Anksiyete bozukluğuna sahip insanlardan çevrenizde, hatta yakın çevrenizde bulunma olasılığı epey yüksek. Dolayısıyla, toplumun %18’inde olduğu düşünülen bu rahatsızlık hakkında daha çok bilgi sahibi olmakta fayda var diye düşünüyoruz. Çünkü okuyup araştırdığımızda aslında ne kadar tanıdık durumlar olduğunu fark ettik.
Birçok çeşitte belirebilen bu rahatsızlığa sahip insanların, yakınlarının bilinçlenmesinin çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Çünkü onlara en çok yardımı yine yakınları ve sevdikleri sağlayabilir. Bu yüzden çok da dillendirilemeyen bu konu hakkında biraz ipucu vermenin faydalı olabileceğini ve insanlara yardımı dokunabileceğini umduk.
Belki de yakınındaki insanın anksiyete bozukluğuyla mücadele ettiğinin farkında olmayanlar bile olabilir… Bu yüzden anksiyete bozukluğundan muzdarip insanların yakınlarına, onlarla ilişkilerinde yardımcı olabilecek birkaç ipucu vermek istedik.
1. Onun için endişeye neden olan durum size çok mantıksız gelebilir. Ama ona son derece gerçekçi bir neden olarak görünüyor
2. Anksiyete her an ortaya çıkabilecek bir şey. Ve ortaya çıktığında tek bir şeye ihtiyacı olacak: sizin desteğiniz
3. Sizi atlatmaya çalıştıklarını düşünüyor olabilirsiniz ama aslında sadece plan yapmak zor geliyor olabilir. Ve bazen telefonda konuşmak bile aynı derecede zor olabilir
Bu onun sizinle zaman geçirmek veya konuşmak istememesinden kaynaklanmıyor. Sadece o an bunu yapamıyorlar.
4. Ona karşı sabırlı olun. Anksiyete her zaman panik atak şeklinde görülmez. Bazen öfke, sıkıntı veya gerginlik şeklinde de ortaya çıkabilir
5. Öfkelendiğinde veya gerildiğinde bunu kişisel algılamayın. Bu sizinle ilgili bir durum değil
6. Her şey iyi giderken bile onun için köşede bir yerlerde endişe ve korku vardır. Mutluluk onlar için ne yazık ki geçicidir
7. Sessiz olmaları her zaman üzgün, yorgun veya sıkılmış olmalarından kaynaklanmayabilir
Akıllarında o kadar çok şey dolaşır ki, bazen dış dünyayı yakalayamayacak durumda olabilirler.
8. Anksiyete her zaman açıklanabilir olmayabilir. Bazen kendileri bile neden endişeli hissettiklerini bilmeyebilirler
9. Reddettiği davetler, kötü hissettiği zamanlardaki mantıksız ve kırıcı davranışları için aslında o da çok üzgün
Anksiyete, yakınlarını da etkilediği ve bunun farkında olduğu için ayrıca üzülüyorlar.
10. Yalnız olmayı seçse bile ondan vazgeçmeyin. Hala onu önemsediğinizi ve görmek istediğinizi bilmek ona iyi geliyor. Yani davet etmeye devam edin
11. Anksiyete, sürekli, her şeyi sorgulamasına neden oluyor. Ve bu da oldukça yorucu olabiliyor
12. Anksiyete sahibi bir insan, onu düzeltmeye çalışmanızı beklemez. Sadece sevginizi vermeniz yeterli
13. Yapmak istemedikleri bir şeye zorlamak anksiyeteyi daha kötüye götürür. Böyle durumlarda zorlamayı bırakıp ona gülümsemeniz ve rahat hissettirmeniz en iyisi
14. Duymak istedikleri en son şey, “Aş artık bunları” veya “Saçmalıyorsun” gibi cümlelerdir
15. Ruh halleri günden güne farklılık gösterebilir ve bazı günler diğerlerinden çok daha iyi hissedebilirler
Bunu göz önünde bulundurarak onu dışarı davet etmeye devam edin. Bir gün mutlaka sizi şaşırtacak ve sizinle gelecek.
16. Görüşme teklifinizi reddettiklerinde, aslında sizden daha fazla hayal kırıklığına uğruyorlar
17. Anksiyete onların kimliği değil. Onlar da aslında bizlerle benzer şeyleri isteyen insanlar; mesela koşulsuz sevilmeyi
Kaynak; 1