Yeraltı dünyasına açılan kapılar fikri, antik çağlardan bu yana çeşitli kültür ve inanç sistemlerinde gizem ve korkuyla harmanlanmış bir tema olarak yer buldu. Eski mitolojilerde, bu portalların yaşayanların dünyası ile ölülerin diyarını birbirine bağladığına inanılıyordu. Bu kapılar, tanrıları yatıştırmak ve ruhlara güvenli bir geçiş sağlamak için kutsal mekanlar olarak görülüyordu. Karanlık, ölüm ve bilinmeyenle olan ilişkisi sayesinde hem korku hem de saygı uyandıran bu alanlarda, kurban törenleri ve ritüeller gerçekleştirilirdi. Günümüzde bazıları efsanelerde kalmış, bazıları ise belirli coğrafi konumlarla özdeşleştirilmiş bu yeraltı dünyası kapıları, insanlığın kadim inanışlarına dair eşsiz bir bakış sunuyor. İşte dünyanın dört bir yanından yeraltı dünyasına açılan kapılar:
1. Hierapolis, Türkiye
Türkiye’nin antik Hierapolis (Pamukkale) şehrindeki “Plütonyum”, (Türkçe cin deliği diyoruz) yeraltı tanrısı Pluto’ya adanmış bir geçit olarak kabul ediliyor. Bu inanç, şehrin yakınındaki bir mağaradan yayılan zehirli gazların, çevredeki canlılar için ölümcül etkisinden kaynaklanıyordu. Antik Yunan halkı, bu gazları Pluto’nun varlığına bağladı ve mağaranın ölüm diyarına açılan bir kapı olduğuna inandı.
Günümüzde yapılan arkeolojik incelemeler, bu ölümcül gazların kaynağını, özellikle de yoğun karbondioksit salınımını doğruluyor. “Pluto Mağaraları” olarak bilinen bu alan, antik Roma döneminde de oldukça saygı gören bir yerdi. Günümüz turistleri Hierapolis’e gidip antik kalıntıları görebilir ve sıcak termal sularda yüzebilir. Ancak, hala ölümcül olan mağaraya yaklaşmak yasak.
2. Eleusis, Yunanistan
Atina’ya yakın Eleusis kasabası, antik Eleusis Gizemleri ile ünlü. Bu mit, tanrıçalar Demeter ve Persephone ile bağlantılı. Eleusis yakınlarında bulunduğuna inanılan Hades Mağarası, eski Yunan halkı için yeraltı dünyasına açılan bir kapıydı.
Efsaneye göre, yeraltı tanrısı Hades, burada Persephone’yi kaçırdı ve yeraltı dünyasına götürdü. Eleusinian Gizemleri ile özdeşleşen bu mitolojik mağara, Yunan inançlarının ve kültürünün ayrılmaz bir parçası olarak günümüze kadar gizemini korudu. Hala tartışmalı olsa da, mağaranın kesin yeri hakkında arkeologlar ve tarihçiler çeşitli teoriler öne sürüyor.
3. Avernus Gölü, İtalya
Napoli’ye yakın bir bölgede bulunan Avernus, antik Romalıların yeraltı dünyasına açılan bir kapı olarak gördükleri volkanik bir krater gölü. Bu gölün, ölüler diyarının tanrısı Hades ile bağlantılı olduğu düşünülüyordu.
Antik Yunan destanı “Odysseia”da, Odysseus’un ölülerin ruhlarına danışmak için Avernus’a gittiği anlatılıyor. Bu efsane, krater gölünün yeraltı dünyasına açılan bir kapı olarak ün kazanmasına neden oldu. Günümüzde Avernus, hem arkeolojik çalışmalara hem de turistlerin ilgisine açık olan popüler bir yer. Homeros’un destanında yer almasıyla Avernus, mitolojiye olan ilgiyi daha da artırıyor ve ziyaretçilerini tarihin derinliklerine götürüyor.
İlginizi çekebilir:
Dalhalla: Kireç Taşı Ocağından Muhteşem Bir Açık Hava Tiyatrosuna Dönüşen Mekan
4. Hekla Dağı, İzlanda
İzlanda’nın en bilinen volkanlarından Hekla Dağı, tarih boyunca yeraltı dünyasıyla ilişkilendirilmiş bir bölge. Yanardağın sık sık püskürmesi ve meydana getirdiği sıra dışı doğa olayları, Orta Çağ Avrupalılarının Hekla’yı Cehenneme açılan bir kapı olarak görmesine yol açtı. Volkanik patlamaların yarattığı korkunç manzara, alevlerle çevrili ve sülfür dumanları içinde kükreyen bir görüntü sunuyor.
Bu dramatik olaylar, Hekla’nın “Cehenneme açılan kapı” olarak anılmasını sağladı. Bugün de volkanik aktiviteler ve antik efsanelerle bezeli bu dağ, jeologları ve macera arayan turistleri kendine çekiyor. İzlanda’nın büyüleyici doğası ve volkanik zirveleri arasında yer alan Hekla, kesinlikle görülmeye değer!
5. Guinee Kapıları, New Orleans, ABD
Haiti Vudu (Vodou)inanışında, “Guinee Kapıları” olarak bilinen geçitlerin yaşayan dünyayla ölüler diyarını birbirine bağladığı düşünülüyor. Bu kapıların, New Orleans başta olmak üzere çeşitli yerlerde bulunduğuna inanılıyor.
Vodou geleneğine göre, Guinee Kapıları ölen ruhların öbür dünyaya ulaşması için geçmeleri gereken bir köprü gibi kabul ediliyor. Bu inanç, New Orleans’ın kültüründe derin köklere sahip olup şehrin ruhani atmosferini besleyen önemli bir unsur. Somut bir yapısı olmasa da, Guinee Kapıları New Orleans’taki Vodou ritüellerinin bir parçası olmaya devam ediyor. Özellikle efsanevi Vodou rahibesi Marie Laveau’nun mezarıyla ilişkilendiriliyor.
6. Sybil Mağarası, Cumae, İtalya
Antik Roma döneminden kalma Cumae kasabasında bulunan Sybil Mağarası, yüzyıllarca kahinlik yaptığına inanılan Cumaean Sibyl’in yaşadığı yer olarak biliniyor. Efsanelere göre Sibyl, ölüler dünyasıyla iletişim kurabilen, bilge bir kahindi ve mağarasına gelenlere kehanetlerde bulunurdu.
Sybil Mağarası, bu nedenle ölüler diyarına açılan bir geçit olarak ün kazandı. Bugün turistler ve tarih meraklıları için büyüleyici bir nokta olan mağara, Cumae antik kentinin kalıntıları ve mitolojik önemiyle dikkat çekiyor. Bu mistik mağarayı ziyaret edenler, antik Roma döneminin esintilerini hissetme şansına sahip oluyor.
İlginizi çekebilir:
Bazılarında Hâlâ Yerleşim Var! Büyük İskender’in Kurduğu 6 Ünlü Şehir
7. Cenote Sagrado, Chichen Itza, Meksika
Chichen Itza’da yer alan Cenote Sagrado, Maya uygarlığının kutsal alanlarından birisi. Doğal bir su çukuru olan bu yer, Maya ritüellerine ve haraç törenlerine ev sahipliği yapmasıyla biliniyor. Mayalar, bu Cenote’nin yeraltı dünyasına açılan bir kapı olduğuna inanırdı. Bu nedenle tanrıları memnun etmek için burada insan kurban ederlerdi. Arkeologlar, Cenote’de bulunan insan kalıntıları ve diğer eserlerle bu ritüellerin izlerini gün yüzüne çıkardılar. Bu su kaynağının Maya yağmur ve yeraltı tanrısı Chaak ile bağlantılı olduğu düşünülüyor.
8. Cape Matapan Mağaraları, Yunanistan
Yunanistan’ın en güney noktasında bulunan Cape Matapan Mağaraları, ölüler diyarı Hades’e açılan kapılar olarak kabul edilirdi. Mağaraların deniz kıyısındaki karanlık ve derin oyukları, eski Yunanlıların yeraltı tanrılarına adak sunması için ideal bir ortam yaratmıştı. Antik Yunanlılar, bu mağaranın girişinde yiyecek, şarap ve hayvan adakları bırakıyordu. Bugün Cape Matapan mağaraları, bu tarihi ve mistik geçmişi nedeniyle turistler için dikkat çekici bir nokta olmayı sürdürüyor.
Kaynak: 1