Tarih; gülünç, trajik ve ilginç olaylar ile dolu. Ancak geçmiş yıllardaki bazı olaylar o kadar tuhaf ve günümüz perspektifinden bakıldığında o kadar anlaşılmaz görünüyor ki bu olayların gerçekten yaşandığına inanmak pek kolay değil. Neyse ki belgeler ve tanıklar var. Bu sayede bazı tarihi olaylar aradan geçen uzun yıllara rağmen insanlarda şaşkınlık yaratmaya devam ediyor. İşte inanması zor olsa da gerçekten yaşanmış tarihi olaylar.
Tarihin gördüğü en önemli askerlerden biri olan Napolyon Bonapart’ın hayatı gerçekten de oldukça hareketliydi. Öyle ki bu tarihi figürün yaşamı, cepheler, saraylar ve sürgünler arasında geçmişti. Bu sebeple bugünden bakıldığında hayli ilginç görünen olay ve durumlarla karşılaşmış olması pek şaşırtıcı değil. Fakat Napolyon’un başrolde yer aldığı bir olay var ki tarihte benzerine rastlamak neredeyse imkânsız.
Napolyon, 1804-1814 yıllarında Fransa tacını giymeden önce de oldukça popüler ve tartışmalı bir figürdü. Destekçileri kadar düşmanları da vardı. Elbette düşmanlarının başında ise Fransız kraliyeti geliyordu. İşte bu doğrultuda 1803 yılında Fransa, başka bir ülkeye veya orduya değil, bizzat Napolyon’un kendisine savaş ilan etti!
2. Ünlü Fransız yazar Victor Hugo’nun öldüğü gün Paris’teki bütün genelevler kapandı
Çünkü Sefiller ve Notre Dame’ın Kamburu gibi ölümsüz eserlere imza atan bu ünlü yazar, Paris genelevlerinin en sıkı müdavimiydi. Bu sebeple öldüğü gün başkentteki tüm genelevler ünlü yazara saygılarını göstermek için kapılarını kapatmıştı.
3. 1184 yılında 60’tan fazla Almanya soylusu, bir foseptik çukuruna düşerek can verdi
Bazı tarihi olaylar gerçekten de inanılmayacak denli tuhaf. Neyse ki tarihi belgeler, bu tuhaf olaylardan haberdar olmamızı sağlıyor. Günümüzden uzun zaman önce, tuvalet kültürü de şimdikinden oldukça farklıydı. Kanalizasyon sisteminin bugünkü gibi olmadığı dönemlerde, binaların altlarına açılan çukurlar kanalizasyon görevi görüyor, atıklar burada toplanıyordu. 1184 yılına gelindiğinde de bu uygulama yürürlükteydi. Aynı tarihte, 100’den fazla Alman soylusu Erfurt şehrindeki Aziz Petrus Kilisesi’nde önemli bir siyasi meseleyi görüşmek üzere toplanmışlardı.
Kilisenin altında da diğer pek çok yapıda olduğu gibi bir foseptik çukuru bulunuyordu. Zeminin beklenmedik şekilde çökmesi ise toplantıya katılanların çukura düşmesine neden oldu. Tarihe “Erfurt Tuvalet Felaketi” olarak geçen bu olayda, 60’tan fazla soylu foseptik çukurunda boğularak can verdi.
4. İngiltere Kralı II. Charles iktidara geldiğinde, hayatta olmayan düşmanlarını idam ettirdi!
II. Charles
1660-1685 yılları arasında hüküm süren İngiltere Kralı II. Charles, tarihteki en “kindar” hükümdarlardan biri. II. Charles’ın babası I. Charles, 1649 yılında ülkedeki 59 soylunun idam fermanını imzalamıştı. Ne var ki siyasi rüzgar, kraldan yana esmedi. İktidar muhaliflerin eline geçti ve I. Charles vatana ihanetten yargılandı, suçlu bulundu ve idam edildi. Muhalif kanadın en önemli ismi ve iktidarın temsilcisi olan kişi ise Oliver Cromwell isimli adamdı. II. Charles ise ülkesinden kovuldu.
Yönetimi ele geçiren Cromwell, 1658 yılında hayatını kaybetti ve böylece tahtın gerçek varisi II. Charles, İngiltere Kralı oldu. Yönetimdeki ilk icraatı ise babasının ölümüne sebep olan muhaliflerden intikam almak olacaktı. Bir numaralı hedefi ise Cromwell’den başkası değildi. Böylece ölü bir adam için idam emri verdi. Cromwell’in mezarı açıldı, asılarak idam edildi ve kafası kesildi.
5. Roma İmparatoru Caligula, kendi atını senatör yapmak istedi
Gaius Julius Caesar Augustus Germanicus veya yaygın adıyla Caligula, yalnızca Roma İmparatorluğu’nun değil tüm insanlık tarihinin en sıra dışı ve acımasız hükümdarlarından biriydi. Bu nedenle inanması güç pek çok tarihi olayda adı geçmesi şaşırtıcı değil. Bunlardan en ilginç olanı ise şüphesiz bu çılgın hükümdarın atını senatör seçtirmek istemesiydi.
Tarihi kayıtlara göre Caligula, atlarını insanlardan çok daha fazla seviyordu. İmparatorun gözdesi ise Incitatus isimli attı. Öyle ki Incitatus için altın mermerlerle döşeli bir ahır bile yaptırmıştı. Atın tasmasını göz kamaştıran mücevherler süslüyordu ve yemliği de fil dişindendi. Üstelik Caligula, atını senatör olarak seçtirmek istiyor, imparatorluk yönetiminde onun da söz hakkı sahibi olmasını arzuluyordu! Ancak bu emelini gerçeğe dönüştüremedi. Yine de bazı tarihi kayıtlara göre atının rahip olarak ilan edilmesini sağlamıştı.
6. Fransa Cumhurbaşkanı Paul Deschanel, 1920 yılında hareket halindeki bir trenden düştü
Devlet yöneticilerinin düşmesi, günümüzde de rastladığımız bir şey. Ancak hareket halindeki bir trenden düşen devlet başkanlarının sayısı herhalde son derece azdır. İşte 1920 yılında Fansa Cumhurbaşkanı olan Paul Deschanel, onlardan biri. Paul Deschanel, 1920 yılındaki bir seyahat sırasında hava almak için vagonun penceresini açmış ve kazara hareket halindeki trenden aşağıya düşmüştü.
7. Amerikalı yazar Mark Twain ABD Posta Servisine karşı amansız bir savaş başlattı
Ünlü yazarın bu kuruma karşı düşmanlığının nereden geldiği ise bilinmiyor. Ancak yazarın yaşamı Posta Servisini eleştirmekle ve küçümsemekle geçti dersek hata etmiş olmayız. Öyle ki gazetelerde kurumu sert şekilde eleştiren yazılar kaleme alıyor, kendisiyle bu konu hakkında görüşmek isteyen Posta Servisi yetkilileri ile ise açıkça alay ediyordu.
İktidar değişimlerin sancılı olması alışılmadık bir şey değil. İktidarı kaybedenlerin zorlu bir süreç yaşaması da öyle. Ancak 1400’lü yılların Prag’ı, hangi konumda olursa olsun iktidarı kaybedenler için oldukça tehlikeli bir yerdi. Çünkü kadim bir geleneğin devamı olarak, iktidarı ele geçirenler eski yöneticileri binaların veya kalelerin penceresinden aşağıya atıyordu.
9. Amerika Birleşik Devletleri’nin 26. başkanı Theodore Roosevelt, 1912 yılında bir konuşma sırasında vuruldu ancak 86 dakika boyunca konuşmaya devam etti
Eski başkanın iç cebinde taşıdığı 50 sayfalık konuşma notları kurşunu yavaşlatmış ve başkanın hayatını kurtarmıştı.
