Günümüzde stresle, baskıyla, yoğun gündemle başa çıkmanın en güzel yollarından biri, belki de birincisi hayatını kökten değiştirmek sanırız. Ancak bunu başarmak türlü türlü sebeplerden dolayı çok da kolay değil. Bunun için gereken maddi şeylerin yanı sıra eksik olan önemli bir faktör cesaret. Yeni yerler görmek, yeni insanlar tanımak, yeni lezzetler keşfetmek, bir toprağa ilk defa ayak basmak, sağlıklı bir yaşama adım atmak, vs. bize kendimizi çok iyi hissettirse de bunun için gerekli ilk adımı atmakta başarısız oluyoruz.
İşte tam da bu noktada bize bu cesareti verecek, bizim düşlediklerimizi başarmış insanların hikayelerini dinleyecek bir platform çıkıyor karşımıza: ‘Şehir Hayatı içinde Sağlıklı Yaşam Arayışı, Gezi Notları ve Yeni Keşiflerin Sitesi’ mottosuyla yayın hayatına başlayan The Urban Melody Kendimizi iyi hissetmek için sadece fiziksel değil kafa sağlığımıza da dikkat etmekten yola çıkıyor bunun için Gez-Gör kategorisi altında yeni şehirler/ülkeler ve mekanlar tanıtırken, Keşfet bölümünde filmlerden festivallere, modadan yeni trendlere farklı öneriler sunuyor.
Siz de hayatınızda bir değişiklik yapmak, bunu nasıl başaracağınızı öğrenmek, yeni şeyler denemek istiyorsanız The Urban Melody’i ziyaret etmek için pek çok sebebiniz var. Bazılarını sizler için derledik.
1. Gitmekle Kalmak Arasındaki Jenerasyon
Sağlıklı besleniyoruz. Köy yumurtasının peşine düşüp, sebze suları içiyoruz. Izgara yiyeceklerin yanından salatayı eksik etmiyoruz. Haftada en az 3 gün iş çıkışı spora gidiyoruz ki sağlıklı yaşayalım. Siyah boyayla renklendirilmiş zeytinden, GDO’lu mısırdan uzak durup, şekeri, karbonhidratı hayatımızdan çıkarıyoruz. Her şeyin organiğini bulmak ve spor yapmak sağlıklı olmamız için yeterli mi? Peki ya kafa sağlığımız?
Yazının tamamı için bakınız.
2. Zayıflamak için öneriler
Zayıflamak istiyor ama daha yaza çok var, Nisan-Mayıs gibi yediklerime dikkat etmeye başlarım mı diyorsunuz? Demeyin! Yaz vücudu kışın yapılır diyerek şimdiden yediklerinize dikkat etmeye başlayın. Bayram seyran, kış modu, yılbaşı derken birkaç aydır kendinizi salmış olabilirsiniz ama artık buna bir dur deme zamanı geldi. Deniz sezonunu istediğimiz mayo/bikini ile açmak istiyorsak önümüzde 3-3.5 ay var, bunu iyi değerlendirmek lazım.
Yazının tamamı için bakınız.
3. Ev dekorasyonunun kendinizi iyi hissetmenizdeki etkisi ve sıcaklığı.
Zevkli ama bir o kadar da detay gerektiren ev dekorasyonu ile uğraşırken renklerin içinde kaybolduğunuz oldu mu? Aydınlık, ferah ama bir yandan da sıcak bir ortam için evin duvarları beyaz mı olmalı? Öyleyse beyazın hangi tonu? Evet beyazın bile bir sürü tonu varmış! Yoksa gri mi olmalı, çok şık duruyor. Peki, grinin hangi tonu? Tek duvar mı gri olsa? Ya koltuklar, peki ya perdeler???
Yazının tamamı için bakınız.
4. Yoga mı Pilates mi hangisi bana göre?
Son yıllarda gittikçe daha da popüler hale gelen yoga ve pilates genellikle birbirleriyle karşılaştırılır. İkisinin de ayrı ayrı faydaları olsa da en iyisi neye ulaşmak istediğinize karar vermek. Yoga ve pilatesin farklarını anlatan eğlenceli infografik sayesinde her ikisinin benzer ve farklı yönlerini inceleyip, hangisi size gore karar verebilirsiniz
Yazının tamamı için bakınız.
5. Roma aşkına!
Roma ‘ya defalarca da gitseniz de sıkılacağınızı sanmıyorum! Sadece birkaç gün için gittiniz ve mümkün olduğunca çok yer görmek ve İtalyan mutfağının lezzetleri tatmak istiyorsunuz. Roma’da mutlaka görülmesi gereken belli başlı yerleri gördünüz ve artık Roma’nın dar sokaklarında kaybolma vakti ve biraz da keyif yapma zamanı geldi!
Yazının tamamı için bakınız.
6. Şekeri bırakmanın yolları
Şekerin zararlarını bilmeyen kalmadı. Hızlı bir şekilde yağa dönüşmesinden obeziteye, çeşitli kalp hastalıklarından diyabete bir çok tehlikeli hastalığa neden olduğunu artık iyice öğrendik. Buna ek olarak bazı bilim adamları şekerin uyuşturucu kadar bağımlılık yarattığını da iddia ediyorlar.
Yazının tamamı için bakınız.
7. Uzaklar; Seyşel Adaları
Yeni okyanuslar keşfetmeye her zaman hazır olan biz, bu sefer keşfedilecek yeni yerlere doğru deniz yoluyla gidiyoruz. Hedefimiz Seyşel Adaları, Madagascar, Réunion, Mauritius.
Yazının tamamı için bakınız.
8. Karanlıklar prensi Belgrad
Her ne kadar Belgrad, Sırpça beyaz şehir anlamına gelse de şehrin çok da beyaz bir yanını göremedik açıkçası. Gerek Türkiye’ye olan yakın mesafesi, gerek vizesiz seyahat rahatlığı, gerekse diğer Avrupa şehirlerine nazaran uygun fiyatları ile Belgrad kısa bir kaçamak için oldukça iyi bir fikir. Kısa bir kaçamak demişken 2-3 gün Belgrad için yeterli.
Yazının tamamı için bakınız.
9. Evinizi zen prensiplerine göre dekore etmenin yolları
Stresten uzaklaşıp, rahat ve sakinliğe en çok ihtiyacımız olan şu günlerde ille de çok uzağa kaçmamıza gerek yok. Evimizde yapacağımız basit düzenlemelerle kendimize rahatlatıcı bir atmosfer yaratabiliriz. İşte tam da bu sebeplerden Zen prensipleri iç mimaride gün geçtikçe daha çok tercih edilen bir trend haline geldi. Aslında Zen, Japonca meditasyon anlamına gelir ve Budizm’in bir koludur. İçinde yaşadığımız dünyanın farkında olma, denge, pozitif enerji ve armoni çağrıştırır. Feng Shui ise Zen’in bir uzantısıdır.
Yazının tamamı için bakınız.
10. Hayatımızdan stresi nasıl çıkarırız
Stresten uzak durmanın yolları ile ilgili makaleler mutlaka okumuşsunuzdur. Cildimizden kalp sağlığına ve daha birçok problemin kaynağı olan stresten uzak durmak için önerilen yolların oldukça faydalı olduğunu düşünüyorum. Ancak bence bu konudaki en iyi tavsiye asıl ve en büyük stres kaynağını bulmak ve stres daha oluşmadan onu yok etmek.
Yazının tamamı için bakınız.
11. Son Topağacı
Teşvikiye-Topağacı arasında her geçen gün yeni mekanlar açılmaya devam ediyor ve çok da güzel oluyor. Bunlar içinde en yenilerinden biri de Topağacı’ndan Ihlamur’a doğru inen yokuşta bulunan Son Topağacı. Küçücük, samimi bir cafe ama önündeki merdivenleri de değerlendirerek hem oturacak yer sayısını arttırmış hem de çok güzel bir görüntü sağlamış.
Yazının tamamı için bakınız.