Gerard Depardieu'nun Fransız Vatandaşlığından Çıkmasına Sinirlenen 29 Masum Türk

Medya camiasında bir tabir var adına “köpürtmek” denir. Bir olay olduğu gibi aktarıldığında ilgi çekmeyeceği düşünülür ve önce haberin manşet ya da başlığına, sonra da içeriğine dokunuşlar yapılır. Kimi zaman işin ucu kaçar o dokunuşlar yeni bir gerçekliğe dönüşür, kimi zaman da denge tutturulur okuyucu merak ettirme sürecinden olayın özüne başarıyla sevk edilir. Bu taktiklere gerek var mı yok mu bu ayrı bir konu. Ama “köpürtmek” bir tabir olarak vardır ve kullanılır.

Günümüzde ise bağnazlık ve saldırganlık öyle boyutlara geldi ki olayları köpürtmeye gerek yok; çünkü zaten doğal haliyle köpürmüş bir okuyucu ya da takipçi kitlesi var. Özellikle manipülatif habercilikte uzman haline gelmiş yayın organları yıllarca uğraşıp didinerek böyle bir kitle yarattılar. Telkinle ve provakasyonla gaza gelmesi refleks haline gelen bu kitle her türlü olayda öne atılıyor. Öylesine gaza geliyorlar ki artık kendilerine bir yönlendirme gelmese bile tepki verir haldeler. Kendinden tepkili, atarlı, otomatik duyarlı bir kitle yaratıldı her yaştan. Bu kitlenin bir kısmını seçim meydanlarında kendilerine sorulan yönlendirici sorulara verdikleri beklenmeyen yanıtlardan da tanıyoruz.

Ekşisözlük aracılığıyla haberdar olduğumuz bir olay sayesinde son günlerde bu tip gaza gelmelerin en tuhafına şahit olduk. Gerard Depardieu’nun Fransız vergi sisteminden şikayetçi olduğu için vatandaşlıktan çıkma isteği Sabah gazetesinde haber olarak girdi ve aşırı gazlı kitle olayı aşırı yanlış anladı. Geldiğimiz nokta gerçekten içler acısı. Bakalım vatandaşı Gerard Depardieu’nun Fransız vatandaşığından çıkması neden germiş.

Haber bu

“Ülke” ve “tüm bağlarını kopardı” dizilimi kim, ülkesi neresi, bağını nereden kopardı, ismi neden yabancı gibi doğal sorgulama anlarını bile ortadan kaldırmış.