Türkiye’de absürt olaylar ve görüntülerle karşılaşmak neredeyse alışıldık bir durum. Dün internette yayılan bir görüntüsü ise hem herkesi gülümsetti hem de şaşkına uğrattı. Ortada oldukça absürt bir durum vardı. Polisler ceza yazarken ceza yazılan kadın polislere tepkisini çığlık atarak gösteriyordu. Bir başka polis ise olayı kayıt altın alıyordu. İşte sonrasında yaşananlar…
Türkiye’de absürt olaylar ve görüntülerle karşılaşmak neredeyse sıradan bir durum. Dün yani 28 Kasım’da sosyal medya trafik cezasına tepki olarak çığlık atan bir kadınla çalkalandı
Görüntülerde polis arabasının yanında duran kadın ceza yazan polislere tepkisini göstermek için çığlık atıyordu. Görüntüleri izleyen herkes kadının suçlu olduğunu ve suçunu bastırmak için çığlık attığını düşünmüştü ama bugün başka bir iddia ortaya çıktı
Görüntülerdeki kişi Boğaziçi Üniversitesi mezunu, şimdi bir vakıf üniversitesinde öğretim üyesi olarak görev yapan Dr. Özlem Atan Tarlacı’dı
Balat’ta bir toplantıya yetişmek için normal hızında seyir halindeyken polisler tarafından durdurulmuş ve kendi iddiasına göre ehliyeti olmadığı için değil ehliyeti kırık olduğu için ceza yazılmıştı
Olayla ilgili yer alan haberlere göre olay 1 Kasım’da gerçekleşmişti. Cep telefonunla konuştuğu ve emniyet kemeri takmadığı gerekçesiyle polis tarafından durduruldu. Yapılan kontroller sonucu otomobilin muayenesinin olmadığı da tespit edilirken, polislerin kendisine ceza yazdığını görünce sinir krizleri geçiren Özlem A. dakikalarca çığlık attı. Özlem A.’ya toplam 578 TL para cezası kesildi ve otomobili de trafikten men edildi.
Gerçek ise Dr. Tarlacı’nın bir öğrencisinin Ekşi Sözlük’te açıklama yapmasıyla ortaya çıktı. Tarlacı öğrencisine olayın 1 ay önce yaşandığını, olay sırasında uzlaşmacı davrandığını ve videoyla ilgili hukuki süreç başlattığını belirtti
Haksız bir ceza kesildiği için sinir krizi geçiren öğretim görevlisinin öğrenci aracılığıyla ilettiği açıklaması ise şu şekilde:
“Üniversitede gerçekleşen önemli bir toplantıya yetişmek üzere aracımı sürüyordum, bu esnada trafik polisi durmamı istedi, ehliyet ve ruhsatı kendilerine verdiğimde ehliyetimin kırık olduğunu öne sürerek bu ehliyeti kabul etmeyeceklerini bildirdiler, kendilerine ehliyetimin olduğunu ve ehliyetsiz araba kullanmaktan ceza veremeyeceklerini söyledim, önemli bir toplantıya yetişmek durumunda olduğumu belirttim, kendileri bana herhangi bir şey söylemeden uzun bir süre beklettiler, kendimi tanıtarak sizin gibi bir çok polis öğrencim var bana saygıda kusur etmezler, ben sizleri onlardan ayırmıyorum dedim, o sırada polis ‘bana ne öğretmensen, hocaysan’ dedi ve ehliyetim olmasına rağmen ehliyetsiz araba kullanmaktan ceza kesti, uzlaşmacı bir tavırla memur olduğunu sabit bir gelire sahip olduğumu bu cezanın hem ağır hem de lüzumsuz olduğunu söyledim diğer polis cebinden çıkardığı telefonla beni videoya kaydetmeye başlayınca sinir krizi geçirdim, ben de polis memurlarının ve polis arabasının fotoğraflarını çektim, toplantıya gitmek üzere yola koyuldum aradan 1 ay geçtikten sonra video görüntülerinin basına servis edildiğini üzülerek öğrendim, hukuki olarak sürecin takipçisi olacağım.”
