İspanyol ressam ve heykeltıraş Salvador Dalí, 20. yüzyılın en tanınmış sanatçılarından biridir. Özellikle sürrealist hareketin önde gelen isimlerinden biri olan Dalí’nin sanatı, rüya dünyası, bilinç altı, semboller ve irrasyonel düşüncelerin bir karışımını içerir. Onun eserleri genellikle tuhaf ve şaşırtıcı imgelerle doludur. Dalí’nin eserlerinde en sık gördüğümüz semboller arasında uzun ve eriyen saatler, böcekler, gözler ve vücut parçaları yer alır. Salvador Dali hakkında hiçbir şey bilmeden, ressamın eserlerini anlamamız oldukça zor. Bu nedenle daha önce hazırladığımız içeriğe göz atarak detaylı bilgi alabilirsiniz. Dali’nin Belleğin Azmi (Eriyen Saatler) İspanyol ressamın en tanınmış sanat eseridir. Bu resim genellikle meşhur, eriyen saatleri ile tanınıyor. Şimdi daha fazla vakit kaybetmeden Dali’nin Belleğin Azmi tablosundan bahsedelim?
1. Tablo, Salvador Dalì’nin ‘paranoyak-kritik yöntemi’ ile yaratıldı
Tablo 1931 yılında yaratılırken, Dalì ‘paranoyak-kritik yöntemi’ni kullandı. Bu yöntem, Dalì’nin kendini bilinçli olarak psikotik halüsinasyonlara sokmaya çalışması ile gerçekleşiyordu. Böylece, “elle çizilmiş rüya fotoğrafları” olarak adlandırdığı çalışmaları yaratabiliyordu.
Dalì’ye göre tuval üzerinde beliren görüntüler karşısında genellikle şaşkına dönen ve sık sık korkan ilk kişi kendisiydi.
Salvador Dali hakkında daha fazla bilgi almak için?
Dalì’nin doğduğu Katalonya, eserlerine büyük etki yapmıştı. Ailesinin Pani Dağı’nın gölgesindeki yazlık evi, resimlerine tekrar tekrar ilham vermişti. “Belleğin Azmi” tablosundaki gölgenin Pani Dağı’na ait olduğu düşünülürken, arka planda ise Creus Burnu ve Sarp sahili yer alıyor.
Salvador Dali ve başka ünlü figürlerin korkuları hakkında bilgi almak için?
Belleğin Azmi, bilim insanlarının tabloyu yorumlamasıyla önemli akademik tartışmalara yol açtı. Öyle ki bazı eleştirmenler parçadaki eriyen saatlerin Albert Einstein’ın görelilik teorisine bir gönderme olduğuna inanıyor.
4. Resimdeki böcekler sanatçının korkularından birini temsil ediyor
Dalì, çalışmalarında sıklıkla kullandığı böceklerden inanılmaz derecede korkuyordu. Belleğin Azmi tablosunda yer alan karıncalar da bunlardan birisiydi. Dali, çocukluğunda yaşadığı bir olaydan ötürü karıncalardan çok korkuyordu.
5. Tablo bir otoportre olabilir
Resmin ortasındaki sarkık profil, Dalì’nin kendisini temsil ediyor olabilir. Bu da tabloyu bir otoportreye dönüştürüyor.
6. Resim tahmin edilenden daha küçük
Berlin’deki MoMa sergisinden alınan bu görüntü ‘Belleğin Azmi’nin ne kadar küçük olduğunu gösteriyor. Resim, yalnızca yalnızca 24,13 x 33,02 boyutlarında!
7. Dali 28 yaşayken bu tablo sayesinde bir anda şöhret oldu
Dalì resim yapmaya 6 yaşındayken başladı. Gençken, oyunculuk gibi yollardan şöhreti arasa da Dalì’nin bugünkü ününü kazanması Belleğin Azmi sayesinde oldu. Belleğin Azmi 1932’de New York City’deki Julien Levy Galerisi’nde sergilendiğinde basın ve halk onun için çılgına dönmüştü.
8. Belleğin Azmi’nin bir devam resmi var
1954’te Dalì, The Disintegration of the Persistence of Memory (Belleğin Azminin Dağılışı) adlı yeni çalışması için Belleğin Azmi’nin kompozisyonunu yeniden ele aldı.
9. Bu iki eser karşılaştırıldığında kısa bir sürede dünyanın ne denli değiştiğini görebiliyoruz
“Belleğin Azmi” ve “Belleğin Azminin Dağılışı”nın konuları aynı olsa da, aralarındaki farklılıklar dünyadaki değişimleri çarpıcı bir biçimde gösteriyor. İlk resim, Dalì’nin Sigmund Freud’un öncülüğünü yaptığı rüya analizi döneminin ortasında yaratılmıştı. “Belleğin Azminin Dağılışı” ise atom çağının biliminden etkilenmişti.
10. Dalì eriyen saat figürünü birçok sanat eserinde kullandı
1970’lerde Dalì, eriyen saat figürünü, Dance of Time I , II ve III, Nobility of Time ve Profile of Time gibi heykellerde kullandı.
11. Belleğin Azmi’nin başka isimleri de var
Bu başyapıt yurt dışında Yumuşak Saatler, Sarkık Saatler, Zamanın Kalıcılığı olarak da biliniyor. Türkiye’de ise özellikle “Eriyen Saatler” olarak tanınıyor.
