Sanatçılar ve yazarlar, eserlerini her zaman istedikleri gibi bitiremiyor. Aylarca planlanan ve sonunda tamamlanamayan eserler ise bunlara örnek olarak gösterilebilir. Listemizde her ne kadar bitmemiş olsa da dünyaca ün kazanan sanat eserlerini bir araya getirdik. İşte Requiem’den George Washington’un Portresi’ne yarıda kalmış 6 ünlü eser… Acaba bu sanat eserleri bitseydi nasıl olurdu? Hayal gücünüzü harekete geçirme zamanı! Hemen başlayalım…
1. Senfoni No. 8 (1882) – Franz Schubert
Viyana doğumlu Avusturalyalı besteci Franz Schubert, çok sayıda piyano parçasına hayat veren bir isim. İlginçtir ki en kalıcı eserlerinden birisi ise bu bitmemiş senfonisi. Eleştirmen Newbould ise bu eseri bitmiş bir yarım senfoni olarak adlandırıyor. Normalde 4 orkestrasyonlu parçadan oluşması gereken bu senfoni ikide kalmış. Schubert’in neden bu senfoniyi yarıda bıraktığı ise halen bilinmiyor. En yakın arkadaşı ise bestecinin ölümünden kırk yıl sonraya kadar bile bunu bir sır olarak tutmaya devam etmiştir.
2. Hırsız ve Cobbler (1992) – Richard Williams
İngiliz animasyon dehası Richard Williams, günümüzde Who Framed Roger Rabbit’e yaptığı katkılarla tanınıyor. Animasyon camiasında adından sıklıkla bahsettiren Williams ne yazık ki Hırsız ve Cobbler’ın son 15 dakikasını tamamlayamadı. Sonrasında animasyonu tamamlamak üzerine yapılan denemeler ise başarısızlıkla sonuçlandı.
3. George Washington’un Portresi (1796) – Gilbert Stuart
İkonik bir portre haline gelen bu eser, George Washington’un bir dolarlık banknot üzerindeki portresinin temelini oluşturuyor. Günümüzde Washington’un hafızamızda olan yüzü ise bu portreden geliyor. İlginç olanı ise ressam Stuart’un bu portreyi aslında bitirmemiş olması. Başı ve omuzlarından sonra gelen vücut hatları tuvale geçmedi. Yine de bu bitmemiş portrenin yüzlerce kopyası yapıldı ve satıldı.
4. Requiem (1791) – Wolfgang Amadeus Mozart
Mozart’ın son bestesi, Kont Franz von Walsegg-Stuppach tarafından sipariş edilmişti. Ancak Mozart, bestenin sadece ilk iki bölümü tamamlayabildi. Sonraki birkaç bölümün taslağını hazırladı, ancak parçayı bitirmeden hayatını kaybetti. Mozart’ın eşi Constanze, daha sonra bestecinin öğrencilerinden biri olan Franz Xaver Süssmayer’i son birkaç bölümü onun yerine tamamlamasını rica etti. Bu sayede eser bir araya geldi ve bugün konik bir klasik olarak kabul ediliyor.
5. Silmarillion (1977) – J.R.R. Tolkien
Yüzüklerin Efendisi’nin 1954 ve 1955’te yayınlanmasından sonra, hayranları yazar J.R.R.’nin bir sonraki büyük kitabını heyecanla bekledi. Yazar birkaç kısa eser çıkarsa da Silmarillion, o öldükten sonra yayınlanabildi. Tolkien kitabın yazımına 1916 yılında başladı ve 70’lere kadar bu eserin üzerinde çalışmaya devam etti. Ömrü yetmediği için oğlu Christopher, babasının belgelerini düzenledi ve Orta Dünya hakkındaki efsaneler koleksiyonu, The New York Times’ın en çok satanlar listesinde zirveye oturdu.
6. Kubla Khan (1798) – Samuel Taylor Coleridge
Samuel Taylor Coleridge, artık klasik olan şiirinin 200 veya 300 satır uzunluğunda olmasının nedenini açıkladı. Şiirlerin nedeni bir rüyaya dayanıyor ve uyandıktan sonra yazarı hemen yazmaya iten neden oluyor. Ancak Coleridge şiiri yazarken gelen bir misafir nedeniyle ara vermek durumunda kaldı ve şiirin devamını unuttu. Şiirin sonsuza kadar eksik kalmasına neden olan davetsiz misafir günümüzde bir edebi stenografi olarak kullanılıyor.
Bu listemiz de ilginizi çekebilir:
Beethoven’dan Mozart’a: Klasik Müzik Eserleriyle Ölümsüzleşen 30 Sanatçı
Kaynak 1