Teknoloji dünyasında yaşanan gelişmeler, kendi içinde farklı ihtiyaçların doğmasına sebep oluyor. Örneğin artık kolayca, neredeyse tüm telefonlarla 4K video çekebiliyoruz. Fakat bu videoyu izlemek için 4K çözünürlüklü monitöre, sosyal medyada paylaşmak için ise upload hızı yüksek internete ihtiyaç duyuyoruz.
USB de gelişen teknolojiler sonucunda ihtiyaç haline gelen bir bağlantı standardıydı. Şimdi de bu standardın yine ihtiyaçlardan dolayı evrim geçirmesine şahit oluyoruz.
Son dönemde akıllı telefonlarda USB Type-C çağı başladı. USB 3.1 ile birlikte sunulan Type-C, bu sebepten dolayı sıklıkla birbirleriyle karıştırılıyor. Type-C de yukarıda bahsettiklerimiz gibi bir bağlantı noktası tipi. Biz de Type-C’yi daha fazla tanıyalım istedik…
USB bağlantısı yıllardır bilgisayar kullanıcılarının ihtiyacı durumunda. Paralel ve seri portların yerini alan USB, çeşitli alanlarda büyük kolaylıklar sağladı
Bağlantı noktasının basit ve küçük hale getirilmesi, bilgisayarların daha erişilebilir noktalarının “iletişim merkezi” haline gelmesine olanak tanıdı. Ayrıca bir bilgisayara çok sayıda bağlantı noktasının yerleştirilmesine olanak tanıdı. Bu, bilgisayarların aynı anda çok cihazla iletişim kurmasının önünü açtı. Sonrası da çorap söküğü gibi geldi…
15 senede 2, 6 senede 3 USB sürümü
Yazımızın başın da bahsettiğimiz gibi USB’nin de gelişen teknolojiye ayak uydurması gerekiyordu. Bilgisayar donanımlarının ve diğer elektronik cihazların göreceli olarak daha yavaş geliştiği dönemde, yeni USB standardına ihtiyaç duyulmadı. Dolayısıyla USB 1.0 ile 3.0’ın çıkışı arasında 15 yıl süre geçti. USB 2.0, 2001’den 2011’e kadar bağlantı noktası konusunda neredeyse tekel durumundaydı. USB 3.0’ın çıkışının üzerinden 7 yıl geçmiş olsa da hala 2.0’dan kurtulabilmiş değiliz.
Çeşitli USB girişleri
USB bağlantı noktaları genel olarak benzer bir işlevle çalışıyor olsalar da zamanla ihtiyaçlara göre bu girişler de şekillendi. USB Type-A, bilgisayarlarımızın anakartlarında ve kasalarında bulunan “standart giriş” olarak nitelendirebileceğimiz bağlantı noktası. Bu bağlantı noktası, USB 1.0’dan bu zamana hala kullanımda. Şekil olarak aynı kalsa da USB’nin sürümüne göre farklı işlevler içerip farklı performanslar sergileyebiliyor.
Type-A, büyük cihazlar için uygun değil
USB’nin bağlantı noktaları bilgisayarlar için uygun olsa da farklı cihazlarda yine farklı gereksinimler ortaya çıktı. Örneğin günümüzde büyük yapıdaki cihazların pek çoğunda Type-B bağlantısı kullanılıyor. Bu bağlantı tipi, USB 1.0’dan beri piyasada bulunuyor. Type-B, bağlantıya herhangi bir ekstra işlev katmıyor. Fakat daha dayanıklı bir yapıya sahip. Type-A’nın dişi tarafının ortasındaki plastik kolayca kırılabilirken, Type-B’de böyle bir şey yaşamak çok daha zor.
Type-A, küçük cihazlar için de uygun değil
USB 2.0’ın piyasaya çıktığı 2001 yılından bu yana bağlantı noktaları da çok kez evrim geçirdi. Küçük cihazların yaygınlaşmasıyla birlikte Mini A ve Mini B bağlantıları ortaya çıkarken, akıllı telefon çağı başlayınca bu bağlantılar da “fazla büyük” kaldı. Günümüzde “Micro USB” olarak bilinen ve 1 sene öncesine kadarki neredeyse tüm telefonlarda bulunan bağlantının adı aslında USB Micro B. Bu bağlantı, milimetreküplerin bile önemli olduğu akıllı telefonlarda alandan tasarruf edilmesine imkan sağladı. Yıllardır kullanılmakta olan Micro B, yerini yavaş yavaş Type-C’ye bırakıyor.
USB Type-C, USB 3.1 midir?
Son dönemde akıllı telefonlarda USB Type-C çağı başladı. USB 3.1 ile birlikte sunulan Type-C, bu sebepten dolayı sıklıkla birbirleriyle karıştırılıyor. Type-C de yukarıda bahsettiklerimiz gibi bir bağlantı noktası tipi. Type-C’ye geçmeden önce USB 3.1’i biraz tanıyalım.
USB 3.1, USB 3.0’ın iki katı hızında bağlantı hızı sağlayabilen bir teknoloji. USB 3.1’de teorik hız limiti saniyede 10 Gbit’tir. Tabii bu hız, bağlanan cihazların performansına da bağlıdır. Günümüzün süper hızlı depolama birimlerine sahip akıllı telefonları bile henüz bu hızı yakalayamıyor.
One port to rule them all
USB Type-C bağlantı tipi, son dönemde piyasaya çıkan neredeyse tüm akıllı telefonlarda standart haline geliyor. Ayrıca yavaş yavaş bilgisayarların anakartlarında ve kasalarında da görülmeye başlıyorlar. Type-C bağlantısını kullanan harici depolama birimleri de yaygınlaşıyor.
Type-C’nin en büyük avantajı elbette ki iki yönlü olarak takılabiliyor olması. USB bağlantı tiplerinin tamamı yalnızca tek taraflı takılabiliyordu. Özellikle Type-A’ya bir kablo veya cihaz bağlamak oldukça uğraştırıcıydı. USB Type-C, bu sıkıntıyı tamamen ortadan kaldırıyor.
Hem veri, hem güç
USB Type-C’nin standart kabloları 5 volt – 3 amper güç iletimi sağlayabiliyor. 15 watt’lık enerji, günümüzde tüm akıllı telefonları hızlı bir şekilde şarj etmeye yeter. Fakat Power Delivery (PD) destekli Type-C kabloları, 100 watt’a kadar güç iletimi sağlayabiliyor. Bu, pek çok oyun odaklı üst seviye dizüstü bilgisayarlarının bile güç ihtiyacını karşılayacak bir miktar. Dolayısıyla yakın gelecekte yaygınlaşınca, bazı dizüstü bilgisayar modelleri şarj adaptörlerinde Type-C kablolarını kullanmaya başlayacaklar. Bu da dizüstü bilgisayarlardaki şarj ucu karışıklığını bir nebze olsun giderecek.
Çift taraflı veri aktarımı
USB Type-C’nin bağlantı noktalarına çift taraflı takılabiliyor olması, USB bağlantısı için gereken kabloların her biri için 2 kablo barındırması anlamına geliyor. Type-C kablosu takıldığında, bu kabloların yarısı boşta kalıyor. Geliştirilmekte olan USB 3.2 ise bu boşta kalan kabloları kullananarak performansı iki katına çıkaracak. USB 3.2, Type-C sayesinde 2 tane USB 3.1’in birleşimi olarak çalışacak. Diğer USB tiplerinde 3.2 sürümünü çalıştırmak mümkün olmayacak. Üstelik USB 3.1 destekli Type-C kabloların tamamı, USB 3.2’de de tam performansla çalışabilecekler.
Type-C gelecekte ne olacak?
Type-C ilk olarak akıllı telefonlarda ortaya çıkmaya başladığı dönemde çok sayıda kullanıcı, ince uçlu Nokia şarj cihazı arar gibi Type-C kablosu arıyordu. Günümüzde ise yeni nesil akıllı telefonların büyük çoğunluğunda bu giriş kullanılıyor. Type-C, orta veya uzun vadede Type-A’nın yerini tamamen alabilir. Gerek kullanışlılığı, gerek esnekliği, gerekse küçüklüğü, diğer tüm USB bağlantı tiplerinin ortadan kalkmasına sebep olacaktır. Fakat bunun ne kadar sürede gerçekleşeceğini henüz kestiremiyoruz…