Zamanın ötesinde bir duygu haritası..
Gönlümüzün dağlık engebeli kahverengi tarafında ve en karasal sert makamdan çalan ; Beni Unutmalar Firuzeler Sen Ağlamalar yerini alıyor. Dağları kıyıya paralel olmayan, rüzgarın esintisini içerlerde tatlı tatlı hissettiğiniz, yeşili- mavisi bol topraklardan ise; “Kur Masayı Madam Destinalar” geliyor .Buradan kaçsanız İzmir’in kızlarında tutuklu kalıyorsunuz mutlaka. Kardelen diyor ;merası bol, insanı mert olan Mezopotamya’nın nehirlerinden bir isyan doğuyor verimli topraklara doğru uzanan. ..Gönlümüzün fiziki haritasını melodilileriyle çiziyor Fatma Sezen Yıldırım nam-ı diğer Minik Serçe ..
Yaz tatiline göz kırpan, okuldan eve dönüş günlerinden bir tanesindesiniz. Gözlerinizden akan yaşın tuzu , dalgalı hırçın, bol medcezirli aşk hayatınızın tuzu ile eşdeğer. Elinizdeki haber alma aracından kablo aracılığı ile iç dünyanızın dehlizlerine bir yol bulmuşsunuz, yalnız siz ve kablonun diğer ucunda ki eşlikçiniz var .Görüyorsunuz olanı biteni fakat başka kimseyi duymuyorsunuz .Otobüse binmek için durakta bekleyenler , o gün okuldan eve yürümeyi seçenler , yolunuzun üzeri olan dükkan sahipleri , köşedeki büfe hepsi sizinle birlikte aynı hüzünde sanki hepsi çalan şarkıya eşlik ediyor hep bir ağızdan…
Dalda muhabbette kumrular
Bana ayrılığı sordular
Dedim afet, yangın dedim kar
Eve çok yakınsınız artık ama şarkı sekizinci tekrarında olmasına rağmen bitsin istemiyorsunuz evin arka sokağından tekrar yürümeye başlıyorsunuz gerisin geri .Nereye yürüdüğünüzün çok da bir önemi yok aslında o sırada biten büyük aşkınızın yaşanmamış klipleri çekiliyor zaten. İlk aşk acınız sayılır bu platonikleri ve öğretmenlerinizi saymıyorsak eğer .Ve başkasına ilk tercih edilişiniz , ilk kez söylenen bir yalan pembe değil , üstelik ilk kez bir yalana öyle inandınız ki gerçek inandırıcı gelmiyor artık. Hayır olamazı sessiz sessiz bağırıyorsunuz.
Nihayet sığınaktasınız ,evinizdesiniz.. Bir liselinin eve gelmesi için oldukça erken bir saat olduğunu salonun tam ortasında oturan komşularınızdan anlıyorsunuz. Yaş ortalaması 40-60 arasında değişiyor bu kadim topluluğun .Ve sizin hanım kız rolü yapacak dermanınız kalmamış. Sahte bir gülümseme ile sınavlarım var arasında bir selamlama yapıyor ve odanıza geçiyorsunuz. Kablolu kulaklık siz ve Sezen..
Bu kez ;
Beni unutma, unutma, beni unutma
Bilirsin unutulmak dokunur ya her insana
Sen de kendi payından bir hatıra seç
Ve o ben olayım unutma, beni unutma
Ayrılığı sindirmişiz meğer bir önceki Sezen şarkısında. Şimdi unutulur muyum korkusunda sıra. İz bırakmak istiyoruz ben ve sezen …
Çay tazelemek için içeriyi kontrol ederken konunun Sezen olduğunu duyuyorsunuz. Komşu teyzeler Sezen diyor inanamıyorsunuz kulaklarınıza .Demografik yapısı oldukça değişken ,Türkiye’nin çeşitli ilerinden teyzeler, ilk aşklarından Sezen plaklarından, Onno -Sezen aşkından, ölümsüz Kerim Tekin’den ve Yıldız ihanetinden bahsediyor. Demlikten bardağa dolan çay ile içiniz sızlaya sızlaya -büyük kadınsın be- diye geçiriyorsunuz içinizden, ve ince belli bardağınızı Sezene kaldırıyorsunuz sessizce..
Gece oluyor ağlaşmak üzerine randevunuz var sezen ve kablolu kulaklık ile. Herkesin uyuduğundan emin olup basıyorsunuz play tuşuna bu kez Sezenden önce gözyaşlarınız alıyor ilk play komutunu daha şarkıya girmeden bırakıveriyorsunuz kendinizi sırada ki şarkıya..
Sen hiç fark etmeden kalp kırmadın mı?
Merak edip vicdanına sormadın mı?
Ne yaptım ben sana bu kadar nihayet
Ben de bir anadan doğmadım mı?
Yastığı ağzınıza bastırmak zorunda kalıyorsunuz “ne yaptım ben sana ile başlayan dizede ..
Nasıl bu kadar doğru anlatabilir her duyguyu, nasıl tam yaraya dokunabilir ?Ancak o da oradan yaralandıysa bilebilir daha da büyütüyor gözümde bu düşünce seni ,saygı ile birlikte hayranlığım artıyor..
Kız kıza bir ege tatilinin ön sağ koltuğunda navigatör ve aynı zamanda dj’iken playlistim;
Benden çekiniyormuşsun
Bana göre değil hiç diyormuşsun
Çok baskın çok iddialı
Fazla popüler buluyormuşsun
Şanıma inanma ile başlıyor.
Deniz kum güneş ve yaz aşklarına 1 km kala playlistim hala seninle devam ediyor ;
Sen bizim mahalleye geldin geleli canım
Bizde ne akıl kaldı ne de fikir bittik
O endam eda nedir öyle hey yavrum
Kaç yıllık arkadaşlar birbirimizi sattık
Ben sokak kedisi gibi sürtünüp yerde
Komşunun kızı kampta sporda stepte
Terzi Mukadder satıp savdı malı mülkü
Gizlisi saklısı kalmadı topumuz niyette
Tabuları yıkıyoruz ,fark ediyorsunuzdur sizde. Erkekler kadınlara asılmaz sadece bir kadın hareketinin öncüsünü dinliyorum en neşeli anlarımda bir başkaldırı sarhoşu oluyorum..
Büyüyorsunuz olgunlaşıyorsunuz , tecrübeleniyorsunuz ve her konuda hemen yanı başınızda en büyük eşlikçiniz Sezen ..
Ne senden fazlayım
Ne senden az
Aynı macerada ayrı biraz
Gözle biçim biçim,
Kalple anlar içim
Ayrı gayrı olmaz
Sen yoksan ben hiçim
Seninle aynı şartlarda büyümeyen kız kardeşlerin için yazıyor bu kez , yazmaktan ziyade haykırıyor en kalıcı en sesli şekilde. Kardelenler açsın diye .Ünzile diyor doğduğu yerden kilometrelerce uzakta olan kadınların acısını duygusunu hissedip onlar için söylüyor .Son bakışı yazıyor Erdal Eren’inin çaresizliğini hissedip o bakışları tasvir ediyor bize.
En sevdiğim şarkıcı soruluyor ;Sezen Aksu diyorum ama içi boş klişe dursun istemiyorum , herkesin Sezen’i değil benim Sezen anlayışım .Daha sonraları ise yaşadıklarını kaleme alış biçimine, sesiyle müziğiyle derdini anlatış tavrına olan hayranlığım o kadar arttı ki en sevdiğim şarkıcı sorusuna onun adını vermeyi bırakıp kendimce onu herkesleştirmedim.
Gülümse albümü ile Onno-Sezen birlikteliği biter fakat aşk bitmez .Birbirlerine uzaktan yazdıkları şarkılarla bizde bu aşka şahitlik ederiz. Sezenin caddelerde silahla kovalayacak kadar ateşli olan bir aşk ayrılsalar da bitmeyecekti tabii.
Deli Kızın Türkü’sü ve albümün mimarı Uzay Heparı..
Sezen ona “salon serserisi” diyor .
Onu paylaşmak zorunda kaldığı dostuna ise nüktedan bir şekilde ;
Ah verin elime de kırayım, cadının derisi kara elini .
Yıldız Tilbe!
Asaletiyle hayatından çıkarıyor eski vokalisti Yıldız’ı hayatından..
Uzay ise o yaz Dünya’dan ayrılıyor .
Son şövalye..
21 Eylül 2013 Sezen yaşadığım şehre Bursa’ya geliyor. O zamanlar en yakın arkadaşım bu statüsünün hakkını veriyor ve ;
-Sen Sezen’i çok seviyorsun benim biriktirdiğim parayı da al sana en önden bilet alalım en önden izle diyor.
Ve ben seni tüm konser boyu ayakta ve ağlayarak izliyorum ..