Beyaz bayrak dendiğinde aklımıza hemen savaş ve teslimiyet kavramları geliyor. Ancak bu sembol tarih boyunca birçok şekilde kullanıldı. Bayraklar üzerine uzmanlaşmış bir akademisyen olan James Ferrigan, bu bayrağın müzakere etme isteği anlamına gelebileceğini belirtiyor. Ayrıca bu bayrak ateşkes isteği anlamına da gelebilir. Savaşın ortasında yapılan ateşkes isteği, ölüleri gömmek, pazarlık yapmak ya da müzakere etmek için olabilir. Yani bir anlamda beyaz bayrak sadece geçici bir mola olabilir. Basit olarak tanımlamak gerekirse; beyaz bayrak, “bana saldırma” demektir. Tarihin birçok döneminde askeri yetkililer, rakipleriyle temas kurarken kendilerini korumak için beyaz renkli kumaşlar kullanmışlardı. Ayrıca sivil insanlar da asker olmadıklarını ve zararsız olduklarını belirtmek için bu bayrağı kullanıyor. Peki beyaz bayrak nasıl teslimiyetin sembolü oldu? İşte tarih boyunca beyaz bayrağın kullanım alanları…
Beyaz bayrak ilk kez, İkinci Pön Savaşı’nda (MÖ 218-201) ateşkes veya teslimiyet sembolü olarak kullanıldı
Antik Romalı tarihçi Livy, savaş sırasında Kartacalıların barış isteklerini “beyaz yün şeritler ve zeytin dallarıyla” ifade ettiklerini yazmıştı. İlerleyen yıllarda Romalı tarihçi Tacitus’da MS 69 yılında Roma iç savaşı sırasında benzer bir olay yaşandığını aktarıyor. Tacitus’a göre savaş sırasında taraflardan biri teslim olduğunu anlatmak için beyaz bant şeritler ve zeytin dalı göstermişti. Tüm bu örneklerin de gösterdiği gibi antik dönemde savaşın sona ermesini istedikleri zaman insanların beyaz kumaşlar kullandığı görülüyor. Peki ama neden?
Tarih profesörü Ed Watts’a göre antik dönemlerde savaş sırasında beyaz kumaş göstermek “bana acıyın” demenin bir yoluydu
O dönemlerde insanlar tapınaklara gittiğinde beyaz renk giyiyordu. Dolayısıyla beyaz kutsal olarak görülen bir renkti. Bu anlamda beyaz kumaş göstermenin, “tanrıların ve sizin merhametini istiyoruz” anlamında kullanılması oldukça mantıklı görünüyor.
1578 yılında İngiliz denizci George Best de İnuit halkıyla karşılaştığında beyaz kumaşlar kullanarak barışçıl bir temas kurmak istediğini göstermişti
Bununla birlikte Hollandalı hukukçu Hugo Grotius da savaş ve barış üzerine yazdığı 1625 tarihli hukuk kitabında, beyaz bayraktan bahsetmişti. Grotius, beyaz bayrak göstermenin, taraflar arasında müzakere isteği anlamına geldiğini yazmıştı.
Boyanmamış kumaş, askeri kıyafetlerden kolayca elde edilebiliyordu. Ayrıca orduların yanında taşıdıkları renkli bayraklardan da kolayca ayrılabiliyordu. Bu nedenle beyaz bayrağın teslimiyet sembolü olması dünyanın birçok yerinde yaygınlaştı
Özellikle Amerikan İç Savaş sırasında beyaz bayrak çok önemli bir rol oynadı. Savaş sırasında konfederasyon birlikleri ateşkes bayrağı olarak beyaz bir havlu kullanmıştı. O dönemlerde beyaz bayrak, askeri iletişimin tanınmış bir sembolü haline gelmiş olsa da ordular yanlarında beyaz bir bayrak bulundurmuyordu. Çünkü böyle bir bayrağın taşınması oldukça moral bozucu olurdu. Savaşa gidildiğinde amaç galip gelmek olduğu için beyaz bayrak taşınmıyordu. Ancak herhangi bir beyaz kumaş da iş görüyordu.
1899 yılındaki Birinci Lahey Konferansında, beyaz bayrak uluslararası hukukun resmi bir parçası haline geldi
Lahey Sözleşmesi’nde beyaz bir bayrak taşıyan askerin “dokunulmazlık” hakkına sahip olduğu belirtiliyordu. Birinci ve İkinci Dünya Savaşı sırasında da beyaz bayrak aktif olarak kullanıldı. Örneğin Noel Ateşkesi sırasında Alman askerlerinin beyaz renkli bayraklar salladığı biliniyor.
Modern zamanlarda beyaz bayrakları askerlerden ziyade ülkesi işgal edilen ya da iç savaşın ortasında kalan sivil halk kullanıyor
Ne yazık ki Orta Doğu ve Asya ülkelerinin birçoğu günümüzde hala yangın yeri. Siviller görünür bir alana çıkarken yanlarında beyaz bayrak taşıyorlar. Ancak askerler bu bayrakları taşısalar da birçok sivili öldürüyor. Politikacılar ve insan hakları örgütleri, bu tür cinayetler konusunda harekete geçseler de insanlar vahşice hayattan koparılmaya devam ediyor.
Kaynak: 1