Biliyoruz, yazları sinema salonlarına gitmeyi pek sevmeyiz. Kapalı yerlerde bir hararet gelir ki bir daha yakamızı bırakmaz. Daha denize girelim, güneşlenelim, ayağımızı toprağa basalım isteriz. Ama gece uyumadan önce film izlemeyi de ihmal etmeyiz o yüzden içinizi ısıtacak yaza yakışır bir liste yaptık.
Yazlık filmler listesi ektedir, iyi seyirler…
Moonrise Kingdom
Bu bir Wes Anderson filmidir. Kışın gri, renksiz, donuk görmeye alıştığınız renklerin aksine size ballı lokma tatlısı gibi gelecek renk paletleri yaz renklerinden bile daha iç açıcı. Soft tatlı renkler dışında aşk da var tabii hem de yaz aşkı. Film New England’daki küçücük bir adada geçiyor. Yazını geçirmek için gittiği izci kampından kaçan Sam ve ona uyan Suzy’nin aşk hikayesi.
Bruce Willis, Edward Norton, Bill Murray, Frances McDormand ve Tilda Swinton gibi isimler var filmde. Muhteşem müzikleri ile sizi çocukluk aşkınıza götüreceğine eminiz. Fragmanı burada.
Sideways
Sizi baştan uyaralım ki bu filmden sonra şarabın adabını öğreneceksiniz. Bundan ziyade arkadaş gruplarında şarabı koklayarak ya da rengine bakarak çeşitli artistik hareketlerle de bulunabilirsiniz.
Yaz deyince aklımıza gelen bir yol bir de keyiftir kanımızca. Hem bu iki şeyi arzu eden hem de var olma çabasında olan Miles’ın hikayesini izleriz filmde. Miles tam bir şarap tutkunu. Bunun peşine düşüp ta California bağlarına doğru yola çıkar. Alexander Payne’nin yönetmenliğini üstlendiği bu film yaz sıcağında size o tatlı rüzgar gibi gelecek. Fragmanı burada.
Little Miss Sunshine
Biliyoruz, zaten birçok kez izlediniz ve her film listesinin (kış, sonbahar, ilkbahar filmleri vb.) altına girebilecek bu film üstüne daha sıcak bir film tanımıyoruz.
Bu da bir yol hikayesi. Ailenin küçük kızları Olive’in hayalini gerçekleştirmek için minibüslerine doluşup cümbür cemaat bir çocuk güzellik yarışmasına gidişlerini anlatıyor.
En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu ve En Orijinal Senaryo Oscarlarına layık görülen Little Miss Sunshine yazınıza renk katacak. Hele bir müzikleri var, bütün yaz dinlenilesi. Fragmanı burada.
Before Midnight
Yaz günlerinde işinizden izin almadınız mı, doya doya bir yurtdışına çıkamadınız mı? İşte sizi Yunanistan’da gezdirecek olan bu film tatilden alacağınız hazzı size yaşatacak, söz!
Hatta tek bir filmi önermek doğru olmaz. Çok işiniz gücünüz yoksa oturun üçünü birden izleyiverin (Before Sunrise, Before Sunset, Before Midnight) Yunanistan’ın yanında Viyana ve Paris’i de görüverin. Richard Linklater’ın yönettiği bu üçlemede Ethan Hawke ve Julie Deply başrollerini paylaşıyor. Arkada şehir manzarasıyla birlikte ikili ilişkilere dair çok çok iyi diyaloglar içeren filmi sevgilinizle izlemenizi tavsiye ederiz. Fragmanı burada.
Jaws
Bütün kış yazı (buna bağlı olarak denizi, güneşi, kumu da) iple çeker dururuz. E gelince de hemen atıveririz kendimize kumsallara. Bazen bütün kış kurduğumuz hayaller, büyük beklentilerimiz bir bakmışsın bir köpekbalığı yüzünden uçuvermiş. Evet kült film Jaws’dan bahsediyorum. Steven Spielberg’ü bu film sayesinde tanıdık, bu film yüzünden denize dalarken gözlerimizi kapatamadık, Marmara’da yüzsek bile hep korktuk. Ama Jaws korku filminden çok bir arkadaşlık ve yaz filmdir. Fragmanı burada.
A Good Year
İnsanın içini ısıtan, mekanların görülesi, diyalogların can kulağıyla dinlenesi, bir saniyesinde bile can sıkmayan bir film. Birkaç saat de olsa uzaklaşmak isteyenlerin, şarap sevenlerin, aşıkların mutlaka izlemesi gerekmektedir.
Konusu ise kısaca şöyle efenim; amcasının Güney Fransa’daki şatosu ve üzüm bağları kendisine miras kalan bir İngiliz broker’ın çocukluğunun geçtiği bu yerleri satmak üzere Fransa’ya uğramasını anlatıyor. Başrollerde ise ünlü mü ünlü Russell Crowe, güzel mi güzel Marion Cotillard ve Albert Finney var.
Nostalji yapıp çocukluk anılarıyla geçen bir yazın hayalini kuruyorsanız bu film tam sizlik! Fragmanı burada.
National Lampoon’s Vacation
Türkiye’de “Sevimli Aile Tatilde” ismiyle vizyona girmiş olan film şüphesiz Chevy Chase’in en iyi filmlerinden biridir. Yine yaz konseptine uygun bir yol filmi.
Chicago banliyösünde yaşayan Griswold ailesi tatil için Walley World (çakma Disneyland) isimli eğlence parkına gitmek için Los Angeles’a gitmeye karar verirler ve yaptıkları bu seyahatte başlarına gelmeyen kalmaz. Konusu her ne kadar birçok klişeyi içinde barındırsa da eğleneceğinize yüzde yüz emin olduğumuz bir film. Fragmanı burada.
Sommaren med Monika
Bu sizi rahatlatacak bir film değil hatta seyri zor bir film. Sinemada dördüncü duvarın kırılmasının erken dönem örneklerindendir.
Monika ile Bir Yaz diye Türkçeye çevrilen filmde erken olgunlaşmak isteyen, gelişen vücuduna ayak uyduramayan genç bir kadının hikayesi işleniyor.
Bu film sandığınız Bergman filmlerine de benzemiyor üstelik. Bayılacağınıza eminiz, izleyin lütfen! Fragmanı burada.
Im Juli
Fatih Akın’ın yaza yakışır “Temmuz’da” filmini de es geçmeyelim lütfen, oturup izleyelim. Hem heyecanlı bir yol filmi, hem yüzünüzde tatlı bir gülümse bırakacak romantik bir film. Aşk ve yol eşittir yaz!
Daniel’ın bir kehanetin peşinden arabayla Avrupa’yı geçip İstanbul’a ulaşmaya çalışmasını konu alıyor. Hem de artık hepimizin çok çok sevdiği Mortitz Bleibtreu başrolde. Fragmanı burada.
Vicky Cristina Barcelona
Woody Allen’ın hemen hemen her filmi yaza yakışır ama bu film özellikle cuk oturuyor.
Film, iki kız arkadaşın yaz tatili için gittikleri Barcelona’da aynı adama aşık olmaları ve bu aşk üçgenine eski eşin de dahil olması ile ortalığın daha da karışması üzerine ilerliyor.
Javier Bardem’ın karizması, Penélope Cruz, Scarlett Johansson ve Rebecca Hall’un güzelliği bile gözünüzü gönlünüzü açmaya yeter! Fragmanı burada.
(500) Days of Summer
Bütün o romantik-komedi film klişelerini alt üst edecek. Film, Tom ve Summer’ın 500 gün süren ilişkilerinden kesitleri atlayarak gösteriyor.
Joseph Gordon’ın şapşallığı, Zooey Deschanel’in sizi sizden edecek gözleri, perfectto müzikleri eşliğinde izleyebileceğiniz en sıcak romantik filmlerden biri. Bu film o listeye eklenecek! Fragmanı burada.
Adventureland
“Ben her yaz aşık olurum”, “Yaz aşkları olmazsa olmazımdır” diyenler için şu filme el atın deriz. Film 1987 yazında bir Amerika kasabasında geçiyor. Eğlence parkları ve yaz aşkları üzerine süper ötesi bir film.
Yüzlerini görmeye pek bir alışık olduğumuz Jesse Eisenberg ve Kristen Stewart filmin başrollerini paylaşıyor. Fragmanı burada.
The Seven Year Itch
Marilyn Monroe ve Tom Ewell’in başrolde olduğu, yönetmenliğini Billy Wilder’ın yaptığı 1955 yapımı bir film.
Karısı ve çocuğunu yaz tatiline gönderen Richard’ın üst katlarına taşınan sarışın kadınla tanışması ve hayal dünyasında epeyce büyüttüğü ilişkiyi konu alır.
Monroe’nun rüzgardan açılan elbisesini tuttuğu pozu artık herkesin aklına kazınmıştır. İşte sinema tarihinin unutulmaz o fotoğrafı bu filmin ürünü, her türlü izlenir! Fragmanı burada.
Stand By Me
Stephen King’in The Body filminden uyarlanan film 4 ergenin Oregon ormanlığında kayıp bir çocuğun cesedini aramalarını konu alıyor.
Rob Reiner’ın yönettiği Stand by Me, arkadaşlık üzerine yapılmış en iyi filmlerden biri. “Bunun neresinde yaz var?” diye sorarsanız, biz de “çocuklar kamp yapıyor daha ne olsun” deriz! Fragmanı burada.