Profesör Celal Şengör’ün anlatımıyla tadından yenmeyen hale gelen bu hikaye Mustafa Kemal Paşa’nın savaşı okuma konusunda ne denli usta ve ileri görüşlü olduğunun da bir kanıtı niteliğinde.
İsmet İnönü tarafından yönetilen Eskişehir ve Kütahya muhabereleri kaybedilir. Bunun üzerine Atatürk’e haber verilir.
Atatürk cepheye gider. Karargahta İsmet Paşa’nın morali yıkılmış bir haldedir. Atatürk’ü karşısında görünce “Her şey bitti” der.
Atatürk gülümseyerek bakar ve “Deja kazandın!”der. “Deja” Fransızca “şimdiden” demektir. Atatürk, İnönü’ye “Şimdiden kazandın” der.
İnönü ise şaşırarak bakar. Harp kaybedilmiştir sonuçta. Atatürk “hemen haritaları açın” talimatı verir.
Sonrasında Atatürk İnönü’ye “İsmet, Orduyu Sakarya’nın gerisine çekin” der. Bu ise orduyu 100 km geriye çekmek demektir. İnönü ise şaşırarak sorar “Aradaki halkı kime bırakacağız?”.
Atatürk bunun üstüne “Peki İsmet n’apalım?” diye sorar ve ekler “Bak İsmet kafanı kullan. Ben 100 km kendi vatanımın içine çekiliyorum. Yunanlılar 100 km peşimizden gelecek…”
“Nereye gelecek peki? Halkımızın içinden geçerek gelecek. Moralleri bozulacak, ikmal yolları uzayacak. Bizim memlekette yol mu var? Yunanlılar neyle nakledecek silahlarını?.”
“Bırak gelsinler İsmet, ben onları vatanın harib-i İsmet’inde boğacağım…”
Düşman bunun üzerine Sakarya’ya kadar ilerler. Sakarya Meydan Muharebesi başladıktan sonra cepheden haberler gelmeye başlar.
Çaltepe düşerse harbin kaybedileceğine inanan Türk komutanlar Çaltepe de düşünce iyice umutsuzluğa kapılırlar.
Atatürk hemen bir karar çıkartır. Bu karara göre her birlik müdafaasını tekrar kurabildiği yere kadar geri çekilecek ve orada müdafaaya devam edecektir.
Yunanlılara cephelerin yarıldığına dair haberler gitmektedir. Türkler’in geri çekileceğini düşünen Yunanlılar 22 gün boyunca dönüşümlü olarak müdafaaya devam eden Türk Ordusunun geriye çekilmediğini gördükçe iyice şaşkınlığa uğrar.
Sonunda Atatürk kaburgaları kırık bir şekilde yatarken bir binbaşı son istihbarat raporlarını getirir. Raporu yorumlayan binbaşı “Yunanlılar birlik getiriyorlar. Savaşı kaybediyoruz.” der.
Atatürk raporu binbaşıya bir daha okutur ve yattığı yerden binbaşıya seslenir. “Şimdi bak İsmet Paşa orada uyuyor. Uyandır ve zaferini tebrik et.” der…
İnönü ve Fevzi Paşa bu rapor karşısında umutsuzluğa kapılmıştır. Lakin Atatürk “Bir yanlış anlaşılma var.” der “Yunanlılar birlik getirmiyor, birlik kaydırıyor. Geri çekiliyorlar…”
Bunu söyleyebilmek içinse tüm cephenin birlik birlik biliniyor olması lazım. Her Yunan birliği nerede mevzilenmiş, ezberde olması gerekmektedir. Raporu yazan binbaşı bile bunu yorumlayamaz. Binbaşı okudukça Atatürk’ün kafasındaki harita değişir ve geri çekildiklerini anlar.
Bunun üzerine Atatürk herkesi şaşkınlığa uğratacak ve savaşın seyrini değiştirecek o cümleyi kurar. ” İsmet, yarın taarruza kalkıyoruz.”
İsmet İnönü ise sorar “Neyle saldıracağız? Subayların 3’te 2’si şehit, askerin %46’sı kaçtı. Neyle saldıracağız?
Atatürk ise sakinliğini koruyarak son sözünü söyler. “İsmet savaş burada kazanılır (kafasını göstererek), Yunanlılar burada kaybetti. Yarın vuruyoruz.” der ve savaş kazanılır…
Kaynak – 1