Kimse bir ilişkiye bitirmek için başlamaz. Ancak bazen bazı nedenlerden dolayı çiftler anlaşamaz ve ayrılırlar. Genellikle bir ilişkinin bitmesine yalan, tartışmalar ya da aldatma gibi şeyler sebep olur. Bazen de çiftlerin birbirleri ile uyuşmaması buna neden olur. Her şey iyi gitse bile, ilk ciddi kavgada ilişkiniz geri dönülmez bir zarar alabilir. Bu tip kavgalardan sonra çiftlerin birbirine karşı davranışı değişebilir. İlişkinin başında gösterdiği davranışlardan uzaklaşabilir ve adeta tanımadığı birine dönüşebilir. Böyle durumlarda ayrılık da geçirilen süreye bağlı olarak çok daha incitici olur. İlişkinin en başında partnerinizin sizin için doğru kişi olmadığını gösteren 7 işareti yazdık.
1. Farklı duygusal zeka seviyelerine sahipsiniz
Duygusal zeka (EQ); kendi duygularınızı ifade etme, algılama, onları kontrol etme ve başkalarının duygularını anlama yeteneğidir. Düşük EQ seviyesine sahip bir kişi yakın ilişkiler kurmakta ve başkalarına karşı empati duymakta zorlanır. Ayrıca yoğun hislerle başa çıkamaz ve kendi duygularını kontrol demezler.
Düşük EQ seviyesine sahip bir partner, başka birinin yerine kendini koyamaz yani empati kuramaz, hatalarını üstlenmez ve suçluluk duymaz. Ayrıca birisinin onun yardımına ihtiyaç duyduğunu anlamaz. Bu da bir ilişkide uzun vadede ciddi problemlere neden olabilir. Çünkü bir ilişkinin olmazsa olmazlarından biri anlayıştır bu da büyük oranda empatiyle gerçekleşir. İlk birkaç buluşmada partnerinizin çevresiyle olan ilişkisini gözlemlerseniz, EQ seviyesi hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz. Düşük EQ seviyesine sahip insanlar hoşgörü göstermez, istenmeyen tavsiyelerde bulunmaktan ve yargılamaktan hoşlanırlar.
2. Kişisel alanınıza saygı duymaz
Eğer partneriniz sizinle sürekli görüşmek istiyor, tüm boş vaktinizi ona yapmanızı istiyor siz bunu yapmadığında ise, size trip atıyorsa bu ilişkinin geleceği hakkında düşünmeniz gerekiyor. Partneriniz yalnız olduğunda kendini nasıl meşgul edeceğini bilmiyorsa, hobileri yoksa özgürlüğünüzü kısıtlayabilir.
İlişkinizin ilk haftalarında kendinizi mutlu hissedeceksiniz ancak gün geçtikçe böyle bir aşk tarafından boğulacaksınız. Bu tür bir birliktelik, psikolojik olarak da sizi kötü etkileyebilir. Partnerinizle ilk buluşmalarınızda, onun bağımsız bir kişilik olup olmadığına dikkat edin. Bağımsız kişiler her zaman farklı şeyler için tutkuludur, yalnız vakit geçirmekten hoşlanırlar ve en azından bir tane hobileri vardır.
3. Sizi değiştirmeye çalışır
Çoğumuz olduğumuz beden içinde mutluyuz. Hayatımıza giren kişi de bizi böyle beğenip sevmeli. Ancak partneriniz sizi kendinizi değiştirmeniz için manipüle etmeye çalışıyorsa, bu ilişki hakkında oturup düşünmenizde fayda var. Size “Saçını sarıya boyamayı hiç düşündün mü?” ya da “Giyim tarzını değiştirmelisin” gibi cümleler kuruyorsa sizi değiştirmeye çalışıyordur. Sizi kendi zevkine göre yeniden şekillendirmeye çalışan bu kişi, zaman içerisinde yaşamınızda da köklü değişiklikler yapmak isteyebilir. Böyle bir kişiyle ilişki içinde anlamanızın en kolay yolu ise onun davranışlarına dikkat etmek.
4. Sizin sorunlarınızı küçümser
İlişkilerde genellikle bir taraf duygusal olarak çok daha baskındır. Ancak sağlıklı bir ilişkide her iki taraf da birbirlerine ve birbirleriyle ilgili şeylere eşit önem vermeli. Partneriniz hastalandığında siz tüm toplantılarınızı iptal edip onun yanına gidiyorsunuz ancak siz hastalandığınız o “biraz abarttığınızı” mı söylüyor? Sizin sorunlarınızı kendininki kadar önemli görmüyorsa doğru kişiyle birlikte olmayabilirsiniz. ilişkiyle gerçekten ilgilenen biri, eşini mutlu etmek için elinden gelenin en iyisini yapar.
5. Fikirlerinizi önemsemez
Her şey bir buluşma için bir restoran seçmek, akşam yemeği için ne yiyeceğinize karar vermek veya sinemada hangi filmi izleyeceğiniz gibi küçük şeyler ile başlar. Toksik bir ilişkide partner, eşine asla sormadan herhamgi bri restorana rezervasyon yapar ya da sizin gitmeyi hiç mi hiç düşünmediğiniz bir filme bilet alabilir. Her şeyin en iyisini kendilerinin bildiği düşüncesiyle sizin fikrinizi sormaya bile gerek duymazlar. Siz karar vermek zorunda olamktan kurtarıyormuş gibi görünebilirler ancak asıl olan sizin fikrinizi önemsememeleridir. Şanslısınız ki bu durumu ilk buluşmada bile fark edebilirsiniz.
6. Hep ikinci plandasınızdır
İşlerine tamamen aşık olan insanlar saygı ve hayranlığı hak ediyor. Gece gündüz çalışmaya hazırlar hatta hafta sonlarını bile çalışarak geçirebilirler. Bu nedenle, kariyerlerinde zirveye ulaşmayı başarırlar. Ancak, bu tür biriyle birlikte olursanız bir süre sonra onun kendini işine bu kadar adaması ve size vakit ayıramaması büyük problemlere neden olabilir. Böyle biriyle karşılaştığınızda kendinize bir ilişkiden beklentinizin ne olduğunu sorun. Eğer beklentiniz ilgiyse, partnerinizle iletişiminizi uzatmamanızda fayda var.
İşkolik birini anlamanın yolu ise yine onu gözlemlemekten geçiyor. Eğer partneriniz işleri hakkında çok fazla konuşuyorsa, randevulara geç kalıyor veya iptal ediyorsa, onları önceliklerini değiştirmeye ikna etmeniz muhtemel değil. Neredeyse her akşamı boş bir evde geçirmeye ya da ebeveynlerinize, onlarla tanışmak için zamanı olmayan nişanlınızı anlatmaya hazır mısınız?
7. Yaşam tarzlarınız birbirine uymaz
Kahvaltıda çok katmanlı sandviç yemeyi seviyorsanız ve sabahları (veya günün herhangi bir saatinde) koşu yapmayı sevmiyorsanız, partneriniz ise sizin tam aksinize haftanın her günü spora gidiyor ve sağlıklı beslenmeye özen gösteriyorsa ikiniz için pek de uyumlu olduğunuzu söylemek mümkün değil. Partnerinizle birebir uyumlu olmanız gerekmiyor ancak yine de hayata aynı perspektiften baktığınız biri sizin için daha iyi olacaktır.
Kaynak: 1