Özellikle çocukluk döneminde insanları tehdit eden pek çok hastalık ve rahatsızlık var. Onlardan bir de çocukların zihinsel ve fiziksel gelişimini son derece olumsuz bir şekilde etkileyen uyaran eksikliği. Uzmanlar, belirtileri çoğu zaman otizm ile karıştırılan uyaran eksikliğinin bir hastalık değil, sonuç olduğunu ifade ediyor. Ancak bir hastalık olarak tanımlanmaması tehlikeli bir rahatsızlık olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Çünkü uyaran eksikliği tedavi edilmediği durumlarda çocukların yeterli bilişsel becerileri kazanamamasına, nörogelişimsel olarak yaşıtlarından geri kalmasına, iletişim ve konuşma sorunları yaşamasına ve sosyal adaptasyonda zorluk çekmesine sebep oluyor. Bu sebeple rahatsızlığın belirtilerini ve hangi gerekçelerle ortaya çıktığını bilmek büyük bir önem taşıyor. Gelin uyaran eksikliği nedir, belirtileri ve tedavi yöntemleri nelerdir, birlikte bakalım.
Uyaran eksikliği nedir?
Yukarıda da değindiğimiz gibi uyaran eksikliği, çocukların zihinsel ve fiziksel gelişimini olumsuz şekilde etkileyen bir rahatsızlık. Uzmanlar uyaran eksikliğinin klinik bir tanı olmadığını, çeşitli süreçlerin ardından ortaya çıkan bir “sonuç” olduğunu ifade ediyor. Yani uyaran eksikliği bir hastalık değil. Ancak bu, oldukça tehlikeli bir rahatsızlık olduğu gerçeğini değiştirmiyor.
Uyaran eksikliği çocukların yaşına uygun yeterli düzeyde uyarana maruz kalmaması sebebiyle ortaya çıkıyor
Bildiğiniz gibi bebekler ve çocuklar yalnızca fiziksel olarak değil, zihinsel olarak da bakıma muhtaçlar. Çevresel uyaranlar ise çocukların zihinsel gelişimi için hayati öneme sahip. Çocuğun yaşına ve gelişim çağına uygun olarak maruz kalması gereken çevresel uyaranların yeterli düzeyde sunulamaması veya bir şekilde bu uyaranlarla etkileşime girememesi bu rahatsızlığın ortaya çıkmasına ve çocuklardaki gelişim sürecinin olumsuz bir şekilde etkilenmesine sebep oluyor.
Uzmanlar, uyaran eksikliği söz konusu olduğunda 0-3 yaş döneminin özel bir öneme sahip olduğunu ifade ediyor
Bazı ebeveynler farkında olmasa da bir çocuk daha anne karnında olduğu andan itibaren pek çok uyarıcıya maruz kalıyor. Çocuğun gelişim süreci ise bu uyarıcılardan etkileniyor. Çünkü çocuğun yaşamındaki tüm çevresel faktörler; sesler, konuşmalar, karşılaştıkları insanların tavırları, mimikleri, kokular veya görüntüler, beynindeki nöral aktivitelerin artmasına ve gelişim sürecinin sağlıklı bir şekilde seyretmesine katkı sunuyor. Uzmanlar ise bu hususta özellikle 0-3 yaş döneminin hayati öneme sahip olduğunu ifade ediyor. Bu dönemde çocukların doğru ve yeterli sayıda uyaranla karşılaşması gerektiği ifade ediliyor.
Çocukların uyaran eksikliği yaşamaması için en büyük rol anne-babalara veya bakımını üstlenen kişilere düşüyor
Her şeyden önce özellikle de yukarıda değindiğimiz 0-3 yaş döneminde çocukların maruz kaldığı çevresel uyaranların çeşitlendirilmesi gerekiyor. Bu noktada en büyük sorumluluk ise elbette anne-babalar veya çocuğun bakımını üstlenen kişilere düşüyor.
Pek çok uzmana göre son dönemde vakalarda gözle görülür bir artış yaşanıyor
Son yıllarda yapılan bilimsel araştırmalar, hem vaka sayısındaki artışı hem de bu artışa sebep olan faktörleri ortaya koyuyor. Sayısız çoğu tehdit eden bu tehlikeli rahatsızlığın yaygınlaşmasına neden olan şeylerin başında ise “ dijital ekranlar” geliyor.
Dijital çağda ortaya çıkan araçlar ve uygulamalar yaşamı önemli ölçüde kolaylaştırıyor. Fakat bazı tehlikeleri de yok değil
Söz gelimi neredeyse ekran bağımlısı haline gelen, ekran karşısına geçmeden yemek yiyemeyen çocukların sayısı hiç de az değil! Bu, aynı zamanda iletişim kurmayan ve sosyal etkileşime girmeyen çocukların sayısının arttığı anlamına geliyor. Bu durum ise elbette uyaran sayısının önemli ölçüde azalmasına ve çocukların yeni şeyleri sadece sanal dünyada görmelerine neden oluyor. Böylece bilişsel ve fiziksel sorunlar ise neredeyse kaçınılmaz hale geliyor. Bu nedenle uyaran eksikliğinin belirtileri nelerdir sorusuna doğru bir şekilde yanıt bulmak rahatsızlığın ne sebeple ortaya çıktığını bilmek hayati öneme sahip.
Uyaran eksikliği neden olur?
Aslında yazımızın içerisinde bu sorunun yanıtını bulmak mümkün. Çocuklarda gelişim bozukluğuna neden bu rahatsızlık, çocukların yeterli düzeyde uyaranla karşılaşmaması sebebiyle ortaya çıkıyor. Bu rahatsızlığın sebepleri nelerdir sorunsa derli toplu bir yanıt verebilmek adına sıralanabilecek bazı maddeler var. Ebeveynlerin hatalı davranışları, çocuğun yoğun düzeyde ekrana maruz kalması ve sosyalleşmesini önleyecek her türlü tavır ve uygulama bu maddeler arasında yer alıyor.
Uyaran eksikliği belirtileri nelerdi?
Çocuklarda görülen; zayıf dil ve konuşma becerisi, özellikle akranlarıyla iletişim kurmada zorluk, tepkisizlik, göz teması kuramama, bir şeyi işaret etmede zorlanma veya parmakla gösterememe, öfke nöbeti ve algılamada zorluk, uyaran eksikliğinin en önemli belirtileri olarak karşımıza çıkıyor.
Uzmanlar, benzer belirtilere sahip olduğu için uyaran eksikliğinin sıklıkla otizm ile karıştırıldığını dile getiriyor
Örneğin uyaran eksikliği yaşayan bir çocuk da tıpkı otizmde olduğu gibi tepki vermeme, göz teması kurmaktan kaçınma benzeri davranışlar sergileyebiliyor. Peki, uyaran eksikliği ile otizm arasındaki fark ne? Uzmanlar erken çocukluk çağlarında belirtilerin gözlendiği bir nörogelişimsel bozukluk olan otizmin klinik gözlem ve davranışsal özelliklere göre tespit edildiğini ifade ediyor. Otizm belirtileri genellikle 2 yaş civarında ortaya çıkıyor ancak iyi bir klinik gözlem ile 1 yaşındaki çocuklarda da belirtiler tespit edilebiliyor. Öte yandan daha önce belirttiğimiz gibi uyaran eksikliği ise bir hastalık değil, sonuç olarak tanımlanıyor. Klinik olarak böyle bir tanı bulunmuyor. Bununla birlikte bilim insanları uyaran eksikliği ile otizm arasında belirgin farklar bulunduğu ifade ediyor.
Uyaran eksikliği yaşayan çocuklar otizmli çocukların aksine az da olsa çevreleriyle iletişim kurabiliyor
Benzer şekilde, uyaran eksikliği olan çocukların acıya tepki verdikleri ve zaman zaman öfke nöbetlerine varacak denli duygusal boşalmalar yaşayabildikleri görülüyor. Ancak uzmanlar otizmli bireylerin çoğu zaman acıya tepki vermediklerini ve duygularını göstermeden tekdüze konuştukların belirtiyor. Son olarak otizmde düzensiz şekilde etkileşimden koparan ritüel davranışlara rastlandığı, uyaran eksikliğinde ise davranışların amaçsız olmadığı belirtiliyor.
Uyaran eksikliği tedavisi mümkün bir rahatsızlık mı?
Kısaca cevap vermek gerekirse evet, uyaran eksikliği tedavi edilebiliyor. Bu noktada uzmanlar tedavi sürecinde birincil basamağın “aile farkındalığı” olduğunu dile getiriyor. Bunun yanında çocukların dijital cihazlarla geçirdikleri süreleri kısıtlamak ve çocuğa sosyalleşebileceği yeni alanlar açmak da tedavi sürecindeki önemli hususlardan. İleri vakalarda ise özel eğitim uzmanları, psikologlar ve çocuk gelişimi uzmanları tarafından uygulanan multidisipliner çalışmalardan sonuç alınabiliyor.
Kaynak: 1