Açlık, metabolizmanızın ve vücudunuzun olması gerektiği gibi çalıştığına dair harika bir işaret. Yine de, açlık, yemek yeme zamanının tek göstergesi olmamalı. Çok fazla yani uzun süre aç kaldığınızda vücudunuzun işlevleri zayıflar ve kendinizi iyi hissetmezsiniz. Bu tip durumlarda birden bire yüksek kalorili yiyecekler tüketmek midenize zarar verebilir. Bu nedenle yemek yemek için çok fazla acıkana kadar beklemememiz gerekiyor. Bunun yerine ana ve ara öğünlerle açlığı dengeleyip sağlıklı bir şekilde beslenebiliriz. Neden yemek yemek için acıkana kadar beklememeliyiz?
1. Açlık aşırı yemek yemeye yol açar
Öğün atlayan veya düzensiz yemek yiyen insanlar, kaçırdıkları yiyecekleri telafi etmek için genellikle yüksek kalorili yiyecekler tüketme eğilimindedirler. İnsan vücudunun metabolizmayı hızlandırmak, enerji sağlamak ve daha sağlıklı olmak için 3-4 saate bir düzenli olarak beslenmeye ihtiyacı var. Ne kadar uzun süre yemeksiz kalırsanız, kan şekeri seviyeniz o kadar düşer ve bu da şeker yemek istemenize neden olabilir. Öte yandan kan şekeriniz düştüğünde, elleriniz titreyebilir, başınız ağrıyabilir ve kendinizi huzursuz hissedebilirsiniz.
2. Aşırı aç kalmak, kilo vermeye yardımcı olmaz
Pek çok insan uzun süre aç kaldığında kilo verebileceğini düşünüyor. Ancak bu son derece yanlış. Çünkü metabolizmanızı hızlandırıp yağ yakımı sağlamanız için düzenli olarak beslenmeye ihtiyacınız var. Çok uzun süre aç kaldığınızda muhtemelen buna uzun süre dayanamaz ve bir noktada yüksek kalorili gıdalar yemeye başlarsınız. Ayrıca çok az kalorili yemek vücudunuzda bir acil durum modunu tetikleyerek yağ depolamasına ve daha da az kalori yakmasına neden olur. Vücudunuz adeta şoka girer ve gelecek tehlikelere karşı kendini korumak için yağ depolamaya başlar. Bu da zayıflamak isteyenlerin istediği sonucu alamamasına neden olur.
3. Çok acıktığınızda sağlıklı yiyecek seçimleri yapma olasılığınız daha düşüktür
Popüler bir reklamın sloganı gibi; ” Açken sen, sen değilsin.” Acıktığınızda, daha sağlıklı bir seçenek yerine yüksek kalori ve şeker içeren şeyleri tercih edebiliriz. Bunun nedeni kan şekeri seviyesinin düşmesidir. Kan şekeri düştüğünde pek de mantıklı düşünemeyiz ve genellikle sağlıklı seçimler yapmayız. Bu da fazla kalori almamıza neden olur.
4. Acıktığınızı her zaman fark edemeyebilirsiniz
Açlık düzenlemesini etkileyen iki hormon bulunuyor; iştahı uyaran grelin ve onu bastıran leptin. Bir süre yemek yemediğinizde grelin seviyesi yükselir Yedikten sonra ise leptin, vücuda doyduğunu söyler.
Açlık barometresi her zaman doğru değildir. Bazen, özellikle yorucu bir diyet uyguladıktan sonra, insanlar vücutlarının onlara ne anlatmaya çalıştığını duyamazlar. Beyin, kişinin yaşam tarzına göre açlığı bastırmayı öğrenir. Böylece, ünde bir kez yemek yiyen insanlar, herhangi bir açlık hissetmeden işlerine devam edebilirler. Ancak tabii ki bu günde yalnızca bir öğün beslenmeyi normal yapmıyor.
5. Uzun süre aç kalmak sağlığınızı olumsuz etkiler
Açlık, uzun vadede akıl sağlığını etkilemekten kronik hastalık riskini artırmaya kadar vücut üzerinde pek çok etkiye neden olabilir Eğer acıkırsanız, genellikle huzursuz hissedersiniz. Açlığa eşlik eden bazı belirtiler şöyle;
– Konsantrasyon zorluğu
– Midede kemiren bir his, guruldama
– Güçsüz hissetme, halsizlik
– Baş dönmesi
– Mide bulantısı ve kusma
– Sinirli bir tuh hali
– Baş ağrısı
– Uyku sorunları
Bonus: Açlık türünüzü nasıl belirlersiniz?
Bilim insanları 3 farklı açlık türü belirlediler; fiziksel, psikolojik ve fırsatçı. Fiziksel açlık, midenizde yeterince yemek olmadığında ortaya çıkan normal yeme dürtüsüdür. Psikolojik açlık ise bunun aksine, duygular tarafından yönlendirilir ve esasen, yiyecek dışında başka bir şeye duyulan özlemdir. Psikolojik açlıkta kişi, daha iyi ya da daha mutlu hissetme arzusuyla yemek yer.
Son olarak, fırsatçı açlık ise, etraftaki yiyecekleri görüp onları yemek istemektir. Gerçek açlıkla hiçbir ilgisi yoktur sadece “neden yemeyeyim?” diye düşünürler.
Kaynak: 1