Yeşilçam filmlerini, film serilerini defalarca izlemeyenimiz yoktur. Güldüren, hüzünlendiren, kimi zaman ağlatan ama bizde mutlaka yer edinmiş filmlerden efsane mi efsane 15 sahneyi hatırlayalım.
1. Deli Kadir ulen!
Ben Kadir! Deli Kadir ulen! işte bu cümle ”Bond. James Bond.” klasiğine ilham vermiş bir efsanedir.
2. Ağaya beleş.
Ağanın tuvalet yaptığı yere siz de mi yoksa? Daha neler.
3. Herkese benden çay Şakir’e yok
Ne demek Şakir? Tek kelimeyle efsaneleşmiş bir filmin efsane sahnesidir.
4. Atom fiziği de, mühendisliği de yerin dibine batsın
İşte Kadir abimiz bu defa atom fiziği ve mühendisliğini bırakıp serserilik öğrenecek, ama yine bir sinir durumu söz konusu.
5. Yaz kızım…
Kesinlikle çok profesyonelce bir çalışma ortamı olduğuna, kimsenin şüphe duyamayacağı başarıda bir oyunculuk…
6. Ölmedi vs Belki de ölmüştür.
Bir insanın öldüğüne inanmadığınızda tokatlaşmanın buna çözüm olacağını öğrendiğimiz efsane sahne.
7. Şaban, söyle bakayım ben neredeydim?
İnek Şaban’ın efsane sahnelerinden sadece bir tanesi. Yetmez diyenler için sahnenin tamamı.
8. Tüccar değilim ben, eğitimciyim!
Mahmut hocanın, hocalığını yine yaptığı paralı eğitimee verdiği efsane ayarı kim unutabilir ki?
9. Şoko parti!
İşte bu sahnenin tam olarak ne anlattığını bilemesek de, bir zamanlar şoko partilerin yapıldığı bir dönemden geçmişiz. Bir gelenek olarak devam etmemesi iç rahatlatıcı.
10. Sevgi neydi? Sevgi emekti..
Türk sinemasının gerçekten en unutulmaz karar anıdır. Sevginin ne demek olduğunu tekrar tekrar sorgulatan gözleri dolu dolu yapan efsaneler efsanesi…
11. Sirke vs limon
Gerçekten sorunun cevabını alamadığımız, şu turşu suyu meselesinin aslı kimin umrunda? Bu dünya tatlısı atışma sahnesi unutulmazlar arasında yerini alalı çok oldu.
12. Ben bu oyunu bozarım
Haksızlıklara karşı durmak konusunda, Tatar Ramazan’ın eline kimse su dökemez. Orada bir haksızlık varsa, Tatar Ramazan bu oyunu bozar.
13. Rüşvet ha!
Alınlarının teriyle ekmek parası kazanan insanlarda rüşvet almak ha! Ziver bey bunu asla affetmez.
14. Seviyorum… Veriyor musun?
Karşınızda Vecihi Hürkuş! Her hali tavrı hafızamıza kazınmış Gülen Gözler filminin efsanesi yine Şener Şen.
15. Ben Yaşar usta…
Yüzyılın en güzel ayarını baştan sona hatırlayalım.
Bak beyim, sana iki çift lafım var. Koskoca adamsın. Paran var, pulun var, her şeyin var. Binlerce kişi çalışıyor emrinde. Yakışır mı sana ekmekle oynamak? Yakışır mı bunca günahsızı, çoluğu, çocuğu karda, kışta sokağa atmak, aç bırakmak? Ama nasıl yakışmaz? Sen değil misin öz kızına bile acımayan, bir damlacık saadeti çok gören? Anlamıyor musun beyim, bu çocuklar birbirini seviyor. Ama ben boşuna konuşuyorum. Sevgiyi tanımayan adama, sevgiyi anlatmaya çalışıyorum. Sen büyük patron, milyarder, para babası, fabrikalar sahibi Saim bey. Sen mi büyüksün? Hayır! Ben büyüğüm! Ben! Yaşar usta. Sen benim yanımda bir hiçsin, anlıyor musun? Bir hiç. Gözümde pul kadar bile değerin yok. Ama şunu iyi bil, ne oğluma ne de gelinime hiç bir şey yapamayacaksın. Yıkamayacaksın. Dağıtamayacaksın. Mağlup edemeyeceksin bizi. Çünkü biz birbirimize parayla pulla değil, sevgiyle bağlıyız. Bizler birbirimizi seviyoruz. Biz bir aileyiz. Biz güzel bir aileyiz. Bunu yıkmaya senin gücün yeter mi sanıyorsun? Dokunma artık aileme! Dokunma çocuklarıma! Dokunma oğluma! Dokunma gelinime! Eğer onların kılına zarar gelirse ben, ömründe bir karıncayı bile incitmemiş olan ben, Yaşar usta, hiç düşünmeden çeker vururum seni. Anlıyor musun? Vururum ve dönüp arkama bakmam bile!