Dünyaca ünlü yazarların eserleri ‘klasikler’ olarak anılsa da hayatları bu gerçekliğin karşısında bizleri epeyce şaşırtıyor. Öyle ki, bulaşıkçılıktan boyacılığa, kasap çıraklığından bakkalcılığa ve fabrika işçiliğinden birçok sektörde zor da olsa para kazanarak hayatlarını sürdürdüklerini öğrendikten sonra bu eserlerin hangi şartlar altında ortaya çıktığını görmek bir kez onlara ve eserlerine olan saygısını artırıyor.
Yazdıkları kitapların bir ‘klasik’ olmadan, Nobel ödüllerine layık görülmeden önceki hayatlarına ışık tuttuk ve yazarlardan 7 tanesini sizin için araştırdık ve derledik.
1. Maksim Gorki
Gorki, 5 yaşında babasını, 11 yaşına geldiğinde de yeniden evlenen annesinin taşınmasıyla öksüz kalır. Anneannesi ve büyük babası tarafından büyütülür. Anneannesinin masallarıyla büyüyen Gorki’nin üzerinde emeği çoktur. Gorki, yalnızca birkaç ay okula gidebilmiş, 8 yaşından beri çalıştığı için Rus işçi sınıfını çok yakında tanıyabilmişti. Bir gemide bulaşıkçılık yaparken okumaya merak salar. O seneler intihar girişiminde bulunan Gorki, son 5 yılında farklı işlerde çalışarak daha sonra yazılarında kullanacağı pek çok izlenimi edindiği büyük Rusya turuna çıkar. Gorki’nin daha sonra eserlerinde görülen güçlü betimlemeler ne kadar keskin bir gözlemci olduğunu gösterecektir.
2. Charles Dickens
Memur bir babanın oğlu olarak 1812 yılında doğan İngiliz yazar Dickens’ın ilk yılları refah içinde geçse de babasının borçları yüzünden hapse girmesiyle sefaletle tanıştı. Henüz 11 yaşında iken bir boya fabrikasında çalışmak zorunda kaldı. 15 yaşında bir avukatın yanına giren genç Dickens, öğrenmeye meraklı olduğu için boş zamanlarında stenografi öğrendi. 1835 yılında ‘Morning Chronicle’ gazetesine stenograf olarak girdi ve 1835’te “Boz” takma adıyla Boz’un Karalamaları başlığında notlar yayımlamaya başladı.
3. Anton Çehov
Dünyaca ünlü Rus yazarı babasının sahibi olduğu bakkal dükkanında çalıştı. Özel dersler verdi. Hayatı boyunca ailesinin ve kendisinin geçimini sağlamak için farklı ve zor işlerde çalıştı. 1876’da babasının iflas etmesi üzerine ailesi Moskova’ya göçtüğünde, kendisi bir ağabeyi ile birlikte Taganrog’da kalarak liseye devam etti. Üç yıl boyunca, henüz çok genç olmasına karşın kendi hayatını kendi kazandı. Zor koşullar altında geçen çocukluk yılları, hikâyelerinde çocuklara geniş yer vermesine ve hep hüzünlü, incinmiş çocukları anlatmasına neden oldu.
4. Jack London
Doğduğu ev 1906 San Fransisco depremi sırasında çıkan yangında tamamen yandı ve bunu belirtmek için 1953 yılında Kaliforniya Tarih Derneği tarafından bir tabela koyuldu. London ailesi işçi sınıfından geliyordu. London 1889 yılında Hickmott konserve fabrikasında günde 12-18 saat çalışmaya başladı. Bu ağır iş koşullarından kurtulmak için siyahi sütannesi Virginia Prentiss’den borç para alarak French Frank adındaki bir istiridye korsanından Razzle-Dazzle adlı şalopayı satın aldı. Böylelikle o da bir istiridye korsanı oluyordu. Daha sonra Hint keneviri fabrikasında ve bir sokak banliyö enerji fabrikasında da işçi olarak çalıştı.
5. Ernest Hemingway
“Çanlar Kimin için Çalıyor” kitabı ile herkesin tanıdığı bir yazar olan Amerikalı yazar Hemingway’in lise yıllarında Avrupa’da I. Dünya Savaşı devam ediyordu. Savaşın başında tarafsızlığını koruyan ABD Nisan 1917’de savaşa girince Hemingway orduya katılmak için başvurdu; ancak sol gözündeki bozukluktan dolayı başvurusu kabul edilmedi. Ardından 1917 sonlarına doğru Kızılhaç’ın da gönüllü aldığını duyduğunda ilk başvuranlar arasındaydı. Ocak 1918’de Hemingway’in başvurusu kabul edildi ve ambulans şoförü olarak göreve alındı. 8 Haziran 1918’de birkaç adım ilerisinde patlayan bir Avusturya topu yüzünden ağır şekilde yaralandı. Savaştan sonra ABD’ye dönen yazar ailesinin iş bulması için yaptığı baskılara rağmen sakatlığından dolayı ordunun verdiği parayla bir yıl kadar işsiz olarak yaşadı. Bu süre zarfında bulaşıkçılık ve çiftçilik yaptı.
6. John Steinbeck
Bir ırgat ailesinin çocuğudur. Babası Prusyalı, annesi ise İrlandalı göçmen bir aileye mensuptur. Yaşıtları gibi o da küçük yaşlarda çiftçilik yaptı. 1920-1926 arasında aralıklarla Stanford Üniversitesi’ne devam etti. Öğrenimini sürdürebilmek için duvarcılık, boyacılık, kapıcılık, eczacılık gibi işlerde çalıştı. Okulu bitiremedi. Öğrencilik yıllarında başladığı yazmayı sürdürdü. Irgatlık ve işçilik yaparken edindiği deneyimler, eserlerinde işçilerin yaşamlarını gerçekçi bir dile anlatmasına büyük katkı sağladı. İlk romanlarından başlayarak hep işçileri, yaşam koşullarını, ilişkilerini anlattı.
7. Douglas Noel Adams
İngiliz yazar Cambridge’de St. Johns College’e devam ederken Footlights tiyatro kulübünde görev aldı. Pek çok iş denedi. Hastanede hizmetlilik, inşaat işçiliği, kümes temizlikçiliği, bir Arap aile için korumalık yaptı. Daha sonra BBC’de Dr. Who dizisinde yapımcılık ve senaryo editörlüğü yaptı. Dr. Who’nun üç bölümünü yazdı. Monty Pyton grubundan Graham Chapman ile birlikte çalıştı. BBC’de yayımlanan ‘The Hitchhiker’s Guide to the Galaxy’ (Otostopçunun Galaksi Rehberi) adlı radyo oyunu ile ünlü oldu. Oyun, kitap olarak da yayımlandı. Bu radyo oyunundan aynı adlı bir bilgisayar oyunu da üretti. Daha sonra ‘Bureaucracy’ ve ‘Starship Titanic’ adlı bilgisayar oyunları üzerinde de çalıştı.’Starship Titanic’ sonradan bir kitap olarak da yayımlandı ancak Adams’ın hem oyun hem de kitap üzerinde çalışacak zamanı olmadığından kitabı Terry Jones yazdı.