Geçtiğimiz yıl büyük ilgiyle ilki gerçekleştirilen Parkfest, 15 Mayıs pazar günü Küçükçiftlik Parkı büyük bir parti, gurme ve tasarım alanına dönüştürecek. “Artık festivallerin şehrin içinde festival yok” diyenlere tutunacak dal olan Parkfest, Avrupa ’nın en büyük sahnelerinin tozunu attıran isimlerin ilk Türkiye performanslarıyla heyecanımızı körüklemeye devam ediyor. Ön satıştaki biletlerin şimdiden tükendiği yılın ilk festivaline gidip gitmemekte kararsız olanları bir an evvel bilet almaya ikna edeceğimiz çok geçerli nedenlerimiz var.
1 – Riff Cohen
Bir insan düşünün müziğinde Cezayir ezgileri var, şarkıları Fransızca ve soyadı Cohen… Şarkıları Türkçe’ye de çevrilerek pop müzik listelerini alt üst eden Riff hanım kızımızın pozitif enerjisinden nasiplenmek için şarkı söylemeyip sadece sahnede öylece dursa bile bilet alıp gidip izlemek lazım ki şu sıralar neşeye nefes alıp vermek gibi ihtiyacımız olduğunu düşünürsek iyi bir fırsat! Gün batımına karşı fazlasıyla oynak ve bizden müziğine kapılacağınızın garantisini veriyoruz, şimdiden göbek şova hazır olun!
2 – Şehrin içindeki festival çölde bulunan vahaya benzer
Şehirden uzak ortamlarda gündüz olunca “koş Sevim geç kaldık” endişesine, gece olunca ışıksız ortamlarda WalkingDead’e dönüşmeden özlediğin festival bir dolmuş ötene geliyor!
3 – Sanat ve tasarımla yoğrulmuş saatler
Parkfest’i muadillerinden ayıran en büyük özellik, her köşesinden başka bir aksiyonun çıkması. Şehirden gurme butik lezzetler, belki de ilk kez tanışacağınız ilginç tasarım dükkanlar, farklı aktiviteler ve workshop’larla birlikte iyi vakit geçireceğiniz, gündüzden geceye bağlanacak bir festival.
3 – Azelia Banks
Azelia Banks yeni albüm turnesinin ilk konserini Parkfest’te verecek. Avrupa sahnelerini hem şarkıları hem de seksiliğiyle kasıp kavuran Harlemli güzelin ilk İstanbul konserini izleme ayrıcalığını yaşayacağınızı hatırlatalım. Azelia Banks, kesinlikle tüm zamanların en çılgın isimleri arasına gireceklerden biri! Neden mi? Çünkü kendisi çalışma rutininde saatlerce aynaya bakıp kendi kendine konuştuğunu bunun ruhsal bir denge bozukluğu olduğunu söylüyor. Geceleri büyü yapmaya uygun saatler olarak nitelendirdiği 03:00-04:00 arasında çalışmasına, bu saatlerde ölü yazarların ve başarısız müzisyenlerin ruhlarının etrafında gezinmesini sebep gösteriyor.
4 – Eğlencenin tavan yaptığı oyunlar
Bir bakmışsınız festival alanı dev bir oyun parkına dönüşmüş… Enerjisi hiç bitmeyen eğlence sevenler için bundan daha keyfli bir şey olabilir mi?
5 – Hey Douglas
https://www.youtube.com/watch?v=amMQbHV-oQ4
Türk HipHop ve Rap camiasının gözbebeği Veyasin’in ek projesi, adeta bitirme tezi olan Hey Douglas, 70’lerdeki psychedelic, funk ve soul şarkıları disco ritimleri ile birleştirip tekrar düzenleyerek bizlere farklı bir dünya sunuyor. Afilli tanımı bir tarafa bırakırsak, demek istediğimiz şu: Hani o filmlerin parti sahnelerinde duyup, görüp çok özendiğimiz müzikler, danslı eğlenceli kafalar var ya, işte Hey Douglas bize tam da onu veriyor. Bunu söyledikten sonra illa gidin izleyin dememize gerek yok sanırız…
6 – Gökçe Kılınçer
Özgün, retro pop tarzıyla hayata sepya bakmanızı sağlayan Gökçe Kılınçer, ilk albümünün takibinde ilk festival deneyimiyle Parkfest’te sahne alacak. İlk kez dinlememiş birinin aklına ilk “Allaaalla Semiramis Pekkan’ın böyle şarkıları da mı varmış?..” sorusunu getirebilecek ama hemen ardından loop’a alıp deliler gibi dinlenecek bu hanım kızımızı canlı izlemek tadından yenmeyecektir diye düşünüyoruz.
7 – Jain
Son zamanların en favori Fransız şarkıcısı olarak Zaz’ı da salladığından hemen Parkfest’in line up’ında yer bulmuş kendine. İyi de olmuş, zira sesinde kuşlar cıvıldayan, az önce şeker yemiş hissiyatı veren bu kadını izlemek büyük keyif olacak.