Üniversite sınavlarına hazırlanırken test çözmenin yanı sıra kitap okumak da bir o kadar önemli. Ayrıca kitap okumak kadar kitap seçiminin de önemini hatırlatmak isteriz. Üstelik hangi sınava girmiş olursanız olun kitap okumanın faydasını net bir şekilde görmeniz mümkün. Okuyarak çözüm becerinizi geliştirebilir ve muhakeme gücünüzü arttırabilirsiniz. Bununla beraber sınavda rakiplerinizin geride bırakarak, sınavı kazanma ihtimalinizi arttırabilirsiniz. Peki geleceğimizi şekillendiren ve istediğimiz bölümlere girmemizi sağlayan üniversite sınavlarına hazırlanırken hangi kitapları okumalıyız? Rakiplerinize fark atmanızı sağlayacak aynı zamanda da sizi edebi anlamda besleyecek ve yeni şeyler öğretecek kitapları listeledik. İşte üniversiteye hazırlanan öğrencilerin mutlaka okuması gereken 34 kitap.
Üniversiteye hazırlanan öğrencilerin okuması gereken kitaplar listemizin ilk sırasında Halikarnas Balıkçısı olarak da bilinen Cevat Şakir Kabaağaçlı’nın kaleme aldığı Aganta Burina Burinata var. Kitabın konusuna gelecek olursak, Mahmut Adlı bir gencin çocuk yaştan itibaren denizci olmak istemesini merkeze alıyor. Fakat Mahmut amacına ulaştıktan sonra köyüne dönerek denizcilik yerine toprak işleri ile uğraşmaya başlıyor. Kitap bu çelişkiyi anlatıyor.
Yorgun Savaşçı, Kemal Tahir’in yazdığı bir romandır. Konusu ise şöyle; Osmanlı Devleti’nin mütarekeyi imzalamasından 1920 ortalarında Milli Mücadele’nin güçlendiği döneme kadar geçen olayları anlatıyor. Karakter analizi açısından bakıldığında bir Osmanlı yüzbaşısı ve İttihat ve Terakki üyesi olan Yüzbaşı Cemil’in hikâyesi üzerinden kitabın ilerlediğini söyleyebiliriz.
Üniversiteye hazırlanan öğrencilerin okuması gereken kitaplar listemize Halit Ziya Uşaklıgil’in Mai ve Siyah’ıyla devam ediyoruz. Kitap, genç bir şairinyaşadığı felaketleri anlatıyor. Kitap, insanların hayatlarında karşılarına çıkan her türlü zorluğa karşı ne pahasına olursa olsun pes etmemesi ve mücadele etmesi gerektiğinin altını çiziyor.
Esir Şehrin İnsanları, Osmanlı Devleti’nin 1. Dünya Savaşı’ndan mağlup çıkmasından sonraki dönemi anlatan bir romandır. Milli Mücadele Yıllarında ve daha sonraki dönemde yaşanan olaylar detaylarıyla anlatılır. Bunun yanı sıra kitap, İstanbul’un işgali sırasında Türklerin işgal yıllarındaki tavırlarını anlatıyor.
Fakir Baykurt’un romanı Kaplumbağalar da üniversiteye hazırlanan öğrencilerin okuması gereken kitaplar listemizde yer alıyor. Ankara’da yer alan bir Alevi köyünün, bu köyün yaşama sevinciyle dolu insanlarının konu alındığı eserde, susuz, kıraç toprağın işlenişi, üzüm bağına dönüştürülüşü anlatılır. Fakir Baykurt romanında Tozak köylülerinin yaşayışlarını bir bütün olarak anlatmış.
Karartma Geceleri, Rıfat Ilgaz’ın 1974 yılında yayımlanan romanıdır ve II. Dünya Savaşı sürecinde kitabı toplatılan şair Mustafa Ural’ın serüvenini anlatır. Ilgaz’ın kendi hayatından izler taşıyan bu roman, daha sonra Yusuf Kurçenli tarafından beyaz perdeye taşınmış ve filmin başrolünü ise Tarık Akan oynamıştır.
Romanın adından da anlaşılacağı üzere Sahnenin Dışındakiler, İstanbul; sahnenin içi ise Kurtuluş Savaşı’nın yaşandığı Anadolu olarak ele alınmış. Roman da üniversite öğrencisi olan Cemal’in gözüyle İstanbul’un işgal yılları anlatılmakta. Cemal, eserin diğer önemli kahramanı Sabiha’yı sevmektedir.
8. Kuyruklu Yıldız Altında Bir İzdivaç (Hüseyin Rahmi Gülpınar)
Hüseyin Rahmi Gülpınar’ın 1912 yılında kaleme aldığı Kuyruklu Yıldız Altında Bir izdivaç adlı kitap üniversiteye hazırlıkta mutlaka okunması gerekenlerden. Kitap, Halley Kuyruklu Yıldızı’nın dünyaya çarpacağı söylentilerine İstanbul halkının verdiği tepki üzerinden gelişen olayları konu alır.
Listemizin 9. sırasında konusu gerçek hayattan alınmış bir roman olan Sergüzeşt var. Romanın yazarı Samipaşazade Sezai’dir. Bu romanda genel anlamda esir ticareti, sosyal sınıflar arasındaki dengesizlik, mevcut geleneklerin sosyal hayata etkileri başlıca temalardır. Ayrıca kader fikrinin işleniş bakımından Sergüzeşt romanında fazlasıyla öne çıktığını söyleyebiliriz.
Ahmet Haşim’in “Bize Göre” adlı eseriyle listeye devam ediyoruz. Roman, Batı medeniyetinin insanlarımız üzerinde bıraktığı yıkıcı etkiyi günlük hayatın ayrıntılarına dikkat çekerek anlatmayı hedefler. “Bize Göre” Ahmet Haşim’in, yer yer mizaha yakın anlatımıyla doğu ve batı arasında kalan bir toplumun yaşantısının, bir şair gözüyle betimlenişidir.
Yakup Kadri’nin romanlarından biri olan Yaban, Türk edebiyatında aydın-halk arasındaki uçurumu açık ve net bir şekilde ele alan sayılı romanlardan biridir. Roman, Kurtuluş Savaşı döneminde, Eskişehir’in Porsuk Çayı’na yakın bir köyünde yaşayan insanlarla , köye sonradan gelmiş İstanbullu birinin hikayesini anlatır.
Reşat Nuri Güntekin’in Çalıkuşu adlı romanı var sırada. Üniversiteye hazırlanan öğrencilerin mutlaka okuması gereken kitaplardan biri olan Çalıkuşu’nun konusu ise hüzünlü bir hikayeyi anlatıyor. Romanda, İstanbullu köklü bir ailenin kızı olan çocuk ruhlu Feride’nin çok sevdiği nişanlısı tarafından ihanete uğraması işlenmiş. Roman, Feride’nin ihanetin ardından kendini öğretmenlik mesleğine adaması ve hayatını kazanabilmek için Anadolu’da şehir şehir dolaşmasıyla devam ediyor.
Sinekli Bakkal, Halide Edip Adıvar’ın romanıdır. Kitabın konusu kısaca, İstanbul’un Sinekli Bakkal mahallesinin yine aynı adlı sokağında doğup büyüyen Rabia adlı bir hafız kızının ve çevresindekilerin hayatını anlatır.
Atatürk’ün doğumundan ölümüne kadar olan süreci anlatan bir başucu kitabı Çankaya. Kitabın yazarı Fatih Rıfkı Atay’dır. Osmanlı’nın son dönemlerini, son padişahı, İstanbul ve Anadolu’nun içinde bulunduğu durumları, halkın geçirdiği çetrefilli günleri, işgalleri, savaşları, cumhuriyeti, devrimleri ve daha birçok şeyi bu kitapta tüm detaylarıyla bulabilirsiniz.
Peyami Safa’nın önemli eseri Dokuzuncu Hariciye Koğuşu kitabı bir otobiyografik romandır. Dokuzuncu Hariciye Koğuşu kitabının konusu ise şöyle; 15 yaşındaki bir gencin kemik veremi hastalığa yakalanması sonucu hayata tutunma çabasını anlatılıyor.
Listemizin 16. sırasında Fatih Harbiye romanı var. Kitap, Peyami Safa tarafından yazılmış ve 1931 yılında basılmıştır. Roman modern bir hayat ile geleneksel eski değerlere bağlı bir hayat arasında kaybolmuş Neriman’ın serzenişleri ve yaşadığı psikolojik, kültürel çatışmaları ele almaktadır.
Tanpınar’ın en önemli denemelerinden biri olan bu kitapta beş şehir anlatılmaktadır: Ankara, Erzurum, Konya, Bursa, İstanbul. İlk yayın tarihi 1946 olan eser; Tanpınar’ın gözlemleri ile etkileyici anlatım tarzı harmanlanınca edebiyatımızın en değerli eserlerinden biri ortaya çıkmıştır. Kitap deneme türündedir.
Sabahattin Ali’nin kaleminden çıkan Kuyucaklı Yusuf üniversiteye hazırlanırken mutlaka okunması gereken romanlardan biri. Kitabın konusundan kısaca bahsedelim; Ana karakterimiz Yusuf’un ailesi 1903 senesinde Aydın’ın Kuyucak Köyü’nde eşkıyalar tarafından öldürülür. Ardından Kaymakam Salahattin Bey tarafından evlatlık edinilen ve Edremit’te büyüyen Yusuf’un yaşadığı olaylar ve verdiği mücadeleler kitapta anlatılıyor.
Kayıp Aranıyor, Sait Faik Abasıyanık’ın ilk defa 1953 yılında gazetede bölümler halinde yayınlanan romanı. Kitapta Nevin adlı bir kadının mutluluğu ve huzuru arayışı anlatılıyor. Nevin, Batı memleketlerinde öğrenim görmüş, çevresine göre oldukça rahat ve özgür, biraz sert mizaçlı bir kadın olarak karşımıza çıkıyor.
Cemo Kemal Bilbaşar’ın kaleme aldığı ve Doğu Anadolu’daki ağa, şeyh, köylü ilişkisini anlattığı romanıdır. Kitap küçük yaşta annesini kaybeden Cemo’nun yaşadıklarını anlatıyor. Roman 1967’de Türk Dil Kurumu Roman Ödülü’nü kazanmıştır.
Üniversiteye hazırlanan öğrencilerin okuması gereken kitaplar listemize Tarık Buğra’nın romanı ile devam ediyoruz. Küçük Ağa, bir mücadele romanı olup Kuvayi Milliye yıllarını anlatan sembol romanlardandır. Konusuna gelecek olursak, Kuvayi Milliye yıllarını ve Çolak Salih ile Hoca lakaplı Mehmet Reşit Efendi arasındaki olayları Tarık Buğra’nın kaleminden anlatır.
Bir Bilim Adamının Romanı, Oğuz Atay’ın üniversite hocası olan Prof. Dr. Mustafa İnan’ın yaşam öyküsünü anlattığı romanıdır. Kitap İletişim Yayınları’ndan çıkmıştır ve toplam 270 sayfadan oluşmaktadır. Üniversiteye hazırlananlar için mutlaka bilinmesi gereken kitaplardan biridir aynı zamanda.
Ali Fuad Başgil’in yazdığı, kendi fikrî ve felsefî görüşlerine dayanarak hazırladığı Gençlerle Başbaşa, kendisinin gençlik üzerine verdiği konferansların detaylı bir şekilde yazıya geçirilmiş halidir. Gençlerle Başbaşa kitabında ahlak, başarı, çalışma, irade ve bu kavramların yöntemlerine ilişkin konular işlenmiştir.
Fareler ve İnsanlar, Nobel Edebiyat Ödülü sahibi yazar John Steinbeck tarafından yazılmış bir roman. İlk defa 1937 yılında yayınlanmış ve okuyucusuyla buluşmuş olan romanın konusu ise; iki gezgin çiftlik işçisi olan George Milton ve Lennie Small’un büyük bunalım sırasında Kaliforniya’da yaşadıkları trajik olayları anlatıyor.
Bir savaş romanı olarak karşımıza çıkan “Çanlar Kimin İçin Çalıyor”, Hemingway’in 1940 yılında yayımlanan acıyı ve aşkı başarılı bir şekilde işlediği en çarpıcı eserlerinden biridir. Gazeteci ve yazar kimliğiyle katıldığı İspanya iç savaşında bizzat kendi gözlemlerini aktardığı bu roman, savaşın anlamsızlığını gözler önüne seriyor. Savaşın ne kadar korkunç ve anlamsız olduğunu okuyucuya sorgulatan eser, idealleri uğruna ölmeyi göze alan insanların hislerini bize etkili bir şekilde yansıtıyor.
Listemize Adalet Ağaoğlu’nun romanı ile devam ediyoruz. Ölmeye Yatmak, olaylardan çok karakterlerin ruhsal dünyalarını ve gözlemlerini merkeze alan bir roman olarak tanımlanabilir. Romanda ele alınan süreç, karakterimiz Aysel’in bir otel odasında yattığı bir buçuk saatlik bir süreden ibarettir. Hikayenin ilerleyişinde zaman sıralaması değişkenlik gösterebilir.
Aziz Nesin’in yazdığı kitabın konusu, Yaşar Yaşamaz adlı karakterin hapse girmesinin ardından mahkûm arkadaşlarına hayat hikâyesini anlatmasıyla başlar. Devlet, Yaşar Yaşamaz’ın nüfus kayıtlarına göre ölü olduğunu düşünmektedir ama Yaşar yine de askerlik görevini yerine getirir. Yaşar nüfus kâğıdı çıkaramaz fakat devletin tüm isteklerini yerine getirir. Haliyle olaylar hem güldüren hem de düşündüren bir çizgide gelişir.
Türk yazar ve tarihçi Şevket Süreya Aydemir’in kendi yaşamından yola çıkarak 1959 yılında yazdığı Suyu Arayan Adam; Turancılık, Sosyalizm, Komünizm ile Kemalizm ideallerini derinlemesine işliyor. Toplumlara dair önemli noktalara ışık tutan eser, bu özelliği ile yakın Türk tarihinin incelenmesi açısından önemli bir kaynak olma niteliği taşıyor.
Millî Eğitim Bakanlığı tarafından “100 Temel Eser” listesine alınan roman, bir öğretmenin Kafkas ve Hazar ülkelerine yaptığı yolculukları konu ediniyor. Romanda çocukluğundan başlayarak tüm hayatını anlatan Aydemir, kendi yaşamı üzerinden Anadolu’da II. Meşrutiyet itibarıyla etkisini gösteren siyasi ideal arayışlarını anlatıyor.
Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun yazdığı Kiralık Konak romanı, nesiller arasındaki çatışmaları ve değişimi anlatmaktadır. Kitap, İstanbul’un ileri gelenlerinden Naim Efendi’nin konağını ve bu konakta yaşayan ailenin yaşadığı olayları konu alır. Bu dönemde Osmanlı toplumunda hızla devam eden batılılaşma hareketi, aynı aile içinde bile ciddi kültür farklılıklarına neden olmaktadır. Roman boyunca eski yaşam tarzına şiddetli bir özlem duyan Naim Efendi ile, daha batılı, alafranga bir yaşam tarzı benimseyen damadı Servet Bey ve torunu Seniha’nın yaşadığı kuşak çatışması detaylarıyla işlenmiştir.
Anayurt Oteli, ilk baskısı 1973 yılında yapılan, Yusuf Atılgan romanıdır. Kasabadaki Anayurt Oteli’nin katibi Zebercet, kişilik karmaşası ve yalnızlık içindedir. Otele gelip bir gece kalan gizemli kadın tekdüze geçen hayatını değiştirir. Karakterimizin yaşadığı andan sonra bu hayalin peşinde bütün yaşamı, bastırdığı duyguları, ve sorunları ortaya tek tek çıkar.
Sefiller romanı, Victor Hugo’nun kaleme aldığı romanlardan biridir. Jean Valjean karakteri üzerinden ilerlenir. Önceleri kötü bir adam olan kürek mahkumunun iyi bir adama dönüşme hikayesi anlatılıyor kitapta. Polisin elinden onu kurtaran piskopos, ona bir de gümüş şamdan hediye ederek Valjean’in hayatına dokunmuş oluyor ve hikaye şekilleniyor.
Victor Hugo’nun bir başka romanıyla devam ediyoruz listemize. Suç ve Ceza; Rodion Romanoviç Raskolnikov adındaki bir gencin işlediği cinayetler üzerine yaşadıklarını merkeze alıyor. Ana karakter, tefeci kadını öldürüp mücevherleri alıyor fakat işlediği cinayete kimsenin tanıklık etmesini istemediği için tefecinin kız kardeşini de öldürmek zorunda kalıyor ve olaylar bu çizgide gelişiyor.
Çavdar Tarlasında Çocuklar, Salinger’ın ilk ve tek romanı. Ergenlik çağının içinde, mevcut dünyanın işleyişine karşı isyankâr bir çocuğun, Noel öncesi başından geçenleri anlatıyor. Salinger, 1963’ten günümüze yeni bir yapıt yayımlamamasına ve neredeyse dikkat çeken bir gizlilik içinde yaşamasına karşın, dünya edebiyatında ki yerini hep koruyor.
Emily Bronte kaleminden çıkan Uğultular Tepeler ile üniversiteye hazırlanan öğrencilerin okuması gereken kitaplar listemizi sonlandırıyoruz. Bu Victoria dönemi romanı, kimine göre dünyanın gelmiş geçmiş en büyük aşk romanı, kimine göre her okunuşunda farklı anlamlar çıkardığınız usta bir yapıt. Yazar romanını ölümünden bir yıl önce tamamlamış. Sevgi, kin, nefret, intikam tutkusu gibi güçlü konuların işlendiği bir gençlik öyküsü.
