Yaşam şartları gereği herkesin uyum sağlamak zorunda olduğu bir düzen ve yaşam tarzı var. Hele büyük şehirlerde yaşıyorsanız her hamleniz çok daha dakik ve önceden planlanmış olmalı, ancak bu şekilde işlerinizi halledebilirsiniz. Doktor randevuları, toplantılar, mesai, çocukların okul saatleri derken liste uzayıp gidiyor. Elbette hepsine yetişebilmek için sabahın çok erken saatlerinde uyanmak gerekiyor. Böylece alarm, hayatımızın vazgeçilmez bir parçası haline geliyor. Peki alarmsız yaşamak mümkün mü?
Bol koşuşturmalı günlük rutine yetişebilmek için birçok kişinin vazgeçilmezi alarmlar. Büyük şehirlerde yaşayanlar ise çok daha dakik ve planlı olmaları gerektiği için alarmsız kurulan bir düzeni mümkün görmüyorlar
Bazıları birkaç dakika aralıklarla kurduğu onlarca alarmın rahatsız edici sesiyle uyanırken bazıları ise tek bir alarm sesiyle kendine gelebiliyor
Alarm aslında Fransızca kökenli bir kelime ve anlamı, tehlike anında uyarı veren sinyal
Eskiden yangın, deprem, hırsızlık gibi durumlarda uyarı olarak kullanılan alarm şimdilerde bizi vücudumuz için oldukça önemli olan uykumuzdan uyandıran yegane araç
Peki he sabah tehlike belirten bir sesle uyanmak ne kadar sağlıklı? Vücudumuz belki de henüz uykusunu alamadan alarm durumuna geçerek, huzursuz bir şekilde uyanıyor. Bu de elbette tüm günümüzü etkiliyor
Birçoğumuz sabahları alarm çalmadan uyansak bile üzülüyor ve alarm çalana kadar tekrar uyumaya çalışıyoruz. Kendimizi alarm saatine şartlandırıyor, alarmsız uyanabileceğimize inanmıyoruz
Hatta çoğu zaman alarm sesini gün içinde herhangi bir yerde duymak kendimizi kötü hissetmemize sebep oluyor. Her sabah aynı sesin bizi uyandırması bilinç altımızda kötü bir etki bırakıyor.
Ancak kendimizi kötü hissettiren, vücudumuzu alarma geçiren ve biyolojik saatimizi bozan alarmı kullanmadan da düzenli bir yaşama sahip olabilir miyiz? Elbette olabiliriz, üstelik bu şekilde fiziksel ve psikolojik olarak çok daha iyi hissederiz
Alarmsız yaşayarak çok daha verimli uyuyabilir, gün içinde çok daha iyi hissedebilirsiniz. İşte alarmsız uyanmak için yapmanız gerekenler…
1. Alıştırma yapmaya ve tutarlı olmaya çalışın
Vücutlarımız belirlediğimiz düzenlere kısa sürede uyum sağlarlar ve benimserler. Eğer alarmsız yaşamaya başlamak istiyorsanız bunu bir anda yapmak yerine yavaş yavaş yapabilirsiniz. Öncelikle aynı saatte uyumaya ve alarmla aynı saatte uyanmaya çalışın. Bu planı aksatmadan birkaç ay devam edin. Bir süre sonra alarm kurmasanız bile sabahları aynı saatte uyanacaksınız. Ancak buradaki önemli nokta sadece uyandığınız saatlere değil uyuduğunuz saatlere de dikkat etmeniz. Uykunuzu alabilmek, istediğiniz saatte uyanabilmenizin ilk kuralı.
2. Sabahları sizi heyecanlandıracak rutinler yaratın
Çoğu zaman eğer sabah gideceğimiz yer konusunda heyecanlıysak uyku tutmaz ya da uyanır uyanmaz kalkıp hazırlanmak isteriz. Bir an önce gitmek için sabırsızlanırız. Bu tekniği alarmsız uyanmak için de kullanabiliriz. Genelde mutsuzluk ve depresyon gibi hallerde yataktan çıkmak istemeyiz. Kendinize sizi heyecanlandıran bir sabah rutini yaratın. Örneğin sabahları en sevdiğiniz şeyi yemeğe başlayın. Ya da kahvaltı yaparken mini diziler izleme alışkanlığı edinin. Böylece bir sonraki bölümü merak edip daha heyecanlı uyanabilirsiniz. Koşmayı ya da yürümeyi seviyorsanız her sabah bunları yapmaya başlayın. Her sabah sevdiğiniz birini görmeye gidin, sevdiğiniz organizasyonlara, toplantılar vb. etkinliklere katılın. Önemli olan sizi heyecanladıracak bir şeyler bulabilmek. Böylece uyku önemini yitirecek.
3. Sirkadyen ritminizi, yani vücut saatinizi öğrenin
Sirkadyen ritmi uyku döngüsünü, vücut ısısını, hormonları, açlık hissi gibi önemli konuları etkiler ve aynı zamanda tüm bunları 24 saatlik döngü boyunca düzenler. Bu döngüde kendi ritim üretimlerini ayarlayan hücreler bulunur ve vücudu ihtiyaç halinde dinlenir tutar. Vücut tarafından üretilen bu ritimler dış uyaranlara bağlı olarak değişebilir. Kısa sirkadyen ritminiz varsa sabahları kolayca uyanabilir, uzun ise daha zor uyanabilirsiniz. En güçlü etken ise güneş ışığıdır. Siz de dış etkenlerden etkilenmeye sirkadyen ritminizi öğrenerek aslında hangi aralıklarda kolayca uyuyup uyandığınızı tespit edebilirsiniz. Böylece aslında alarmsız da uyanabilecekken kendinizi alarma şartlamamış olursunuz.
4. Dışarıda zaman geçirin
Özellikle kış aylarında sabah hava karanlıkken dışarı çıkıyor ve hava karardıktan sonra dönüyorsanız, gün ışığı almamanız vücut saatinizi olumsuz etkiler ve dengesinin bozulmasına neden olur. Bu nedenle olabildiğinde dışarı çıkıp vücudunuzun gece ve gündüz kavramını anlamasını sağlamalısınız.
5. Alarmınızı kapatın ve hafta sonları pratik yapın
Eğer sıkı ve risk alamayacağınız bir düzeniniz varsa hafta sonları ya da tatil günlerinizde alarmınızı kapatarak iş günü uyandığınız saatte uyanmaya çalışın. Elbette iş günlerinde uyuduğunuz saatlerde uyuyarak bunu denemelisiniz. Belki hafta sonu uykunuzdan fedakarlık edeceksiniz ama hafta içi uykular bir problem olmadıktan sonra hafta sonu erken uyanmak kendinize ayıracağınız daha fazla zaman anlamına gelecek.
6. Alarm sesinizi daha doğal ve yumuşak bir sesle değiştirin
Eğer klasik, rahatsız edici alarmları kullanıyorsanız bu sesi yağmur sesi, orman sesi gibi seslerle değiştirin. bu vücudunuzu uyaran bir sesten doğal seslere geçiş yapmanızı sağlar. Bu noktada eğer işlek ve gürültülü bir caddede yaşıyorsanız zil sesinizi trafik sesi yapabilirsiniz. Böylece bir süre sonra alarm kurmadan doğal trafik sesine uyanabilirsiniz.
7. Erteleme özelliğini asla kullanmayın
Sürekli uyandırılacağınızı bilmek sizi uyanabileceğiniz halde yataktan kalkmaktan alı koyar. Onlarca alarm kurarak aslında uykunuzun son zamanlarını çok kalitesiz bir şekilde geçirirsiniz. Ayrıca sirkadyen ritminizi de parçalara bölmüş ve düzenini bozmuş olursunuz. Ayrıca alarm ertelemek zamanla uyku tembelliğine neden olur. Uyku tembelliği ise diyabet, kanser ve kalp hastalığı birçok olumsuzluğa sebep olur.
8. Perdelerinizi açık tutun
Gece karanlıkta uyumayı sevenler için zor olsa da sabah vücudumuzu uyanmaya iten ilk etken gün ışığıdır. Kalın ve karanlık perdeler yerine perdelerinizi açarak uyumayı deneyin. Böylece direkt vuran gün ışığı vücudunuzu doğal bir şekilde uyandıracaktır.
9. Eğer kalabalık bir evde yaşıyorsanız odanızın kapısını açık bırakın
Bazen sinir bozucu olsa da rahatsız edici bir alarmdansa sevdiklerinizin sabah telaşıyla uyanmak vücudunuza çok daha iyi gelcektir. Böylece seslere odaklanıp zihninizin hızlıca açılmasını sağlayabilirsiniz.