Bir zamanlar turizm ve mimarinin cenneti olan Maraş yani Varosha, dünya starları ve zenginlerinin uğrak noktalarından birisiydi. Savaş çıkmadan önce dünyanın varlıklı insanlarının uğradığı bu yere Marliyn Monroe’dan Sophia Loren’e kadar birçok ünlü isim uğradı.
Kıbrıs halkı iç savaş ve harekat sonrasında evlerini ve dükkanlarını arkalarında bırakmak zorunda kaldı. Peki şimdinin hayalet şehri, en parlak olduğu zamanlar nasıl görünüyordu, şimdi nasıl ve hikayesi neydi?
Maraş, diğer ismiyle “hayalet şehir”, Mağusa ilçesindeydi ve modern mimarisi ile dünyanın en lüks turizm merkezlerinden birisiydi (1973-74)
Kıbrıs’ın gözde bölgelerinden Maraş’ın Yunanca ismi ise Varosha’dır
13 Ağustos 1974 yılında İkinci Kıbrıs Harekâtı ile Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından ele geçirilmiştir
Anlaşmalar sonrası bölge yerleşim ve iskana kapatılmıştır
1974 öncesi Akdeniz’in en ünlü tatil merkezlerinden biri olan Maraş, Kıbrıs’ı ikiye ayıran Yeşil hat tampon bölgesindedir
TSK mensupları ile orduevi yanında bulunan kız öğrenci yurdunda kalan öğrenciler dışında da içeriye giriş kapatılmıştır
Yalnızca arazi değeri 100 milyar doları aştığı tahmin edilen şehrin turizm yönündeki yapılanması takriben 1960 yılında başlamıştır
6,5 km uzunluğundaki deniz kıyısında boydan boya uzanan Maraş’ın, 1970’lerde adanın %50 üzeri oranda oteli bulunuyordu
Yalnızca bu bölgenin otel yatak sayısı, bugünkü KKTC’deki toplam otel yatak sayısına eşit bir kapasiteye sahipti
Şehirde 3000 civarı büyüklü küçüklü ticari iş yeri, 99 eğlence merkezi, 25 müze, 24 sinema ve tiyatro, 21 banka, 2 spor tesisi bulunuyordu
1970-1974 yılları arasında en parlak dönemini yaşayan şehirde bulunan ünlüler arasında Sophia Loren, Elizabeth Taylor ve…
Richard Burton, Raquel Welch, Brigitte Bardot gibi sanatçılar yer alıyordu.
Zamanında Maraş’ta bulunan, İngiliz Kraliyet ailesinin yaptığı Golden Sands Hotel, rivayete göre dünyanın ilk 7 yıldızlı otelidir
Otelin içinde ulaşımı sağlayan bir de raylı sistem bulunmaktadır
Ayrıca arabayla otele girdikten sonra direkt odalara çıkmak mümkündür
Basamakların altın kaplı olduğu da söylentiler arasındadır
Şehir genelinde 4469 ev, 143 resmi daire, 9 kilise, türbe ve mezarlık, 8 okul bulunuyordu
Bu bölge tek başına özellikle 1973 yılında bütün Kıbrıs’ın turzim sektöründeki toplam gelirinin %53,7’sini sağlıyordu
Türkiye’nin 14 Ağustos 1974’deki 2. askeri müdahelesinden sonra Maraş, TSK ve BM askerinin haricinde sivil halka kapatılmıştır
Takas amaçlı bir siyasi koz olarak tutulan bölge, savaşın ve anlaşmazlıkların simgesi gibi, 39 yıldır terk edilmiş vaziyette ve kapalı duruyor
Şehirdeki yapılar bu geçen zaman içinde yağmalanmış ve uzun süre kullanılmadıklarından dolayı harabeye dönüşmüş durumda
1974 sabahından sonra zaman donmuş ve o hiç uyumayan şehir, o günden beri askeri sessizliğe bürünmüş
39.000 nüfuslu kentsel yaşam kalitesinin yerini artık hayvanların bile zor yaşadığı bir ortama bırakmıştır
BM askerleri tarafından özel koruma altına alınan ve düzenli olarak bakımı yapılan üç binanın haricinde tüm binalar kaderine terk edilmiş vaziyettedir
Kapalı Maraş’taki otel ve işyeri binalarının önemli bir bölümü uluslararası kurum ve kuruluşların yatırımları ile inşa edilse de, toprakları Kıbrıs halkına aittir
Bu bölgenin geneli Kıbrıs Türk Evkaflarından Abdullah Paşa Vakfı, Lala Mustafa Paşa Vakfı ve Tekkelitika Vakfı’nın…
Koçanlı (tapulu) malı olduğu söylenmektedir
Şimdilerde bu bölgede sanki hiç kimse yaşamamış, burası hiç olmamış gibi davranılıyor
Türkiye’nin merdaneli çamaşır makinesiyle çamaşır yıkadığı o zamanlarda bölgede tam otomatik çamaşır makinesi kullanılıyordu
Siyah-beyaz televizyonlar da yaygındı
Ve buzdolabı da lüks sayılmıyordu
Zamanın ileri teknoloji fırını aslında bugün bir müzede yer almalıydı