Günümüzde şehirleşme, ekonomik durumun iyileşmesi, çalışan insan sayısının artması, iş yoğunluğuna bağlı olarak insanların evde yemek yeme durumlarını değiştirmiştir. Günümüzde farkında olmasak da hepimiz birer koşuşturma içerisindeyiz ve bu koşuşturma içerisinde kendimize zaman ayıramıyoruz. Özellikle beslenmemiz bu durumdan çok etkileniyor. İnsanlar hızlı ve kolay ulaşabilecekleri besinleri tercih ederken bu durum fast food tüketim oranının artması ve evde yemek yiyen insan sayısının azalmasına neden oluyor. Bütün bu beslenme sorunlarının sonucunda obezite giderek artan küresel bir sorun haline geliyor. Obezite beraberinde birçok sağlık problemini getirmekle beraber çoğu insan için estetik bir kaygı oluşturuyor. Hem kadınlarda hem de erkeklerde özellikle bel ve kalça çevresindeki yağlanmalar istenmeyen bir görüntü oluşturuyor ve çoğu bu durumdan rahatsız oluyor. Bunun sonucu olarak insanlar sadece zayıflamayı amaçlamıyorlar, bölgesel zayıflamanın da yollarını aramaya yöneliyorlar. ”Göbeğimi nasıl eritebilirim?” ve ”Basen bölgemdeki fazlalıklardan nasıl kurtulabilirim?” Gibi sorular çevremizde sıkça duyduğumuz sorulardır. İnsanlar diyet ve bölgesel zayıflamaya yönelik egzersizler yaparken çoğu insan yorucu ve hızlı hayat içerisinde insanlar istenmeyen bu yağlanmanın önüne geçmek için beslenme durumlarını düzeltmekte zorlandıkları düşüncesiyle alternatif yöntemler arayışındadır. Günümüzde de bölgesel yağlanmayı çözmeye yönelik estetik cerrahi ve kozmetik sanayisinde çalışmalar artmıştır. Estetik cerrahinin acılı ve uzun süreli bir uygulama olması sonucu buna alternatif olarak radyofrekans yöntemi ve ses dalgalarını kullanan kavitasyonel ultraporasyon yöntem, ultrason & radyofrekans yöntemi, kavitasyonel ultraporasyon yöntemi gibi çeşitli yöntemler kullanılmaya başlanmıştır. Peki bütün bunlar bölgesel zayıflamaya çözüm getirmek için yeterli mi? Gerçekten bölgesel zayıflama diye bir şey var mı? Yoksa bu tamamen bir şehir efsanesi mi? Herkesin kafasında büyük soru işareti olan bu sorulara gelin hep beraber cevap bulalım. Ayrıca sizin için seçtiğimiz en iyi spor aletleri için buraya tıklayabilirsiniz.
İlginizi Çekebilir: Evde Faydalanabileceğiniz En İyi 19 Ücretsiz Egzersiz Uygulaması
Bölgesel yağlanma çeşitleri nelerdir?
Bölgesel yağlanma genel olarak bel ve kalça çevresinde görülmektedir. Bel bölgesinin yağlanması kalp-damar hastalıkları, yüksek tansiyon, karaciğer yağlanması ve şeker hastalığı gibi kronik bazı hastalıklar için riskli olduğu için sağlık açısından kalça çevresinin yağlanmasına göre daha riskli bir yağlanmadır. Bel çevresindeki yağ hücrelerinin daha büyük ve iç organlara daha yakın olması bunun en büyük nedenidir. Bel çevresinin kadınlarda 80, erkeklerde 94 cm’den fazla olması bu hastalıklar için riskli olarak kabul edilir. Özellikle günümüzde çocukların beslenme düzenlerinin fast food ağırlıklı olması çocukluk çağı obezitesinde artışa neden olmaktadır. Bu nedenle ebeveynlerin bu konuda bilinçli olması ve gelecekte oluşabilecek hastalıklara karşı önlem almak amacıyla çocuklarının bel çevresini ölçmeleri tavsiye edilmektedir. Erkeklerde görülen bölgesel yağlanma şekli elma tipi olarak da bilinen android yani yağların daha çok göbek bölgesinde birikmesi şeklinde olurken; kadınlarda ise basen bölgesinin yağlanması anlamına gelen gynoid (armut tipi) daha sık görülür. Yani armut vücut tipine sahip insanların elma tipine sahip olanlardan daha şanslı olduğunu söyleyebiliriz. Vücuttaki yağın göbek çevresinde birikmesindense kalça çevresinde birikmesi daha iyidir.
İlginizi Çekebilir: Zihin ve Beden Sağlığı İçin Pilates: En İyi 11 Pilates Seti
Yağlanma üzerine etkili olan faktörler nelerdir?
Herkesin vücut tipi birbirinden farklı olmakla beraber bu durum üzerindeki en önemli etken genetik yapımızdır. Obezite de genetik olmakla beraber yaşam tarzı ile önlenebilir ancak bir insanın vücut tipi zayıfken de kiloluyken de değişmez. Çünkü yetişkinlik döneminde vücudumuzdaki yağ hücresi sayısı değişmez. Ağırlık artışı ve azalmasına bağlı olarak sadece hacimleri ve çapları artar veya azalır. Ergenlik döneminde ise durum bundan farklıdır. Çocukların yağ hücre sayısı bu dönemde belirlenir ve eğer çocuk bu dönemle kilolu ise yağ hücre sayısı da artar ve bu durum yetişkinlikte de devam eder. Bu nedenle çocukluk dönemindeki obezite bizim için önemlidir ve gelecekteki yapımızı belirler. Çocukluk döneminde obezite sorunu yaşayanların yetişkin dönemde de bu sorunla karşılaştıkları yapılan çalışmalar ile de gösterilmiştir. Bu nedenle çocukluk çağı obezitesini önlemek için ebeveynler ve çocuklar bilinçlendirilmelidir.
Peki nasıl zayıflayacağım?
Vücudumuzda alınan ve harcanan enerji arasında bir denge vardır. Aldığımız enerji miktarı harcadığımız enerji miktarını aşarsa ağırlık artışı; aldığımız enerji miktarı harcadığımız enerji miktarından daha az olursa ise ağırlıkta azalma meydana gelmektedir. Bizim zayıflamak için istediğimiz ise aldığımız enerjinin harcadığımızdan daha az olmasını sağlamaktır. Bunun için en doğru ve sağlıklı yöntem ise diyet ve spor ikilisidir. Gün içerisinde yediğimiz her besinin bir enerji değeri yani kalorisi vardır. Beslenme düzenimizde tükettiğimiz yiyeceklerin kalorisine dikkat ederek aldığımız kalori miktarını doğru oranlarda azaltabiliriz. Bunun sonucunda vücudumuz ihtiyacı olan enerjiyi sağlamak için vücut yağlarını kullanır ve bunu sonucunda yağ yakımı ve ağırlık kaybı gerçekleşir. Spor yaparak da enerji harcamamızı arttırabilir ve böylece zayıflama sürecini hem hızlandırabilir hem de yağ yakıp kas miktarını arttırarak daha fit bir görüntü elde edebiliriz.
İlginizi Çekebilir: Dambıl Alırken Dikkat Edilmesi Gerekenler
Bölgesel zayıflama mümkün mü?
“Bölgesel zayıflama mümkün mü” konusunda bir fikir birliği yoktur. Kimi uzmanlara göre bu çeşitli yöntemlere bağlı olarak mümkünken çoğuna göre beslenme, spor veya farklı yöntemlerle bölgesel zayıflama mümkün değildir.
İnsanlar bu konuda birçok yöntem denemektedir. İlaç ve kremler, göbek ve kalça eritmeye yönelik diyet, spor yaparken vücudu bandajlamak, yürüyüş esnasında göbek ve kalça bölgesine naylon sarmak, terleten şortlar giymek insanların günlük hayatında uyguladığı yöntemlerden bazılarıdır. Ancak şunu belirtmek gerekir ki bunlar işe yarayan yöntemler değildir. Bir diyet ile sadece göbek bölgenizi eritmek veya kalça çevrenizi daraltmak mümkün değildir. Diyet yaparak kilo verdiğiniz zaman vücudunuzda orantılı bir şekilde yağ kaybı olacaktır. Yani vücut tipiniz android ise yine android olacak, gynoid ise yine gynoid olacaktır. Spor yaparken vücudunuza sardığınız naylonlar, bandajlar, giydiğiniz terleten kıyafetler ise sadece su kaybına neden olacaktır. İlaç ve kremler ile ise incelmek kesinlikle mümkün değildir. Bacak ve göbek eriten kürler, maden suyu ve limon ikilisini tüketmenin bölgesel zayıflamayı sağlamasına inanmak, tarçınlı sütün göbek ve bacaktaki yağları yaktığı düşüncesi kendinizi kandırmaktan başka bir yarar sağlamayacaktır. Mekik çekerek ve çeşitli karın egzersizleri yaparak karın bölgesindeki yağlardan kurtulmak kulağa mantıklı gelse du durum bu kadar basit değil. Bu nedenle bu tarz yöntemlerle bölgesel zayıflamanın mümkün olduğunu söyleyenlere itibar etmemek ve bu yöntemlerle zaman harcamamak en mantıklısı olacaktır.
Bazı uzmanlara göre ise mezoterapi, lipoliz, tripollar radyofrekans yöntemi gibi bazı yöntemlerle bölgesel zayıflama mümkündür. Mezoterapi, kan ve lenf hareketlerini düzenleyerek vücutta bulunan yağ hücrelerine etki edip onları yok etmeyi amaçlamaktadır. Mezoterapi yağlanmanın yoğun olduğu bütün bölgelere uygulanabilir. Mezoterapi uygulamasında mikro enjeksyon yöntemi ile ilaçlar yağlanmanın olduğu bölgenin 1-6 mm derinliğine ve aralıklarla enjekte edilmektedir. Lipolizde ise direkt yağ dokusunun içine yağ parçalamaya yarayan daha spesifik ürünler mezoterapi tekniğiyle uygulanır.
Tripollar radyofrekans yöntemi ise son dönemlerde popülerliği artan bir yöntemdir. Bu yöntem ise cildi ısıtarak yağ hücrelerinin eritilmesini ve kolajen üretimini tetikler. Sonuç olarak tripollar radyofrekans yöntemi ile cilt esnekliğini korur ve daha sıkı bir görünüme ulaşır.
Sonuç olarak bakıldığında vücut yapımızın üstünde genetiğimizin büyük bir etkisi vardır ve bunu kolayca değiştiremeyiz. Sağlıklı bir diyet ve egzersiz ile zayıflayıp daha sık bir görünüme kavuşmak mümkün olsa da belirli bir bölgede yağ yakımını sağlamak olasıdır diyemeyiz. Bu amaçla kullanılan birçok yöntem yeni yeni ortaya çıkmakla beraber bunların yararlarına ve kullanımlarına ilişkin genel bir fikir birliği olmadığı unutulmamalıdır. Estetik kaygılardan ziyade önceliğiniz sağlığınız olsun. Unutmayın kendinizi sevdiğiniz sürece hep güzelsiniz.
İlginizi Çekebilir: En İyi Fitness Aletleri ve Fiyatları