ListeList
  • Ana Sayfa
  • Gündem
  • ListeList Özel
  • Alışveriş
  • Yaşam
  • Sinema
  • Seyahat
  • Diğer
    • Edebiyat
    • Sağlıklı Yaşam
    • Kadın
    • İş Yaşamı
    • Tiyatro
    • Hayvansever
    • Spor
    • İstanbul
    • Koronavirüs
    • Tarih
    • Müzik
    • Astroloji
    • Ekoloji
    • Tasarım
    • Dizi
    • Oyun
    • Teknoloji – Bilim
    • Yeme – İçme
    • Pürtelaş
    • Testler
    • Video
  • Yazı Gönder
Sonuç bulunamadı
Tüm sonuçları görüntüle
  • Ana Sayfa
  • Gündem
  • ListeList Özel
  • Alışveriş
  • Yaşam
  • Sinema
  • Seyahat
  • Diğer
    • Edebiyat
    • Sağlıklı Yaşam
    • Kadın
    • İş Yaşamı
    • Tiyatro
    • Hayvansever
    • Spor
    • İstanbul
    • Koronavirüs
    • Tarih
    • Müzik
    • Astroloji
    • Ekoloji
    • Tasarım
    • Dizi
    • Oyun
    • Teknoloji – Bilim
    • Yeme – İçme
    • Pürtelaş
    • Testler
    • Video
  • Yazı Gönder
Sonuç bulunamadı
Tüm sonuçları görüntüle
ListeList
Sonuç bulunamadı
Tüm sonuçları görüntüle

Ana sayfa » Edebiyat » Nazım Hikmet’in Çok Sevdiği Memleketine Vedası

Nazım Hikmet’in Çok Sevdiği Memleketine Vedası

Nurten Bengi Aksoy Yazar: Nurten Bengi Aksoy
14 Haziran 2017
Kategori: Edebiyat, Tarih
Google Haberler'de ListeList'e Abone OlGoogle Haberler'de ListeList'e Abone Ol
0
Share on FacebookShare on Twitter

Yaşamının on üç yılını hapishanelerde, türlü zorluklarla geçiren Nazım Hikmet özgürlüğüne kavuştuktan sonra da rahat bir nefes alamaz. Kendisine son kez oynanan oyunun canını almak olduğunu anlar ama canını cellatlara teslim etmeyecektir. Kararını verir; canı gibi sevdiği vatanından ve bir ömür kavgasını yaptığı emekçilerinden ayrılacaktır. Ve öyle de olur… 17 Haziran 1951’de akrabası olan gazeteci ve oyun yazarı Refik Erduran’ın yardımıyla İstanbul Boğazı açıklarında Karadeniz’den geçen bir Bulgar şilebine binerek veda eder ülkesine…

1. Sen esirliğim ve hürriyetimsin
çıplak bir yaz gecesi gibi yanan etimsin
sen memleketimsin

sen-esirligim
Nazım Hikmet 1950 yılının 15 Temmuz günü hukukçuların, hatta hakimlerin iddialarıyla suçsuzluğu ispat edildiği halde 13 yıl kanunsuz olarak hapsedildiği cezaevinden TBMM’nin çıkardığı “Genel Af Yasası” gereğince tahliye olarak özgürlüğüne kavuşur.

2. Sen ela gözlerinde yeşil hareler
sen büyük, güzel ve muzaffer
ve ulaşıldıkça ulaşılmaz olan hasretimsin…

sen-ela-goz
Nazım hapishaneden çıkarken yanında avukatları ve tek çocuğu Mehmet’i doğuracak olan eşi Münevver Andaç vardır. Nazım o günkü heyecanını avukatına şöyle anlatır: “Hoca heyecanım aftan değildir, nihayet hakkımı alıyorum, üstelik hakkımın bir kısmını da kaybederek alıyorum. Bütün sevincim dostlarıma, akrabalarıma ve her şeyden üstün tuttuğum özgürlüğüme kavuşmaktan ileri geliyor. Bu gece sırt üstü yatıp gökyüzüne bakacağım. Yıldızları, ıssız bucaksız ufukları seyredeceğim. Çünkü hapishanede yattığım yerden tavandan başka bir şey görmüyordum.

3. Onlar ümidin düşmanıdır sevgilim
akar suyun
meyve çağında ağacın

onlar-umidin
Nazım hapisten çıktıktan sonra karısının, doğacak çocuğunun geçimini sağlamak için iş aramaya başlar. Günlerce iş arar ama bulamaz. Hiç kimse ona iş vermeye cesaret edemez. Nazım hapisten çıkmıştır ama özgür değildir yine de. Nereye gitse yanında, yöresinde, peşinde kendisini izleyen polisler vardır. En sonunda eskiden çalıştığı “İpek Film Şirketi” yaptığı işlerde Nazım’ın adı kesinlikle söz konusu edilmeden ona iş vermeyi kabul eder. Nazım burada senaryo yazacak, dublaj yapacak, çevrilen her filmin girdisi çıktısıyla ilgilenecektir.

4. Serpilip gelişen hayatın düşmanı
çünkü ölüm vurdu damgasını alınlarına

serpilip-gelisen
1951 yılında Nazım’ın oğlu Mehmet dünyaya gelir, Nazım mutludur. Mehmet’in aşkına evine eşyalar alır, işinden çıkar çıkmaz evine koşar, dünyaya yeniden gelmiş gibidir. Unutuvermiştir çektiklerini, sanki kimse oma düşman değildir, o da kimseye… Ama adım adım izlenmektedir. Bir gece İpek Filmden çıkıp Mehmet’i düşünerek evine giderken bir ara sokakta üstüne araba sürerek öldürmek isterler onu. Bir gece de evine balıkçı kıyafetinde gelen biri; “Nazım ağabey, seni yurtdışına kaçırayım. Ben denizciyim, gayet sağlam motorum var, evelallah seni istediğin yere götürürüm. Burada sana hayat yok, ‘he de’ hemen gidelim” diyerek onu kaçırmak ister. Ama Nazım yutmaz bu numarayı. Sabahattin Ali’yi Bulgar sınırına kadar götürüp orada kanına girenleri unutmamıştır. Kibarca kovar evine gelen adamı.

5. Çürüyen diş, dökülen et
bir daha geri dönmemek üzere yıkılıp gidecekler

curuyen-dis
Nazım bir yandan otomobil tekerlekleri altında can vermemeye, bir yandan Sabahattin Ali gibi kalleşçe öldürülmemeye dikkat ederken bir de askere çağrılır. Eve gelen polisler “Siz askerliğinizi yapmamışsınız, lütfen şubeye buyrun” Diyerek onu askerlik şubesine götürürler. Nazım götürüldüğü Kadıköy Askerlik Şubesinin reisiyle uzun uzun konuşur. Bahriyedeki öğrencilik yıllarını, güverte subaylığını, geçirdiği zatülcenp hastalığı nedeniyle askerlikten “çürüğe çıkarıldığını” anlatır. Şube başkanı da bunları bir dilekçeye yazmasını önererek Nazım’ı serbest bırakır. Birkaç ay bu olaydan ses seda çıkmaz. O da ailesi ve işiyle uğraşır, boş zamanlarında da “Anadolu Destanı” üzerinde çalışır.

6. Ve elbette ki sevgilim, elbet
dolaşacaktır elini kolunu sallaya sallaya

ve-elbette-ki
Nazım tam bu askerlik olayını unutmuşken yine bir öğle üzeri eve gelen polis, onu askerlik yoklaması ve muayene için tekrar askerlik şubesine davet eder. Şubeye giden Nazım’ı ayaküstü, çarçabuk muayene eden doktor, onun on ay önce Cerrahpaşa Hastanesi ve Adli Tıptan aldığı hastalık raporlarını dikkate bile almaz ve şairin boyuna boşuna bakarak sağlam raporu verir. Ne heyet raporları ne itirazlar, hiçbiri kâr etmez. Nazım 50 yaşında Sivas’ın Zârâ ilçesine askerliğini yapmaya gidecektir.

7. Dolaşacaktır en şanlı elbisesiyle
işçi tulumuyla
bu güzelim memlekette hürriyet

dolasacaktir-en-sanli
Nazım hapishane içindeki güvenliği dışarda bulamaz olmuştur. Eşi dostu mimlenmek, işten atılmak korkusuyla ona selam vermekten bile çekinirler. Kulağına Sabahattin Ali gibi öldürüleceği haberleri gelir sürekli. Şimdi bir de bu askerlik olayını çıkarmışlardır. Kısacası “yaşama özgürlüğünün” bütününe göz dikildiğinin farkına varır şair. Oysa onun vatanından ayrılmaya hiç niyeti yoktur. Elli yaşındadır, küçük bir oğlu ve sevdiği karısı vardır. Halkına delicesine tutkundur ve o, bu toprakların ozanıdır. Ama kendisine son kez oynanmak istenen oyunun canına kastettiğini anlamış ve kararını vermiştir. Canı gibi sevdiği vatanından ayrılacaktır.

8. Bursa’da havlucu Recep’e
Karabük fabrikasında tesviyeci Hasan’a düşman

nursada-havlucu-recep
Puslu bir pazar sabahı Tarabya’da Boğaz’dan çıkıp önce güneye, sonra dönüp Karadeniz’e doğru ağır ağır yol alan motorun iki yolcusu vardır. Bulgaristan’a gitmek isteyen bu yolculardan biri şair Nâzım Hikmet, diğeri ise onu 17 Haziran 1951 tarihinde, yani o puslu pazar sabahında motorla Türkiye’den kaçıran gazeteci ve oyun yazarı Refik Erduran’dır. Refik Erduran şairin baba bir kız kardeşinin kocasıdır ve o tarihlerde yedek subaydır. Nazım o gün evden ayrılırken içinden, bir daha göremeyeceği eşi ve oğluyla ölümüne vedalaşır.

9. Fakir köylü Hatçe kadına
ırgat Süleyman’a düşman

fakir-koylu-hatce
Refik Erduran şöyle anlatır o günü: “Nâzım’la ben balıkçı kılığına girip takayla gidecekmişiz. Bu yol bana çok saçma geldi. Bir defa aynı gün takayla gidip dönmem mümkün değil. Hem daha şüphe çekici. Taka süratli değil. Motor önerisini yineledim. Önce reddetti. Çekiniyordu Nâzım Ağabey, ‘Karadeniz insanı yutar, Karadeniz’le şaka olmaz’ diyordu. Ancak hız yapan bir motorla Bulgaristan’a gidilebilirdi. Nâzım sonunda kabul etti. Ama Boğaz’ın çıkışında ne var, Karadeniz’de ne var, onu araştırmak gerekiyordu. Bunun için de annemin akrabası, zamanın Kuzey Deniz Saha Komutanı Münci Paşa’yı ziyarete gittim. Ziyaret bittikten sonra tam ayrılırken o anda aklıma gelmiş gibi bir film senaryosunu bahane ederek Boğaz çıkışında kontrol olup olmadığını sordum. Olmadığı yanıtını aldım. O zaman Tuzla Piyade Okulu’nda askerdim. Kaçırmanın bir gün içinde olması gerekiyordu. Paşa’yla konuşmamızdan kaçış için tehlikeli bir durum olmadığını anladım. Saatte 35-40 mil yapan bir motor olması halinde Nâzım’ı Bulgaristan’a kaçırabileceğime kanaat getirdim.”

10. Sana düşman, bana düşman

sana-dusman-bana-dusman
Erduran, Nâzım’ı kaçırmaya karar verdikten sonra hızlı bir deniz motoru aramaya koyulduğu günlerde iş adamı Malik Yolaç’ın kendi motorunu satışa çıkardığını öğrenir. Devamını Erduran’dan dinleyelim: “Bir gün Nâzım’ın baba bir kardeşi, o zamanki eşim Melda’yı da yanıma alarak Yolaç’ın motorunu Marmara’da denedim. Baktım, zehir gibi motor. Aldığım gün ‘Bugün deneyemedim, bir hafta sonra deneyeceğim’ diye motoru geri götürdüm. Ve ertesi hafta Nâzım Ağabey’i kaçırdım. “

11. Düşünen insana düşman

dusunen-insana-dusman
“Nâzım Hikmet kaçış sabahı evinin önündeki polisleri atlatarak erkenden Tarabya’ya geldi. Hemen motora bindik. Önce ağır ağır Üsküdar’a doğru gittik. Karşı sahile yaklaştıktan sonra kuzeye yöneldim ve normal bir geziymiş gibi ağır ağır Boğaz çıkışına kadar gittim. Hava ve deniz çok güzeldi. Yalnız buğu vardı. Biraz açıldıktan sonra sahili göremez olduk. Ondan sonra motoru hızlandırdım, Karadeniz’e çıktık. Bir süre sonra baktım, ileride bir karaltı. Yaklaşınca Rumen şilebi Plehanov’u gördüm. Sonradan bu konuda bazı spekülasyonlar oldu. Sözde Rumenlerle anlaşmaya varmışız. Asla öyle bir şey yok; tamamen tesadüf. Nâzım, şilebin adını okuyunca ‘Hay Allah, Plehanov sevmediğim bir heriftir ama gidelim bakalım yanına’ dedi.”

12. Vatan ki bu insanların evidir

vatan-ki-bu
“Gittik, şilepten gelmeyin diye işaret ediyorlar. Karadeniz’in ortasında bir motor; bir adam Rusça ve Fransızca ‘Ben Nâzım Hikmet’im’ diye bağırıyor. Bir saate yakın şilebin etrafında dolaştım. Nâzım bağırıyor, onlar gitmemizi istiyor. Biz ona rağmen sokuluyoruz. Bu arada benzin azalıyor. Şilep Nâzım Ağabey’i almazsa Bulgaristan’a gidip dönecek benzin kalmayacak. Bütün hazırlıkları Nâzım’ı Bulgaristan’a bırakıp dönme üzerine yapmıştım. Bu arada Nâzım’a ‘Üzerinde para var mı?’ diye sordum. Niçin istediğimi sordu. ‘Kaptana rüşvet teklif edelim’ deyince çok kızdı, ‘Komünist kaptan benden rüşvet alır mı?’ dedi. Çok saf bir insandı. O sırada şilep yavaşlamıştı, ben de yavaşladım. Çok yavaş gittiğim için motor boğuldu. Kaldık denizin ortasında. Şilep açıldı.”

13. Sevgilim, onlar vatana düşman…

sevgilim-onu
Tam bir belirsizlik ortamı. Erduran’ın karar vermesi gerektiği anlar. Ne yapacak? Erduran “Ömrümün en gergin anları” dediği o dakikaları ve sonrasını da şöyle anlatır: “Sislerin içinde kaybolmaya başladık. Motorun içindeki benzin buharlaşınca yeniden çalıştırmayı deneyeceğim. On dakika marşa basmamaya karar verdim. O on dakika, ömrümün en gergin anlarıdır. Nâzım’a, ‘Seni normal rotadan giderek Bulgaristan’a götüreyim, sonra da döneyim’ dedim. Bir kere daha denememizi istedi. Emir büyük yerden. Marşa bastım ve motor çalıştı. Plehanov’un yanına gittik. Kaptan Bükreş’e sormuş olacak ki tayfalar bize el salladı ve sonunda merdiveni indirdiler.”

14. Memleketim, memleketim, memleketim,
ne kasketim kaldı senin ora işi
ne yollarını taşımış ayakkabım,
son mintanın da sırtımda paralandı çoktan,
Şile bezindendi.

memleketim-memleketim-mem
“O anda Nâzım Hikmet’in yüzü birden aydınlandı. Merdiven kalkarken ‘Hadi sen de gel’ dedi. Şaşırdım. Böyle bir şey konuşmamıştık. ‘Nereye?’ diye sordum. Hem güldü hem kızdı. ‘Elinin körüne’ diye bağırdı. Onunla gitmek istemediğimi söyleyince gözleri yaşardı. Boynuma sarıldı. Arkası gemiye dönük. Tayfalar yukarıdan bize bakıyor. Veda sahnesi uzayınca utandım. Yola çıkarken yanıma aldığım dürbünü ve tüfeği gemiye verdim. Dönüşte onlarla yakalanırsam kötü olurdu. Boğaz ağzına yaklaşırken yedek benzin bidonlarını da denize atmıştım. Nâzım Ağabey’i en son şilebin kıçında gördüm. Şilebin kıçına eğilmiş, tam Plehanov yazısının üstünden bana el sallıyordu. İstanbul’a döndükten sonra Malik Yolaç’a çok benzin yaktığı için motoru almaktan vazgeçtiğimi söyledim.”

15. Sen şimdi yalnız saçımın akında,
enfarktında yüreğimin,
alnımın çizgilerindesin memleketim,
memleketim,
memleketim…

sen-simdi-yalniz
17 Haziran 1951 sabahı, askerlik işini düzeltmek amacıyla Ankara’ya gideceğini söyleyerek evden ayrılan Nâzım Hikmet’in 20 Haziran 1951’de Romanya’ya vardığı Bükreş Radyosundan öğrenilir. Oradan Moskova’ya geçen Nâzım Hikmet, 25 Temmuz 1951’de Bakanlar Kurulu kararıyla Türk vatandaşlığından çıkarılır. Elli yaşından önce onu hapishanelerin kalın duvarları ayırmıştı sevgili vatanından ve insanlarından, ellisinden sonra yeryüzü yuvarlağının duvarları… Hasretin ve kara sevdanın duvarları…

Not: 1 ve 2. bölümdeki dizeler Nazım Hikmet’in “Sen”, 3-13. bölümlerdeki dizeler “Düşman”, son iki bölümdeki dizeler de “Yine memleketim üstüne söylenmiştir” şiirlerinin dizeleridir.

Paylaş1210TweetleGönder
Nurten Bengi Aksoy

Nurten Bengi Aksoy

İleri
Çalışanların Halinden Anlamak İçin Oruç Tutan Hyundai’nin Güney Koreli CEO’su

Çalışanların Halinden Anlamak İçin Oruç Tutan Hyundai'nin Güney Koreli CEO'su

Yorum yapabilmek için bir ListeList hesabınız olması gerekmektedir. Aşağıdaki bağlantı ile hemen bir hesap oluşturabilirsiniz.

Listelist'e üye ol

Lütfen tartışmaya katılmak için giriş yapın

İlgili İçerikler

Tükenmiş Hissedenler Buraya! Terapistlerin Bile Güçsüz Hissettiği Zamanlarda Uyguladığı 8 Yöntem
Sağlıklı Yaşam

Tükenmiş Hissedenler Buraya! Terapistlerin Bile Güçsüz Hissettiği Zamanlarda Uyguladığı 8 Yöntem

Japonya’dan İsviçre’ye: Dünyanın Dört Bir Yanındaki Ülkelerin Milli Sporları
Spor

Japonya’dan İsviçre’ye: Dünyanın Dört Bir Yanındaki Ülkelerin Milli Sporları

Tarihçiler Açıklıyor! Mağara Adamları Saçlarını Ve Sakallarını Nasıl Kesiyordu?
Tarih

Tarihçiler Açıklıyor! Mağara Adamları Saçlarını Ve Sakallarını Nasıl Kesiyordu?

Klasik Müziğin Modern Dünyadaki En Başarılı 10 Temsilcisi
Müzik

Klasik Müziğin Modern Dünyadaki En Başarılı 10 Temsilcisi

Atopik Dermatit Kaşıntısını Durdurmanıza Yardımcı Olacak 12 Etkili Yol
Sağlıklı Yaşam

Atopik Dermatit Kaşıntısını Durdurmanıza Yardımcı Olacak 12 Etkili Yol

Doğadaki Dengenin En Önemli Halkası: Arılar Yok Olursa Ne Olur?
Hayvansever

Doğadaki Dengenin En Önemli Halkası: Arılar Yok Olursa Ne Olur?

Vergiler Nasıl Ortaya Çıktı? Dünden Bugüne Vergilendirmenin Tarihsel Gelişimi
Tarih

Vergiler Nasıl Ortaya Çıktı? Dünden Bugüne Vergilendirmenin Tarihsel Gelişimi

Okurken Keyfinizi Yerine Getirecek Haftanın En Güzel Tweetleri
ListeList Özel

Okurken Keyfinizi Yerine Getirecek Haftanın En Güzel Tweetleri

Kızıl Cin Olarak Da Bilinen Red Sprite Hava Olayı Nedir, Nasıl Oluşur?
Teknoloji - Bilim

Kızıl Cin Olarak Da Bilinen Red Sprite Hava Olayı Nedir, Nasıl Oluşur?

Uzmanlar Uyarıyor! Botoks Sonrası Asla Yapmamanız Gereken 11 Şey
Sağlıklı Yaşam

Uzmanlar Uyarıyor! Botoks Sonrası Asla Yapmamanız Gereken 11 Şey

Mevsimin Tadını Çıkarmak İsteyenler Buraya! Türkiye’de Hangi Ay Hangi Şehir Gezilir?
Seyahat

Mevsimin Tadını Çıkarmak İsteyenler Buraya! Türkiye’de Hangi Ay Hangi Şehir Gezilir?

Lois Gibson: Çizimleriyle Binlerce Suçlunun Yakalanmasını Sağlayan Adli Portre Sanatçısı
ListeList Özel

Lois Gibson: Çizimleriyle Binlerce Suçlunun Yakalanmasını Sağlayan Adli Portre Sanatçısı

Grey Rock (Gri Kaya) Tekniği: Manipülatif Kişilerle Başa Çıkmak İçin Geliştirilen İletişim Stratejisi
Yaşam

Grey Rock (Gri Kaya) Tekniği: Manipülatif Kişilerle Başa Çıkmak İçin Geliştirilen İletişim Stratejisi

Düşündüğünüzden Daha Riskli! Gıdalarda Çapraz Bulaşma Nedir, Neden Olur, Nasıl Korunabilirsiniz?
Sağlıklı Yaşam

Düşündüğünüzden Daha Riskli! Gıdalarda Çapraz Bulaşma Nedir, Neden Olur, Nasıl Korunabilirsiniz?

Antik Mısır Halkının Her Yerde Kullandığı “Horus’un Gözü” Sembolü Ne Anlama Geliyor?
Tarih

Antik Mısır Halkının Her Yerde Kullandığı “Horus’un Gözü” Sembolü Ne Anlama Geliyor?

Katharine Morling: Seramik Kullanarak Üç Boyutlu Heykeller Yapan Sanatçı
Tasarım

Katharine Morling: Seramik Kullanarak Üç Boyutlu Heykeller Yapan Sanatçı

Enoteca Maria: Her Gün Farklı Bir Büyükannenin Mutfakta Yemek Pişirdiği Sevgi Dolu Restoran
Seyahat

Enoteca Maria: Her Gün Farklı Bir Büyükannenin Mutfakta Yemek Pişirdiği Sevgi Dolu Restoran

Bazıları Işık Saçıyor! Sıra Dışı Özellikleriyle Dikkat Çeken 10 Denizanası Türü
Hayvansever

Bazıları Işık Saçıyor! Sıra Dışı Özellikleriyle Dikkat Çeken 10 Denizanası Türü

Der Klassiker’den Old Firm’e: Milyonları Ekran Başına Kitleyen Dünyanın En Coşkulu Maçları Ve Taraftar Kültürleri
Spor

Der Klassiker’den Old Firm’e: Milyonları Ekran Başına Kitleyen Dünyanın En Coşkulu Maçları Ve Taraftar Kültürleri

Coachella Müzik Festivalinin Gelmiş Geçmiş En İyi 9 Sahne Performansı
Müzik

Coachella Müzik Festivalinin Gelmiş Geçmiş En İyi 9 Sahne Performansı

Liselerdeki Öğrenciler Neden Protesto Düzenliyor? Öğretmen Atamalarıyla İlgili Neler Biliniyor?
Gündem

Liselerdeki Öğrenciler Neden Protesto Düzenliyor? Öğretmen Atamalarıyla İlgili Neler Biliniyor?

Bilmeniz Gereken Güvenilir Kripto Para Borsaları
Teknoloji - Bilim

Bilmeniz Gereken Güvenilir Kripto Para Borsaları

22 Mart 2024
Binance’e Para Nasıl Yatırılır? Binance Para Yatırma İşlemi
Teknoloji - Bilim

Binance’e Para Nasıl Yatırılır? Binance Para Yatırma İşlemi

29 Mart 2024
İstanbul’daki İş Otelleri: Evinizde Gibi Hissetmenizi Sağlayacak Oteller
Sponsorlu İçerik

İstanbul’daki İş Otelleri: Evinizde Gibi Hissetmenizi Sağlayacak Oteller

6 Mart 2021
Hepsiburada Premium İle Daha Fazla Ürünü Keşfedin, Avantajlarından Faydalanın
Sponsorlu İçerik

Hepsiburada Premium İle Daha Fazla Ürünü Keşfedin, Avantajlarından Faydalanın

22 Ağustos 2023
Tükenmiş Hissedenler Buraya! Terapistlerin Bile Güçsüz Hissettiği Zamanlarda Uyguladığı 8 Yöntem
Sağlıklı Yaşam

Tükenmiş Hissedenler Buraya! Terapistlerin Bile Güçsüz Hissettiği Zamanlarda Uyguladığı 8 Yöntem

20 Nisan 2025
Japonya’dan İsviçre’ye: Dünyanın Dört Bir Yanındaki Ülkelerin Milli Sporları
Spor

Japonya’dan İsviçre’ye: Dünyanın Dört Bir Yanındaki Ülkelerin Milli Sporları

20 Nisan 2025
Tarihçiler Açıklıyor! Mağara Adamları Saçlarını Ve Sakallarını Nasıl Kesiyordu?
Tarih

Tarihçiler Açıklıyor! Mağara Adamları Saçlarını Ve Sakallarını Nasıl Kesiyordu?

20 Nisan 2025
Klasik Müziğin Modern Dünyadaki En Başarılı 10 Temsilcisi
Müzik

Klasik Müziğin Modern Dünyadaki En Başarılı 10 Temsilcisi

19 Nisan 2025
Atopik Dermatit Kaşıntısını Durdurmanıza Yardımcı Olacak 12 Etkili Yol
Sağlıklı Yaşam

Atopik Dermatit Kaşıntısını Durdurmanıza Yardımcı Olacak 12 Etkili Yol

19 Nisan 2025
Doğadaki Dengenin En Önemli Halkası: Arılar Yok Olursa Ne Olur?
Hayvansever

Doğadaki Dengenin En Önemli Halkası: Arılar Yok Olursa Ne Olur?

19 Nisan 2025
Kokusuyla Hafızalara Kazınan 16 Erkek Parfümü Önerisi
Alışveriş

Kokusuyla Hafızalara Kazınan 16 Erkek Parfümü Önerisi

10 Şubat 2024
Hepsiburada Premium İle Daha Fazla Ürünü Keşfedin, Avantajlarından Faydalanın
Sponsorlu İçerik

Hepsiburada Premium İle Daha Fazla Ürünü Keşfedin, Avantajlarından Faydalanın

22 Ağustos 2023
Evde Verimli Vakit Geçirmek İçin Faydalanabileceğiniz 16 Online Eğitim Platformu
ListeList Özel

Evde Verimli Vakit Geçirmek İçin Faydalanabileceğiniz 16 Online Eğitim Platformu

16 Mart 2020

Sosyal Medya'da ListeList

  • Hakkımızda
  • Künye
  • Gizlilik Politikası
  • Muvafakatname
  • Yazı Gönder
  • Reklam
  • İletişim

© 2021 ListeList - Yeni Nesil Medya Platformu

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password? Sign Up

Create New Account!

Fill the forms bellow to register

All fields are required. Log In

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

Sonuç bulunamadı
Tüm sonuçları görüntüle
  • Ana Sayfa
  • Gündem
  • ListeList Özel
  • Alışveriş
  • Yaşam
  • Sinema
  • Seyahat
  • Diğer
    • Edebiyat
    • Sağlıklı Yaşam
    • Kadın
    • İş Yaşamı
    • Tiyatro
    • Hayvansever
    • Spor
    • İstanbul
    • Koronavirüs
    • Tarih
    • Müzik
    • Astroloji
    • Ekoloji
    • Tasarım
    • Dizi
    • Oyun
    • Teknoloji – Bilim
    • Yeme – İçme
    • Pürtelaş
    • Testler
    • Video
  • Yazı Gönder

© 2021 ListeList - Yeni Nesil Medya Platformu