Her ne kadar mental hastalıklarla ilgili önyargılar gittikçe kırılsa da, hala bir çok insanın rahatça bahsedemediği konular bunlar. Konuşanların sayısı ne kadar azsa, mental hastalıklarını gizleyen insanların sayısı bir o kadar fazla. Bunun nedeni genellikle çevrelerinden alabilecekleri tepkiler oluyor.
Önceleri anksiyete yani kaygı bozukluğu, nadir görülen bir hastalık gibi düşünülse de son yıllarda oldukça yaygınlaştı. Yaşadığımız hayat neticesinde özellikle büyük şehirler yüksek işlevli anksiyete sahibi insanların dünyası haline geldi. Eğer siz de anksiyete ile mücadele ettiğinizi düşünüyorsanız ve etrafınızdakilere açılamıyorsanız bu yazıyı okumanızı tavsiye ederiz. Aşağıdaki maddelere uyuyorsanız belki de birileriyle konuşma zamanı gelmiş demektir.
1. Sosyal etkinlik planlarını son dakikada iptal etmek

Evet oraya gitmek istediniz, günler önceden plan yaptınız ama olmadı öyle değil mi? Yine son dakikada bir planınızı iptal ettiniz. Hem de kafanızdaki sebeplerden ötürü.
2. Organizasyon konusunda takıntılı olmak

Ne kadar uğraşırsanız uğraşın hiçbir şeyin yeteri kadar düzenli ve organize olmadığını hissediyor ve bunun için sonsuz bir çaba harcıyorsunuz.
3. Sosyal etkinliklerde saklanmak

Bazı sosyal etkinliklerde içinizdeki kaçma isteğini durduramıyor ve banyoya ya da bir köşeye saklanıyorsunuz; hem de anti sosyal biri olmadığınız halde.
4. Gergin ve kaygılıyken çok konuşmak

Aslında sadece “iyi gidiyor” diyebilecekken bir anda tüm gününüzden ve hayatınızdan ayrıntılı bir şekilde bahsediyorsunuz ve gergin bir gülüşle bitiriyorsunuz.
5. Zaman kavramı konusunda takıntılı olmak
![]()
Zamanın ne kadar hızlı geçtiğini düşünüyor, hiçbir şeye yetişemediğinizi hissediyor ve harcadığınız vakitlerde neler yapabileceğiniz hakkında takıntılı bir boyutta düşünüyorsunuz.
6. Oyalanmak

Önemi farketmeksizin her işinizi erteleyebildiğiniz kadar erteleyip genelde son dakikaya bırakıyorsunuz.
7. Geçmişte yaşamak

Geçmişte yaşadığınız özellikle negatif olaylar hakkındaki en ufak ayrıntılara bile takılıp orada yaşıyorsunuz.
8. Hayır diyememek ve bu yüzden fazla iş yükü almak

Anksiyete yüzünden hayır demekte zorlanıyorsunuz, bu özellikle iş hayatında yapabileceğinizden fazla iş yükü anlamına gelse bile.
9. Uykuya dalmakta güçlük çekmek

Anksiyete uykuyu neredeyse imkansız hale getiriyor ve geceleri uykuya dalmak işkenceye dönüşüyor.
10. Bitmek bilmeyen düşünce akışı

Market sırasında size bakan kadından tutun da rüzgarın esişine kadar ayrıntılarla dolu bir düşünce akışında kaybolup gittiğinizi düşünüyorsunuz ve bu sahneleri kafanızda tekrar tekrar oynatıyorsunuz.
11. Gidilmesi gereken yerlere çok erken gitmek

Trafik kavramından fazla endişe duyup gidilmesi gereken her yere büyük bir acele halinde hazırlanıp gidiyorsunuz ve işin sonunda olması gerekenden çok önce varıyorsunuz.
12. Herkesi memnun etmeye çalışmak

Etrafınızdaki olumsuzluklardan ve genelde size anksiyete yaratabilecek durumlardan kaçınmak için herkesi memnun etmeye çalışıyorsunuz.
13. Aramalara cevap vermemek

Aslında meşgule atmak istemeseniz bile telefon çalınca kalbiniz hızlanıyor ve kaygılı hissediyorsunuz. Baş etmesi oldukça zor olan bu durumda genelde açıklama yapmamak için karşı taraf kapatana kadar bekliyorsunuz.
14. Obsesif boyutta fazla düşünmek (Overthinking)

Gerçekten en ufak bir şeyi bile neredeyse gerçek dışı boyuta gelebilecek seviyede fazla düşünüyorsunuz.
15. Sürekli olarak suçluluk duymak

Ne yapsanız yeterli hissetmiyorsunuz ya da doğru bir şey yaptığınıza inanmıyorsunuz.
Eğer siz de bu belirtilere sahipseniz belki de biriyle konuşmanızın vakti gelmiştir

Kaynak: 1.































