İnsanlık, bilgiye ulaşmak ve bilgiyi kaydetmek konusunda en rahat dönemini yaşıyor. Özellikle 20. yüzyılda hayatımıza giren internet sayesinde herhangi bir bilgiye ulaşmak bugün hiç olmadığı kadar kolay. Ancak antik dönemlerden modern zamanlara kadarki süreçte bilgi, şimdikinden çok daha değerli bir şeydi. Çünkü herhangi bir konuda bilgi edinmek oldukça zordu. Ayrıca başvurulacak yazılı kaynaklar son derece kısıtlıydı. Daha doğrusu başvurulabilecek tek bir kaynak vardı: Ansiklopedi! Antik çağlardaki bilginler, kendi dönemlerine dair mümkün olan her bilgiyi yazıya geçirmek ve gelecek kuşaklara aktarmak için büyük bir çaba harcadılar. Elbette o dönemlerde bilginin kayıt altına alınması da hiç kolay değildi. Buna rağmen tarih boyunca büyük bir insan emeğinin eseri olan, bilgilerin sistematik şekilde kaydedildiği muhteşem ansiklopediler ortaya çıktı. İşte modern zamanlardan önceki dönemin en önemli bilgi kaynakları ansiklopediler hakkında bilmeniz gerekenler…
Bilinen en eski ansiklopedi, milattan sonra 77 ila 79 yılları arasında yazıldı
Antik Roma’da yaşayan devlet adamı Gaius Plinius Secundus Maior veya yaygın adıyla “Yaşlı Plinius’un” “Naturalis Historia” (Doğa Tarihi) isimli eseri, dünya üzerindeki en eski ansiklopedi olarak kabul ediliyor. Yaşlı Plinius, Naturalis Historia’da Antik Roma hakkında bildiği her şeyi kaydetmişti. Eserde doğa, tarih, mimari, tıp, coğrafya ve jeoloji gibi farklı disiplinler hakkında oldukça önemli bilgiler yer alıyordu. Bununla birlikte Yaşlı Plinius, Naturalis Historia’yı yazarken 200 farklı yazara ait 2000’den fazla kaynak kullandığını iddia ediyordu…
Bu kapsamlı ansiklopedinin ilk 10 kitabı, milattan sonra 77 yılında Yaşlı Plinius tarafından yayımlandı. Ancak 79 yılında, Vezüv Yanardağı’ndaki ilginç faaliyetleri incelemeye giden Plinius, buradaki patlama nedeniyle yaşamını kaybetti. Bu nedenle eserin kalan kısmını tamamlama görevi Plinius’un yeğeni Gaius Plinius Caecilius Secundus’a düştü! Böylece 79 yılında 10 cilt ve 37 kitaptan oluşan ansiklopedinin tam hali yayımlandı.
Naturalis Historia, tam olarak günümüzdeki ansiklopedilere benzemiyordu
Ancak eserde farklı alanlardaki bilgilerin derlenmesi, orijinal kaynaklara atıfta bulunulması ve kitaplarda dizin bölümünün olması, daha sonra yazılacak ansiklopedilere bir temel teşkil ediyordu…
Antik dönemde Doğu’da da önemli ansiklopediler ortaya çıktı
6. yüzyılda Hintli astrolog Varāhamihira tarafından yazılan Brihat Samhita isimli ansiklopedi, Doğu dünyasında ortaya çıkan bilgi kaynakları arasında en ünlü olanlardan biriydi. Ansiklopedide meteorolojiden mimariye, parfüm üretiminden diş fırçalarına kadar farklı alanlardaki bilgiler kayıt altına alınmıştı. Öte yandan Brihat Samhita, yüzlerce yıl önce yazılan Naturalis Historia’nın 3 katı büyüklüğünde, inanılmaz bir derlemeydi…
Ansiklopedi, Orta Çağ Avrupa’sında giderek yaygınlaşan bir bilgi kaynağı haline geldi
Ancak yalnızca Hristiyan din adamları arasında! Orta Çağ’ın bilinen ilk ansiklopedisi 630 civarında “antik dünyanın son bilgini” olarak da anılan Sevillialı Aziz İsidore tarafından yazıldı. “Etymologiae” isimli ansiklopedi hem kendi dönemindeki hem de kendinden önceki dönemlere ait farklı kaynaklar kullanılarak yazıldı. Eserde geometri, matematik, retorik ve müzik gibi 448 farklı alandaki bilgiler derlendi. Ancak Etymologiae, daha ziyade dilbilgisi ve kelimelerin kökenlerine odaklanan bir eserdi. Bu sayede geçmiş yüzyıllara ait oldukça önemli metinlerin kayıt altına alınmasını ve günümüze ulaşmasını sağladı…
Tarihte bir kadın tarafından yazıldığı bilinen ilk ansiklopedi: “Hortus Deliciarum”
Rahibe Herrad von Landsberg tarafından yazılan Hortus Deliciarum’un 1175 yılında tamamlandığı tahmin ediliyor. 324 parşömenden oluşan eserde, rahibelerin eğitimi için kullanılan bazı teolojik ve dünyevi bilgiler yer alıyor. Ayrıca eserde yine Herrad von Landsberg tarafından yapılan 344 farklı çizim bulunuyor.
9. yüzyılda Konstantinopolis Patriği I. Photios, Bibliothecia veya Myriobiblos olarak bilinen ansiklopediyi yazdı
I. Photios, bu eseri yazarken o zamana kadar okuduğu 279 farklı kitaptan faydalandı. Ertesi yüzyılda Bizans tarihi açısından oldukça kıymetli bilgilerle dolu “Suda” isimli ansiklopedi Suidas isimli bir yazar tarafından yazıldı. Teknik olarak bir sözlük ile ansiklopedi arasında duran eser 30.000 farklı tanım içeriyordu! Takip eden yıllarda Bizans başkenti Haçlı Seferleri ile başlayan sayısız yağma ve yıkımla karşılaştı. Bu nedenle Orta Çağ Doğu dünyasının en önemli ansiklopedileri ortadan kayboldu. Bunun sonucunda Suda ve Bibliothecia çok daha önemli eserler haline geldi…
Uzak Doğu’da yaşayan insanlar da sahip oldukları bilgileri kaydetmek ve aktarmak için ansiklopedilerden faydalandılar
Özellikle 11. ve 17. yüzyıllar arasında Çin’de ansiklopedi yazımına büyük önem bir verildi. 1408 yılında, Orta Çağ’ın en büyük ansiklopedilerinden olan Yongle Ansiklopedisi de Çin’de yazıldı. 11.095 ciltlik eser, 22.937 el yazmasından oluşuyordu! Bu ansiklopedi, yaklaşık 600 yıl boyunca dünyanın en büyük ansiklopedisi olma unvanını elinde bulundurdu. 600 yılın sonunda ise unvanını Wikipedia’ya kaptırdı!
Rönesans ile birlikte matbaanın yaygınlaşması, Avrupa’daki ansiklopedi sayısının önemli ölçüde artmasını sağladı
Matbaa ile gelişen baskı teknikleri, bilim ile uğraşan insanların ansiklopedilere erişme olanaklarını da geliştirdi. Böylece yazılan yeni ansiklopedi sayısı da artış gösterdi. Bu dönemde yazılan en dikkat çekici ansiklopedilerden birisi ise Alman tarihçi Hartmann Schedel’in kaleme aldığı “Nuremberg Chronicle” isimli eserdi. 1493 yılında yazılan ansiklopedide yüzlerce tarihi olay ve şahsiyet hakkında önemli bilgilere yer verildi. Ayrıca ansiklopedide farklı coğrafyalara ait bilgiler de bulunuyordu. Öte yandan Nuremberg Chronicle, yazılı bilgileri görsel illüstrasyonla bütünleştiren ilk ve en önemli çalışmalardan biriydi…
Modern zamanlara doğru yaklaştıkça uzmanlık alanlarına yönelik ansiklopedi yazımı önem kazandı
Gelişen basım teknikleri ile çok kısa sürede ansiklopedi yayımlamak mümkün hale gelmişti. Böylece farklı uzmanlık alanlarına yönelik yazılan ansiklopediler de yaygınlaşmaya başladı. Bu durum, antik çağlardan beri kullanılan ansiklopedi kalıbının da değişmesine öncülük etti. Örneğin 1700’lerde hem geleneksel olarak hazırlanmış, farklı bilgileri içeren ansiklopediler, hem de insanlığın düşünme biçimlerini değiştirmek üzere hazırlanan kültür ansiklopedileri birlikte kullanılır olmuştu…
Dijital çağda ansiklopedi kavramı büyük oranda değişti
Tarih ilerledikçe, insanlığın ulaşabileceği bilginin sınırları da genişledi. Öte yandan gelişen teknoloji ve internet, bilgiyi “basılı olma” kalıbından kurtardı. Özellikle 1990’lı yıllarda “çevrimiçi ansiklopediler” ortaya çıkmaya başladı. 2001 yılına gelindiğinde ise çevrimiçi ansiklopedilerin en popüleri, Wikipedia doğdu! 2004 yılında Wikipedia’da 300 bin makale yer alıyordu. Bu sayı, Wikipedia’yı tarihin en büyük ansiklopedisi haline getirdi. Sadece 1 yıl sonra Wikipedia’da 80’den fazla dilde, 2 milyondan fazla makale yer alıyordu! 2022 yılında ise Wikipedia üzerinden 6,5 milyon farklı bilgiye erişmek mümkün!
Kaynak: 1