Yalnızlık bazıları için son derece huzur vericiyken bazılarının ise korkulu rüyası. Nitekim yalnızlıkla ilgili bir gerçek var. Çoğumuz yalnız kaldığımızda kendimize odaklanıyor ve farklı yanlarımızı keşfediyoruz. İnsanlar tarih boyunca klanlar halinde yaşamış olsa ve yalnızlık insan doğasına tersmiş gibi görünse de aslında hepimizin biraz yalnız kalmaya ihtiyacı var. Yapılan bir araştırma da bunu ispatladı. Nature Communications dergisinde yayımlanan araştırmaya göre, yalnızlık beynin hayal gücüyle ilgili bölümünün gelişmesine yardımcı oluyor. Bu, ilginç araştırmanın detaylarına birlikte bakalım.
Yalnızlık, pek çok kişinin yakındığı bir durum. Bazıları bu kelimeyi gerçek anlamıyla kullanıyor, bazıları ise ruhen kendilerini yalnız hissediyor
Bu his her ne kadar soyut gibi gözükse de aslında yalnızlık hakkında gerçeklerden biri de, bu hissin beyinde fiziksel bir acı gibi algılanabilmesi
Öte yandan yalnızlığın farklı fiziksel sonuçları da bulunuyor. Bunların arasında uyuyamamak, odaklanamamak, bağışıklık sisteminin zayıflaması ve stres seviyelerinde artışa dolayısıyla da hormonal dengesizliğe neden olabiliyor.
Şu ana dek yalnızlık ve bunun insana fiziksel ve mental etkileri hakkında birçok araştırma yapıldı. Yapılan son araştırma ise bir hayli ilginç bilgiler içeriyor
Montreal’deki McGill Üniversitesi’nden bilim insanlarının da aralarında bulunduğu bir ekip tarafından yapılan ve Nature Communications dergisinde yayımlanan araştırmaya göre, yalnızlık beynin hayal gücüyle ilgili bölümünü etkiliyor
Araştırmacılar, beyindeki hafıza ve sosyal bilişle ilgili “varsayılan ağın” yalnızlık sonucu değişikliğe uğradığını saptadı.
Çalışmada yalnız insanların hatırlamaya, başkalarını düşünmeye ve gelecek planlamaya bağlı olan beyin bölgelerinde daha fazla aktivite gösterme olasılığı olduğu keşfedildi
Çalışmada, yalnız kişilerin hayal kurmak, geleceği planlamakla bağlantılı olan bölgelerindeki aktivitelerde artış saptandığı belirtildi. Montreal’deki McGill Üniversitesi’nde nöroloji doçenti olan baş çalışma yazarı Nathan Spreng; “Bizi şaşırtan şey, verilerdeki en büyük etkinin ezici bir çoğunlukla olmasıydı” dedi.
Yalnız kişilerin bu durumun üstesinden gelebilmek için hayal gücü, anılar ve gelecekle ilgili konulara yoğunlaştığı ifade edildi
Araştırmanın yazarlarından Danilo Bzdok, yalnız bireylerin boşluğu doldurmak için daha sık hayali sosyal etkileşime girme veya geçmişten gelen sosyal olayları yeniden canlandırma ve düşünmeye yoğunlaştığı değerlendirmesinde bulundu.
Kaynak: 1