Bu yıl hayli bunaltıcı geçen yaz mevsimini kısa süre önce geride bıraktık. Ancak kavurucu sıcaklar devam ediyor. Yani ferahlatıcı bir içecek eşliğinde güzel bir sinema filminin karşına kurulmak, halen en iyi hafta sonu etkinlikleri arasında yer alıyor. Fakat sinemaseverlerin yakasını bir türlü bırakmayan can sıkıcı hafta sonunda hangi filmi izlesem, sorusuna yanıt bulmak her zaman kolay değil. Ancak tüm sinemaseverlerin beğenisine uygun bir yapım bulabileceği film önerileri listemiz, hafta sonunda keyifli vakit geçirmenize yardımcı olabilir.
1. L’Ami de Mon Amie – Kız Arkadaşımın Erkek Arkadaşı (1987) – IMDB: 7.5
Hafta sonu için film önerileri listemize, Fransız sinemasının en başarılı isimlerinden Eric Rohmer imzalı L’Ami de Mon Amie isimli film ile başlıyoruz. 1987 yılında izleyici ile buluşan bu eğlenceli komedi filminin oyuncu kadrosunda Emanuelle Chaulet, Sophie Renoir, Eric Viellard, François-Eric Gendron ve Anne-Laure Meury gibi isimler yer alıyor.
Rohmer sinemasının belirgin unsurlarıyla dolu yapım, adından da anlaşılabileceği gibi arkadaşlarımızın arkadaşları üzerine, sıcak ve samimi bir hikâye:
Erkek arkadaşı Fabien’den ayrılmayı düşünen Lea (Sophie Renoir) ve uzun süredir yalnız olan Blanche (Emanuelle Chaulet) ile tanıştıktan kısa süre sonra iki iyi arkadaş haline gelirler. Blanche, Lea’nın karizmatik dostu Alexandre’dan hoşlanmaya başlar. Lea sevgilisinden ayrılıp tatile gider. Ancak Lea’nın gidişi, Blanche ve Fabien’in birbirini daha yakından tanıması için bir fırsat yaratır…
2. Under the Skin – Derinin Altında (2013) – IMDB: 6.3
Film önerileri listemizin ikinci sırasındaki Under the Skin, bilim kurgu türünden hoşlananların kaçırmaması gereken bir yapım! İngiliz sinemacı Jonathan Glazer imzası taşıyan ve 2013 yılında gösterime giren film, Michel Faber tarafından yazılan ve 2000 yılında piyasaya sürülen aynı isimli eserden uyarlama. Filmin oyuncu kadrosunda ise dünyaca ünlü Scarlett Johansson’ın yanı sıra Jeremy McWilliams, Dougie McConnell, Lynsey Taylor Mackay ve Kevin McAlinden gibi isimler yer alıyor.
Scarlett Johansson’ın otostop çeken erkekleri tuzağa düşürerek onları öldüren insan görünümlü bir uzaylıyı canlandırdığı bu bilim kurgu filmi, etkileyici görselliği ve sürükleyici anlatım tekniğiyle dikkat çekiyor.
3. A Most Violent Year – En Şiddetli Sene (2014) – IMDB: 7.0
Amerikalı senarist ve yönetmen J. C. Chandor’ın yönettiği A Most Violent Year, New York’taki suç ve şiddet olaylarının zirve yaptığı 1981 yılında, göçmen bir ailenin yaşamına odaklanıyor.
Oscar Isaac, Jessica Chastain, David Oyelowo ve Alessandro Nivola gibi isimlerin başarılı oyunculuk performanslarıyla beğeni topladığı yapımda, Anna (Jessica Chastain ) ve Abel (Oscar Isaac) isimli göçmen çiftin, suç ve şiddet dolu bir dünyada ayakta kalma mücadelesi ele alınıyor.
4. On the Rocks (2020) – IMDB: 6.4
Amerikalı oyuncu ve yönetmen Sofia Coppola tarafından yönetilen 2020 yapımı dram-komedi filmi On the Rocks Bill Murray, Rashida Jones ve Marlon Wayans gibi ünlü isimlerden oluşan oyuncu kadrosu ile dikkat çekiyor.
Sofia Coppola, On the Rocks ile eşinin kendisini aldattığından şüphelenen Laura (Rashida Jones) isimli kadının kuşkularını gidermek için çapkınlığıyla meşhur babası Felix’ten (Bill Murray) yardım almasını ve sonrasında gelişen hem eğlenceli hem de hüzünlü olayları beyaz perdeye taşıyor.
5. C’mon C’mon – Yaşamaya Bak (2021) – IMDB: 7.4
Listemizin beşinci sırasındaki C’mon C’mon Amerikalı yönetmen Mike Mills imzası taşıyor. Filmin başrollerinde ise Oscar Ödüllü sevilen oyuncu Joaquin Phoenix ve küçük yaşına rağmen başarılı performansıyla göz dolduran Woody Norman yer alıyor. Gaby Hoffmann, Scoot McNairy, Molly Webster ve Jaboukie Young-White ise Phoenix ve Norman ikilisine eşlik eden isimler.
2021 yılında izleyici ile buluşan ve sinemaseverlerin beğenisini kazanan filmde, radyo programcısı Johnny’nin (Joaquin Phoenix) küçük yeğeni Jesse’ye bir süreliğine göz kulak olmasıyla başlayan olaylar ve ikilinin bağ kurma süreci oldukça duygusal bir biçimde ele alınıyor.
6. Watching the Detectives – Aşk Dedektifi (2007) – IMDB: 6.2
Son dönemin en popüler oyuncuları arasında yer alan Cillian Murphy ile Lucy Liu’nun başrolleri paylaştığı 2007 yapımı romantik-komedi filminin yönetmen koltuğunda Amerikalı sinemacı Paul Soter otuyor.
Tam anlamıyla bir sinema tutkunu olan Neil’in (Cillian Murphy) tehlikeli ve baştan çıkarıcı Violet (Lucy Liu) ile tanışması ve yaşamını altüst eden olaylar Watching the Detectives filminin ana konusunu oluşturuyor.
7. Death Becomes Her – Ölüm Kadına Yakışır (1992) – IMDB: 6.6
Hafta sonu için film önerileri listemizin yedinci sırasında Meryl Streep, Goldie Hawn, Bruce Willis ve Isabella Rossellini gibi dünyaca ünlü sinema yıldızlarını bir araya getiren Death Becomes Her isimli fantastik komedi filmi var.
1992 yılında gösterime giren ve büyük bir gişe başarısı elde eden filmin yönetmen koltuğunda ise Geleceğe Dönüş isimli sevilen üçlemeden hatırlayacağınız Amerikalı yönetmen Robert Zemeckis oturuyor. Filmin konusu ise kısaca şu şekilde:
Ünlü bir yazar olma yolunda ilerleyen Helen (Goldie Hawn) oyuncu arkadaşı Madeline’in (Meryl Streep) gölgesinde bir hayat sürmüştür. Ernest (Bruce Willis) isimli nişanlısının da Madeline ile birlikte olmak istemesi, Helen için bardağı taşıran son damla olur. Nişanlısını geri kazanmak ve eski arkadaşı, yeni düşmanı Madeline’den intikam almak isteyen Helen çareyi fantastik bir gençlik iksirinde bulur. Ancak Madeline de bu tehlikeli iksirden haberdardır ve iki kadının “sonsuza dek sürecek” savaşı başlamış olur…
8. La Nuit des rois – Kralların Gecesi (2020) –IMDB: 6.5
2020 yılında Fildişi Sahili’nin Oscar adayı olan La nuit des rois, film önerileri listemizin son sırasındaki yapım. Philippe Lacôte imzası taşıyan filmin oyuncu kadrosunda ise Abdoul Karim Konaté, Bakary Koné, Denis Lavant, Isaka Sawadogo, Jean Cyrille Digbeu, Laetitia Ky, Macel Anzian, Rasmane Ouedraogo ve Steve Tientcheu gibi isimler yer alıyor.
La Nuit des rois, dünyanın mahkûmlar tarafından yönetilen tek hapishanesi olma özelliğine sahip MACA’daki tek bir gecede yaşanan ilginç olaylara odaklanıyor. Hapishaneyi idaren eden mahkûm, eski bir geleneği gün yüzüne çıkarıyor ve hapishaneye kısa bir süre önce gönderilen bir hırsızı (Bakary Koné) diğer mahkumlara bir hikâye anlatması için görevlendiriyor. Geleneğe göre hikâye vaktinden önce sona ererse, anlatıcı ölümle cezalandırılıyor…