Pejac, gözetim altında tutulan bir sanatçı. Gözetim altında olduğu süreçteki rahatsızlıklarını minyatür sanata dönüştüren bir sanatçı. Camdaki hayat, cama çizdiği bir isyan aslında.
Pejac, silüet ve optik ilizyonla yeni bir minyatür sanatı geliştirdi
Cama çizdiği minyatür desenler onun ilk işi değil
2011 yılından önce bir sebepten gözetim altında kaldığı Valencia’da, özel hayat gizliliğini koruyan perdeler olmadan gözetim kameralarıyla yaşadığı dönemde cam üzerine kağıt ve akrilik çalışmaları denemeye başladı
Bu çalışmaları Paco Esteve tarafından fotoğraflandı
Hapsolduğu evinin içinde kendini çıplak hisseden Pejac, gizlilik eksikliğile mücadele etmek için yaratıcı bir yol buldu.
Evinden görünen manzarayı bu minyatür işlerinin arka planı olarak kullanarak, oturma odası gizliliği için bu kentsel sanat eserlerini yarattı.
Birkaç yıl geçtikten sonra Pejac’in basit ve zekice kurguladığı kamusal sanat ve galeri çalışmaları tanınırlığını artırdı.
Yarattığı işlerde fırça, kalem, akrilik boya ve zımpara kullanarak çevresinde var olan ögeleri ve dokuları harmanlıyor
Cam olanları gibi küçük işlerinden daha önce Paris’te boyadığı duvar gibi büyük bir duvar parçasına kadarki hemen hemen tüm çalışmalarında sosyal ve politik meselelere dokunuyor.
Pejac’ın sitesinden bahsettiğimiz duvar çalışmalarına göz atabilirsiniz.
En son işi ise efsanevi ip sanatçısı Philippe Petit’in Dünya Ticaret Merkezi’nin İkiz Kuleleri arasındaki yürüyüşünün 40. yıldönümü anısına cama bu yürüyüşü çizdi.
İspanyol sanatçının ip sanatının riskliliğini ve kırılganlığını gösterdiği çalışmada tarzını anlatmak için iyi bir örnek niteliğinde: basit, minimalist ama etkili
Bu basit ama etkili çalışmayı arkadaşı Silvia Guinovart Pujol kameraya aldı