Dünyanın çeşitli yerlerinde pek çok modern mit ve efsaneler var. Ancak bir tanesi, diğerlerine göre daha da çok biliniyor. Hangisi mi? Elbette Amerikalıların “Mothman” adını verdiği Güve Adam. Bu korkunç canavar, 1960’lı yıllarda Amerika’da birçok kez görüldü. Görgü tanıkları onun, gri renkli kanatları ve kırmızı gözleri olan 2-3 metre boyunda korkunç bir canavar olduğunu söylüyorlardı. Hatta bazı insanlar bu canavarın dehşet verici olayların habercisi olduğunu düşünüyordu. Peki o gerçekten neydi? Bir kuş muydu yoksa bir canavar mıydı? İşte Güve Adam hikayesi…
Güve Adam efsanesi 1966 yılında başladı. O, ilk kez mezarlıktaki beş adam tarafından görüldü
Güve Adam ilk kez 1966’da Batı Virginia’daki küçük Point Pleasant kasabası yakınlarında görüldü. O yılın 12 Kasım gününde beş adam mezarlıkta mezar kazıyordu. Yerde gökyüzünde uçan büyük bir şeyin gölgesini gördüler. Daha sonra kafalarını yukarı kaldırdıklarında bu devasa canavarla göz göze geldiler. Yaklaşık 2-3 metre boyundaydı ve devasa kanatları vardı. Ayrıca gözleri kan gibi kırmızıydı. Onu gören beş adamın yüreği hemen korkuyla doldu. Bu, korkunç canavarın insanlarla ilk karşılaşmasıydı. Ancak son olmayacaktı.
Daha sonra araba ile seyahat eden iki genç çift onu gördü
Mezarlıktaki karşılaşmadan üç gün sonra Güve Adam tekrar kendini gösterdi. Roger ve Linda Scarberry ve Steve ve Mary Mallette adlı iki genç çift arabaları ile ilerliyordu. 2. Dünya Savaşı’ndan kalma bir TNT fabrikasının yanından geçtikleri sırada gökyüzünde daha önce hiç şahit olmadıkları bir şey gördüler. Gördükleri şeyin insan gibi bacakları vardı. Ancak insan olmadığı aşikardı. Ayrıca çok ilginç sesler çıkarıyordu. İki genç çiftin arabayla gittiğini gören Güve Adam onların üzerine doğru ilerledi. Arabayı kullanan Roger, oradan hızla uzaklaştı. Daha sonra hemen polis merkezine gitti. Ancak polislerden duydukları onları daha da çok korkuttu. Çünkü daha önce de bazı görgü tanıkları polislere onu gördüğünü anlatmıştı. Bu da onun gerçek olma ihtimalini daha da çok arttırıyordu.
Her geçen gün onu görenlerin sayısı artıyordu
Güve Adam ilerleyen günlerde daha da fazla insan tarafından görüldü. Polis merkezine gelen ihbarların ardı arkası kesilmemeye başladı. Yerli halk onun, bir zamanlar nükleer silahların test edildiği çok gizli bir hükümet tesisinin bulunduğu bir bölgedeki boş bir nükleer enerji santralinde yaşadığına inanıyordu. 1966’dan 1967’ye kadar 100’den fazla insan onu gördüğünü söyledi.
Silver Bridge felaketinden sonra Güve Adam sanki hiç var olmamış gibi ortadan yok oldu
1967’de Point Pleasant’ta korkunç bir trajedi meydana geldi. 15 Aralık günü yaklaşan Noel nedeniyle yoğun bir trafik vardı. Kasaba yakınlarındaki “Silver Bridge” adlı köprü, bu yoğun trafiği kaldıramadı ve çöktü. Bu trajik kazada 46 kişi hayatını kaybetti. Ayrıca cesetlerden iki tanesi asla bulunamadı. Kazanın nedeni yetersiz köprü bakımı olarak açıklansa da, bu bilgi komplo teorilerinin önüne geçemedi.
Bu olaylardan sonra Güve Adam hakkında pek çok kitap yazıldı
Dünya dışı yaşama ve diğer doğaüstü faaliyetlere ilgi duyan yazar John Keel, köprünün çöküşünü Güve Adam’la ilişkilendiren The Mothman Prophecies adlı bir kitap yazdı. Bu, o canavar hakkında yazılmış en kapsamlı kitaptı. Silver Bridge felaketinden sonra bir daha devasa canavarı gören olmadı.
Keel bunun tesadüf olmadığına inanıyordu. Kitabında, bu korkutucu uçan yaratığın görüldüğü dönemlerde Point Pleasant’ta başka rahatsız edici olayların da yaşandığını anlattı. Kayıtlarda, UFO raporları, korkunç hayvan sakatlama olayları, bazı evlere kötü ve koyu renk giysili memurların asap bozucu ziyaretleri yer alıyordu. Keel ve daha birçok araştırmacı, Güve Adam’ın alışılmamış, uzay ya da zamandaki başka bir boyutta dünyaya gelmiş bir varlık olabileceğini öne sürmüştü.
Ayrıca bu canavara dair bazı tutucu açıklamalarda bulunuyor
İnsan aklının kolaylıkla kabul edebileceği daha makul açıklamalar Batı Virginia Üniversitesi’nden Dr. Robert Smith’tten geldi. Dr. Smith, görgü tanıklarının ifadelerinden yola çıkarak Güve Adam’ın aslında bir kuş olabileceğini söyledi. Görgü tanıkları ifadelerinde kıpkırmızı gözleri olan 3 metre boyunda bir canavar gördüklerini söylemişlerdi. Bunun üzerine Dr. Smith, Güve Adam’ın aslında Grus Canadensis (Kanada turnası) adlı bir kuş türü olabileceğini söyledi. Bu kuş Batı Virginia’ya özgü değildi. Ancak bazıları zaman zaman Batı Virginia’dan geçiyordu. Örneğin, 2017-2019 yılları arasında Batı Virginia’da bu kuş türünden 28 tane görülmüştü.
Bazı kişiler ise bu kuş teorisini daha da ileri seviyeye taşıdı. Onlara göre bu kuş TNT bölgesindeki toksinlerden etkilenmişti. Bu nedenle mutasyona uğradığı düşünüldü. Ancak Güve Adam’ı gören görgü tanıkları, bu kuş türü ile Güve Adam’ın hiçbir benzerliğinin olmadığını söylüyorlardı.
Peki bu canavar gerçek mi yoksa toplu histerinin bir sonucu mu?
Buradaki gerçek suçlu muhtemelen küçük bir kitlesel histeridir. Bu fenomen, uyumlu bir grup sinir sisteminde bilinçsiz bir tepkiye neden olan bir rahatsızlık yaşadığında ortaya çıkar. Tarih boyunca kaydedilmiş çok daha tuhaf kitlesel histeri vakaları vardır. Ancak bu genellikle şehir efsanelerinin büyümesine neden olur. Birisi açıklanamaz bir olay yaşar ve diğer insanlar bunu istedikleri gibi şekillendirirler. Bu normal bir psikolojik tepkidir.
Yani aslında 1960’lı yıllarda görüldüğü söylenen korkunç canavarın aslında bir kuş olması muhtemel. Çünkü bizler insan olarak görüp de açıklayamadığımız şeyleri abartma eğilimindeyiz. Belki de tüm bu yaşananların en basit açıklaması budur.
2002 yılında Güve Adam ile ilgili bir korku filmi çekildi
2002 yapımı Gecenin Nefesi (The Mothman Prophecies), Güve Adam’ın hikayesini konu alıyor. Filmde, karısını 2 yıl önce gizemli bir kazada kaybetmenin acısını yaşayan bir muhabirin, sıra dışı bir canavarı ve açıklanamaz olayları araştırmak için Batı Virginia’daki Point Pleasant kasabasına gitmesi ve sonrasında yaşanan korkunç olaylar anlatılıyor. Ayrıca filmin başrolünü ünlü oyuncu Richard Gere üstleniyor.
Adım Caner Cem Martı, 1996 yılında Bartın'da doğdum. 2010 yılında geçirdiğim kaza sonucunda vücudumun %99'u felç kaldı. 2015'ten bu yana bazı cihazlar yardımıyla internet ortamında çalışabiliyorum. İçerik editörlüğü ve sosyal medya uzmanlığı gibi alanlarda tecrübe sahibiyim, ancak asıl uzmanlık alanım SEO uyumlu makale yazmak. Ayrıca front-end tasarımlar yapıyorum. Sinema, spor ve tarih gibi konular çok dikkatimi çekiyor. Özellikle sinema tutkunuyum.
