Türkiye’de her gün çok sayıda taciz ve tecavüz olayları yaşanıyor. Bir kısmını medya aracılığıyla duysak da bazılarından haberimiz bile olmuyor. Kadınların özellikle toplu ulaşım araçlarında yaşadığı tacizlere çözüm üretmek için uygulamaya konulması planlan “Pembe Otobüs”ler ise aslında düşünüldüğü kadar masum değil. Çünkü bu uygulama, pembe olmayan araçlara binen kadınları hedef haline getirecek ve onların taciz edilebilir olduğu algısını yaratacak. Erkeklerin taciz etmemeyi öğrenmesi yerine pembe otobüslerin çözüm olarak sunulması da kadınların toplumdan dışlanarak ikinci sınıf vatandaş haline getirilmesinin önünü açıyor. Sadece Türkiye’de değil, tüm dünyada bazı gelişmemiş ülkelerde de kadınları yok sayan uygulamalar var.
1. Pembe Otobüs
Ülkemizde taciz ve tecavüz olaylarına somut bir çözüm üretilemediği için sık sık farklı şehirlerde bu tür pembe otobüs uygulamalarının yürürlüğe girmesi konuşuluyor ancak her seferinde özellikle kadınlar bunun çağdışı olduğunu söyleyerek tepki gösteriyor.
2. Kız ve erkeklerin ayrı sınıflarda okuması
Kadın erkek eşitsizliğinin ciddi bir sorun olduğu ülkemizdeki bir diğer rahatsız edici açıklama, son olarak Konya Konevi Anadolu Lisesi’ndeki okul müdüründen geldi. Okul Müdürü Faruk Özarslan tarafından okulun internet sayfasından yapılan duyuruda, “Okulumuz 2017-2018 eğitim öğretim yılından itibaren kız-erkek öğrenciler ayrı sınıflarda eğitime devam edecektir” ifadeleri kullanıldı. Olayın kamuoyuna yansımasının ardından skandal daha da büyüdü. Okulun internet sitesinde yayınlanan bu mesaj daha sonra siteden kaldırıldı.
3. Kadınların araç kullanmalarının engellenmesi – Suudi Arabistan
Suudi Arabistan’da kadınların otomobil kullanmaları yasak. Hatta bu uygulamaya bisiklet kullanmak da dahil. 38 yaşındaki Suudi bir kadın olan Manal al-Sharif bu uygulamaya isyan etmiş ve mücadele etmişti. Ülkesinde araç kullanabilmek için başlattığı mücadele, tacizler, böceklerle dolu bir hücrede hapis hayatı ve ülkesinden uzaklaşmayla son bulmuş olsa da onun çabaları onu tüm dünyada bir rol model haline getirdi ve diğer kadınları da cesaretlendirdi.
4. Burka giymeyenlere asit saldırısı – Pakistan
2001 yılında Hindistan, Pakistan ve Çin sınırlarındaki dağlık bir bölge olan Keşmir’de, El Kaide’yle ilişkili silahlı bir örgüt, Müslüman kadınların tepeden tırnağa kapanması için burka giymelerini emretmiş ve kamusal alanda burka ile kendini kapatmayan iki kadının yüzüne asit atmışlardı. Benzer asit saldırıları, Kamboçya, Afganistan ve Kolombiya gibi ülkelerde de görülmüştü.
5. Boşanma hakkının olmaması – Lübnan
Pek çok ülkede evli erkekler istedikleri zaman kolaylıkla eşlerinden boşanabiliyor. Lübnan’da kadınlar kocalarından dayak yiyor olsa bile onlara boşanma davası açamıyor. Bunu yapabilmek için görgü tanıklarının önünde de bu olayın yaşanması ve onların şahitlik etmesi gerekiyor.
6. Tecavüzcüleri evlilik halinde temize çıkaran yasa – Lübnan
Ülkedeki yasa şu an tecavüzcülerin kurbanlarıyla evlenmeleri koşulunda onları temize çıkarıyor. Bu korkunç yasa yalnızca tecavüz durumlarında değil kaçırılma ve zorla alıkoyma durumlarında da geçerli oluyor. Ülkede kadınların bu duruma tepki gösteriyor ve seslerini tüm dünyaya duyurmak istiyor.
7. Kız çocuklarına eğitim yasağı – Afganistan
Afganistan’da hüküm süren Taliban kız çocuklarının okula gitmesini yasakladı. Kendi gibi kız çocuklarının eğitim hakkını savunan Malala Yusufzay, 2012’de başından silahla vurularak ağır yaralanmış ve İngiltere’de tedavi altına alınmıştı. Ülkede 15- 24 yaş arasındaki kızların yalnızca yüzde 18’i okuma yazma biliyor.
8. Seyahat yasağı – Irak, Libya, Ürdün, Fas, Umman, Yemen
Irak, Libya, Ürdün, Fas, Umman ve Yemen’de evli kadınların yurt dışına seyahat edebilmeleri için kocalarının yazılı izninin olması gerekiyor.
9. Velayet yasağı – Bahreyn
Bazı ülkelerde boşanma halinde çocuğun velayeti doğrudan babaya veriliyor ve kadınlar mali desteksiz bırakılıyor. Örneğin Bahreyn’de, aile hukuku sistematik hale getirilmediği için hakimlere kadınlara velayet hakkını vermeme seçeneği sunuyor.
10. Evlilik içi tecavüzün suç sayılmaması – Hindistan
Hindistan’da eğer bir kadın ve erkek evliyse zorla yapılan cinsellik ya da cinsel saldırılar bir suç sayılmıyor. Kadının kocasıyla birlikte olmayı reddetmesi halinde mahkemeler, kadın, evlilik sözleşmesine göre bir eş olarak görevini yerine getirmediği nedeniyle kocaya boşanma hakkı bahşediyor.
11. Mülkiyet sahibi olamama – Afrika
Şili, Kuzey Sudan ve Tanzanya gibi ülkelerde toprak sahipliği ve kontrolü, evin reisi olarak görülen erkeklerde oluyor. Kadınlar toprak sahibi olamadıklarından eşleri öldüğünde aynı zamanda evden atılabiliyor ve evsiz kalabiliyorlar.