Ankara Türkiye’nin başkentinin olmasının yanı sıra ayazı, soğuğu ve sıcak insanlarıyla biliniyor. Ankara’da yaşamayanlar ya da daha önce gitmemiş olanlara uzaktan gri bir şehir gibi görünse de güneş açtığında, bahar geldiğinde bir başka güzel oluyor. Sokaklar bir yandan Cumhuriyet’in ilk dönemlerinin izleriyle ve takım elbiseli bürokratlarla doluyken diğer yandan müzik gruplarına, öğrencilerine ve Ankara’nın sıcak kanlı insanların ev sahipliği yapıyor. Peki, Ankara’da gezilecek yerler neler? Ankara oldukça büyük bir şehir olsa da en önemli yerler birkaç günde dolaşılabiliyor. İşte Ankara’da gezilecek yerler…
1. 4 bin yılı aşan tarihiyle Ankara Kalesi
Ankara’nın Altındağ ilçesinde bulunan Ankara Kalesi’nin tarihi M.Ö 2. yüzyıla kadar dayanıyor. Yüzyıllar boyunca hem orada yaşayan insanlara ev sahipliği yapan hem de savunma amaçlı kullanıldığı için çok zarar gören kale pek çok kez onarıldı. Yazın keyifli festivallerin adresi olurken aynı zamanda Ankara Anadolu Medeniyetler Müzesi kalenin hemen dış duvarında bulunuyor. Kaleyi ziyaret ettiğinizde hem şehri tepeden görebilir hem de müzeyi ziyaret edebilirsiniz.
2. Sanayi temalı ilk ve tek müze: Ankara Rahmi M. Koç Müzesi
Ankara Kalesi ana giriş kapısının hemen karşısında yer alan Ankara Rahmi M. Koç Müzesi iki ana bölümden oluşuyor: Çengelhan ve Safranhan. Kanunî Sultan Süleyman döneminde 1522–1523 yıllarında inşa edilen Çengelhan aynı zamanda o dönemin en büyük dört hanından biri. Aynı zamanda zamanında Koç Holding’in kurucusu Vehbi Koç’un iş yaşamına adım attığı yıllarda bir dükkanının olduğu han. Safranhan ise 1511’de yapılan klasik bir Anadolu kervansarayı. Müzede tarımdan raylı ulaşım araçlarına, denizcilikten matbaacılığa pek çok konuda tarihin izlerine tanıklık edebilirsiniz.
3. Mustafa Kemal Atatürk’ün ilk istirahatgahı: Etnoğrafya Müzesi
Mustafa Kemal Atatürk’ün Anıtkabir’in yapıldığı süre boyunca geçici kabrinin bulunduğu yer Etnoğrafya Müzesi’ydi. Aynı zamanda Selçuklu’dan günümüze Türk sanatının en önemli örneklerine ev sahipliği yapıyor. Cumhuriyet döneminde müze olarak planlanıp yapılan ilk devlet müzesi aynı zamanda. 25 Eylül 1925’de temeli atılan müzenin mimarı Cumhuriyet döneminin en önemli mimarlarından Arif Hikmet Koyunoğlu. Müzede Türk kıyafetlerinden el dokumalarına, cam ve çiniden madeni eserleri pek çok koleksiyon görmek mümkün.
4. Başkentin simgesi Tunalı Hilmi Caddesi ve Kuğulu Park
Müzeleri gezdikten sonra biraz daha sakin vakit geçirip dinlenmek isteyenler için Tunalı Hilmi Caddesi ve Kuğulu Park en güzel seçeneklerden biri haline geliyor. Birinci derece doğal sit alanı olan Kuğulu Park oldukça büyük bir alana (7 bin 743 m²) sahip. Adını Cumhuriyet’in ilk yıllarından milletvekilliği yapan Tunalı Hilmi’den alan cadde Ankara’da sosyal yaşamın merkezlerinden biri. Bu caddede hem alışveriş yapabilir hem de güzel mekanlarda Ankara’nın tadını çıkarabilirsiniz. Hareketli caddenin sonunda sizleri bekleyen ve 1958 yılında kurulan Kuğulu Park’ın adı ise kurulduğu dönemde Viyana Belediyesi’nin hediye ettiği kuğulardan geliyor.
5. Acının izi: Ulucanlar Cezaevi
Eğer çok daha duygusal ve tarihsel bir gezi planlıyorsanız duraklarınızdan biri mutlaka Ulucanlar Cezaevi olmalı. Türk siyasetinden ve edebiyatından önemli isimlerin bir süre tutulduğu, aynı zamanda 68 Kuşağı’ndan Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan ile 1980 İhtilali’nin kurbanlarından Necdet Adalı ve Mustafa Pehlivanoğlu’nun idam cezalarının uygulandığı yer olan cezaevi, 2009’daki 1 yıllık restorasyonun ardından müze olarak ziyarete açıldı.
6. Ankara’nın kalbi: Kızılay Meydanı
1929’da yapılan Kızılay Genel Merkezi’nden adını alan meydan Ankara’nın simgesi adeta. Her türlü sosyal olanaktan faydalanabileceğiniz meydanda ister alışveriş yapabilir isterseniz de her tarza uygun mekanlarda vakit geçirebilirsiniz. Çankaya’da bulunan Kızılay Meydanı aynı zamanda içinde Güvenpark’ı ve Kocatepe Camii’ni de barındırıyor. Darbe girişimi sonrası Ankara Büyükşehir Belediye Meclisinde alınan karar ile meydanın resmi adının 15 Temmuz Kızılay Milli İrade Meydanı oldu.
7. Cumhuriyet’in kuruluş dönemine ışık tutan Cumhuriyet Müzesi
Mimar Vedat Tek’in Cumhuriyet Halk Fırkası’na ait toplantı yeri olarak tasarladığı ancak işlevi çok daha önemli bir hale getirilerek II. TBMM Binası olarak kullanılan bina, 1981 yılında müze haline getirildi. 1924-1960 döneminde meclis faaliyetlerine ev sahipliği yapan ve birçok önemli kararın alındığı bina büyük bir manevi değer taşıyor.
8. Kentin tarihi yüzü: Hamamönü
Altındağ’da bulunan bölge 19. yüzyıl sivil mimari örnekleri taşıyor. Çok daha otantik bir yer olan Hamamönü evleri restore ederek turizme kazandırıldı. El ürünleri pazarından Mehmet Akif Ersoy Müzesi’ne, Taceddin Dergâhı’ndan Muhsin Yazıcıoğlu Kabri’ne ziyaret edilebilecek pek çok önemli noktayı da içinde barındırıyor.
9. Ankara ziyaretinin en önemli ve kutsal durağı: Anıtkabir
Ankara demek Anıtkabir demek, Atatürk demek. Ata’nın ebedi istirahatgahı olan Anıtkabir, 3-4 saat ayrılması gereken oldukça önemli bir nokta. 47 proje arasından seçilen Prof. Dr. Emin Onat ve Doç Dr. Ahmet Orhan Arda’nın projesi Anıtkabir, 1944-1953 yılları arasında inşa edildi. Hürriyet ve İstiklal kuleleriyle başlayan Anıtkabir ziyareti Aslanlı Yol ile devam ediyor. Tören Meydanı’na vardığınızda bir yanda Anıtkabir’i bir yanda Cemal Gürsel ve İsmet İnönü’ye ait kabirleri görebilirsiniz. Aynı zamanda alanda yer alan Atatürk ve Kurtuluş Savaşı Müzesi’ni de ziyaret edebilirsiniz. Anıtkabir’in başmühendisinin Türkiye’nin ilk kadın mühendisi Sabiha Sıfat Gürayman olduğunu hatırlatmakta fayda var.