Artık teknolojinin akıl almaz bir hızla geliştiği bir çağda yaşıyoruz. İnternet ise hayatımızın büyük bir parçası olmuş durumda. Alışverişten eğitime, yemekten dizi/filme hemen hemen her şey için internetin yardımına başvuruyoruz. Tabii böylesine büyük bir değişim, çeşitli psikolojik rahatsızlıkları da beraberinde getiriyor. Özellikle çeşitli algı bozukluklarına sebep olan internet dünyası, günümüzde hemen hemen hepimizi etkiliyor. İnternetin, televizyonun, sosyal medyanın ve filmlerin yol açtığı çeşitli zihinsel ve ruhsal hastalıkları sizler için araştırdık ve derledik. Birçoğumuza tanıdık gelen bu hastalıkların isimlerini öğrendiğinizde çok şaşıracaksınız! İşte teknoloji çağının ürünü olan 5 zihinsel ve ruhsal hastalık…
1. Truman Show yanılgısı
Truman Show’u izlediyseniz Truman’ın başına gelenleri net bir şekilde hatırlıyorsunuzdur. Tüm hayatı canlı bir şekilde izleyicilerle paylaşılan Truman, uzun bir süre boyunca bundan habersiz bir şekilde yaşıyordu. Film, 1998 yılında gösterime girdi. Bundan tam 4 yıl sonra, yani 2002’de, psikiyatrist kardeşler Joel ve Ian Gold, oldukça sıra dışı bir durumla karşılaştı. Bazı hastaları hayatlarının kayda alındığını, izleyicilerle paylaşıldığını ve herkes tarafından tanındıklarını iddia ediyorlardı. Hatta hastalardan biri, 11 Eylül saldırısının yalnızca kendisini kandırmak için yapıldığını düşünüp New York’a, ikiz kuleleri görmeye gitti. Bugüne kadar Truman Show yanılgısına yakalanan 40 hasta biliniyor, bunların büyük bir çoğunluğu ise 25-34 yaşları arasındaki beyaz erkekler.
2. İnternet kaynaklı Münchausen sendromu
İlgi ve sempati görmek için kendini acındırmanın, hastaymış gibi davranmanın ya da büyük travmalar atlattığını iddia etmenin bilimsel bir adı var: Münchausen sendromu. İnternet kaynaklı Münchausen sendromu ise bu durumun internet üzerinden yaşanmasına verilen isim. İlk olarak 2000 yılında kendini gösteren bu hastalıkla genellikle forumlarda ve sohbet odalarında karşılaşılıyordu. En çok ses getiren hasta ise Debbie Swenson oldu. Kendisi, iki yıl boyunca lösemi hastası bir kızı olduğunu iddia etti. Hatta çocuğunun ağzından bir blog bile yazdı. Hatırı sayılır bir takipçi kazanan kadın, 2001 yılında çocuğunun anevrizmadan hayatını kaybettiğini duyurdu. Bunun üzerine Swenson’ı ve hayali kızı Kaycee’yi sıkı bir şekilde takip eden hayranları, durumdan şüphelenmeye başladı. Sonunda ise tüm bunların koca bir yalandan ibaret olduğu ortaya çıktı.
3. Konversiyon bozukluğu
Kitle histerisi olarak da bilinen bu hastalık, genellikle birlikte bol bol vakit geçiren insan gruplarının arasında ortaya çıksa da bu sefer durum oldukça farklı! Esneyen birini gördüğünüzde istemsizce esnediğinizi fark etmiş olabilirsiniz. Konversiyon bozukluğu da tıpkı buna benziyor. İnsanlar diğerlerinde gördükleri belli bir tiki ya da davranışı kopyalıyor. New York’ta yaşayan bir grup kadın öğrenci, Tourette sendromuna benzer semptomlar gösterdiklerini iddia ederek Youtube çeşitli videolar yüklüyorlar. Sonra mı? Birçok öğrenci benzer şikayetlerle sağlık kuruluşlarına başvuruyor. Bu da bir video üzerinden yayılan ilk hastalık olarak tarihe geçiyor.
4. Paris sendromu
Paris’i düşündüğümüzde hepimizin aklına büyüleyici sokaklar, harika yemekler ve bitmek bilmeyen bir romantizm geliyor. Tabii gerçek hayatta durum oldukça farklı! Genellikle Japon turistlerde gözlemlenen bu sendrom, zihinlerindeki Paris ile gerçek Paris’in uyuşmaması sonucunda ortaya çıkıyor. Yani hastalığın temel sebebi Paris’in fazlaca idealize edilmiş olması. Tüm bunların altında yatan sebep ise elbette ki film sektörü. Beklediğini bulamayan birçok Japon turist; mide bulantısı, depresyon, halüsinasyon, baş dönmesi, sinir hali ve kalp çarpıntısı şikayetleriyle sağlık kuruluşlarına başvuruyor.
5. Vasat dünya sendromu
Hemen hemen hepimizin biraz da olsa deneyimlediği bir hastalık ile listemizi sonlandıralım: Vasat dünya sendromu. Haberlerde gördüğümüz onlarca cinayet, taciz, yaralama, hırsızlık ve savaş haberlerinin ardından dünyanın ne kadar da kötü bir yer olduğunu düşünüp duruyoruz. Tüm bu kötü haberlerden dolayı gerçeklik algımızın bozulmasına ve dünyayı gerçekten korkunç bir şekilde algılamamıza neden olan vasat dünya sendromu, agorafobi gibi çeşitli rahatsızlıklara da davetiye çıkarıyor. Çözüm mü? Elbette televizyon kullanımını azaltmak.
Kaynak: 1