Polonya’yı hızlı bir şekilde işgal etti. Polonya’nın işgalinin gerçekleştiği gün Szpilman, Polonya Radyosu’nda piyano çalmaktaydı. Ağır bombardıman altında ezilen Polonya’nın en ünlü radyosunda sadece Szpilman’ın piyanosunun sesi duyuluyordu. Polonya’nın işgali tamamlandıktan sonra işler iyice çığırından çıktı. Almanlar, Yahudi politikası nedeniyle Polonya’da yaşayan Yahudileri getto adı verilen bölgelere toplamıştı. O dönemde özellikle Varşova’nın çoğu yerinde bu tür gettolara rastlamak kolaydı. Szpilman ve ailesi de bu gettolardan birinde yaşamını sürdürmekteydi. Durum içler acısıydı.
Hayatını devam ettirebilmek için Nazilerin gittiği restoranlarda piyano çaldı
Savaş sonrası Szpilman işsiz kalmıştı. Kendisinin ve ailesinin ihtiyaçlarını kazanmak için bildiği işi yapmaya devam etmek zorundaydı. Bu yüzden ilk olarak yoksul kesimin yaşadığı bazı restoranlarda piyano çaldı. Bu ne yazık ki yeterli gelmedi. Bunu takip eden süreçte ülkesini işgal eden Nazilerin gittiği lüks restoranlarda çalmaya başladı. Bu durum her ne kadar kendisini üzse de yapmak zorundaydı. Kendisini ve ailesini bir süre daha taşıyabilecek bir birikim elde etmişti.
Ailesinden geriye kalan tek isim oydu
Szpilman, Varşova Getto Ayaklanması ismi verilen süreçte aile üyelerini kaybetti. Geriye yalnızca kendisi kalmıştı. Buna ek olarak birkaç defa Nazilerin elinde tutsak kaldı. Buna rağmen kaçmayı ve saklanmayı başardı. Bu kurtuluş sürecinde ona Polonya Radyosu’nda görev yapmış arkadaşları destek oldu. Hatta bu desteğin içerisinde bir Alman subayı olan Wilm Hosenfeld gibi önemli bir isim de vardı. Rastgele karşılaştığı ve onun için piyano çaldığı bu Alman subay, Szpilman’ın hayatını kurtarmıştı.
Szpilman, savaş sonrasında Polonya Radyosu’nda görevine devam etti
Savaşın bitişiyle Polonya hızlı bir şekilde eski günlerine dönmeye başladı. Wladyslaw Szpilman’da bu şekilde yeniden Polonya Radyosu’na döndü. Uzun yıllar oldukça başarılı bir kariyer sergiledi ve sayısız besteye imzası attı. 2000 yılında Varşova’da hayatını kaybettikten sonra yaşam öyküsü “The Pianist” isimli bir filme konu oldu.
Kaynak: 1