Günümüzde beslenme alışkanlıklarının insan yaşamı üzerinde ciddi bir etkisi olduğu bilinen bir gerçek. Bununla birlikte bireylerin beslenme alışkanlıkları psikolojileri ile yakından ilgili. Beslenme alışkanlıkları ve psikoloji arasındaki yakın ilişkinin en kolay gözlemlendiği durumlardan birisi ise binge eating. Tıkınırcasına yeme bozukluğu olarak da bilinen binge eating dünya genelindeki yetişkinler arasında en sık görülen beslenme bozuklukları arasında. Peki son derece ciddi psikolojik ve fizyolojik sorunlara neden olabilen tıkınırcasına yeme bozukluğu nedir, belirtileri ve tedavi yöntemleri nelerdir? Detaylara birlikte bakalım…
Tıkınırcasına yeme bozukluğu (binge eating) nedir?
Tıkınırcasına yeme bozukluğu, adından da anlaşılabileceği gibi kişinin tıkınırcasına, aşırı yemek yeme durumunu ifade eden ve klinik olarak tanımlanmış bir beslenme sorunu. Bu beslenme sorununa sahip kişiler, çok kısa sürede normal bir insanın tüketebileceğinden çok daha fazla besin tüketirler. Üstelik bu tıkınırcasına beslenme halinin açlıkla bir ilgisi yok! Yani bu rahatsızlığa sahip kişiler aç olmadıkları halde yemek yemeye devam edebilirler…
Tıkınırcasına yeme bozukluğuna sahip kişiler, aşırı yemek yedikleri zaman rahatlama duygusuna kapılırlar
Çünkü tıkınırcasına yeme bozukluğu çoğu zaman duygusal ve psikolojik zorluklara veya stres ve travma gibi sorunlara karşı verilen psikolojik bir tepkidir. Ancak tıkınırcasına yeme eylemi tamamlandıktan sonra bireylerde utanç veya kontrol kaybı gibi durumlar da ortaya çıkabilir.
Binge eating diğer pek çok yeme bozukluğunda olduğu gibi aynı zamanda psikolojik bir sorundur
Bu nedenle beslenme alışkanlıklarının dışına çıkmak, birkaç kilo almak veya bazı akşamlar yemeği fazla kaçırmak gibi olağan durumları ifade etmez ve klinik olarak tanımlanmıştır. Dünya genelinde yetişkinler arasında görülen en yaygın beslenme bozukluklarından biridir. Tedavi edilmediği durumlarda psikolojik olarak daha tehlikeli sorunlara neden olabileceği gibi obezite, diyabet ve yüksek kolesterol gibi rahatsızlıkları da tetikleyebilir.
Tıkınırcasına yeme bozukluğu klinik bir rahatsızlıktır. Bu nedenle tanı koymak için bazı semptomların ortaya çıkması gerekir
Öte yandan kaygı, stres, sevinç ve üzüntü hallerinde ortaya çıkan “duygusal yeme bozukluğu” ile karıştırılmamalıdır. Çünkü duygusal yeme bozukluğu, duygu yoğunluğuna bağlı ortaya çıkabilen ve klinik olmayan bir yeme bozukluğudur. Ancak tıkınırcasına yeme bozukluğu klinik bir hastalık olarak tanımlanmıştır. Bu nedenle düzenli olarak gözlenebilen bazı semptomları vardır:
- Normalden daha hızlı yemek,
- Rahatsız hissedene kadar yemek,
- Aç hissetmeden büyük miktarlarda yemek,
- Utanç duygusuyla tek başına yemek bu sendromun en yaygın semptomları arasındadır.
Bununla birlikte sendroma sahip kişilerin kendilerine karışı suçluluk ve tiksinme gibi duygular beslediği de yaygın bir şekilde görülmektedir. Bu semptomlardan en az üç tanesini gösteren kişilerin tıkınırcasına yeme bozukluğuna sahip olduğu söylenebilir.
Sebepleri nelerdir?
Uzmanlar sendromun ortaya çıkmasına neden olabilecek birden fazla risk faktörü olduğu hususunda hemfikir. Bunlar arasında genetik ve cinsiyet gibi belirleyicilerin yanı sıra psikolojik ve çevresel faktörler de var. Ancak sendromun kökenlerinde psikolojik faktörlerin baskın olduğu konusunda genel bir uzlaşı mevcut. Travma, benlik imajı sorunları veya farklı psikolojik rahatsızlıklar, tıkınırcasına yeme bozukluğunun ortaya çıkmasına neden olabilir. Bununla birlikte vücut ağırlığı ve vücut şekli ile ilgili olumsuz duygular da sendromu tetikleyebilen unsurlar arasında.
Tıkınırcasına yeme bozukluğu başta obezite olmak üzere pek çok sağlık sorununa neden olabilir
Sendrom nedeniyle artan kilo alma riski ve bunun sonucunda ortaya çıkabilecek obezite, ciddi kalp ve damar hastalıklarına neden olabilir. Bununla birlikte uyku sorunları, kronik ağrılar ve çeşitli psikolojik rahatsızlıklar da tıkınırcasına yeme bozukluğuyla ortaya çıkabilecek sorunlar arasındadır.
Sendromun üstesinden gelmek için neler yapılabilir?
Klinik tedavi aşamasına geçilmeden önce, kişinin kendisinin uygulayabileceği bazı yöntemler var. Örneğin bir yemek ve ruh hali günlüğü tutmak, yeme ataklarına sebep olan unsurların kayıt altına alınmasına yardımcı olur. Bu da tedavi sürecine katkı sağlayabilir. Bununla birlikte düzenli uyku ve egzersiz çalışmaları da sendromun üstesinden gelmek için faydalı olabilir. Öte yandan sağlıklı beslenme alışkanlıklarını kolay hale getirecek gündelik rutinlerdeki değişiklikler de sendroma karşı yürütülen mücadelede fayda sağlayabilir.
Tedavi yöntemleri nelerdir?
Kişisel çabaların yeterli olmadığı durumlarda mutlaka bir uzmandan yardım almak gerekir. Klinik tedavi süreçlerinde farklı psikolojik tedavi uygulamalarıyla birlikte ilaç ve kilo kaybı tedavisi de son derece yaygındır.
Kaynak: 1