Doviz kurlarının yükselmesinin ardından birçok finans uzmanı ve ekonomistin durumun daha da kötüye gideceğine dair öngörüleri bulunuyor. Hayatın git gide pahalılaşması, standartlarımızın düşmesi de bu öngörüleri az çok haklı çıkarmıyor değil…
Tuncer Şengöz ise hazırladığı bir yazı zincirinde bizleri bekleyen korkunç senaryoya şahitlik etmemizi istemiş. Lafı fazla uzatmadan sizleri yazıya alalım;
İyi okumalar!
1.
Türk lirasının çöküşüyle beraber korku ve panik yaygınlaşıyor, ancak ben hala konunun özüne bir türlü gelemediğimizi düşünüyorum. Yaşadıklarımız asıl krizin kendisi değil, sadece semptomları; çok daha derin ve yakıcı bir kriz yaklaşıyor. Dilim döndüğünce bundan bahsedeyim
— Tuncer Şengöz (@TuncerSengoz) May 23, 2018
Türk lirasının çöküşüyle beraber korku ve panik yaygınlaşıyor, ancak ben hala konunun özüne bir türlü gelemediğimizi düşünüyorum. Yaşadıklarımız asıl krizin kendisi değil, sadece semptomları; çok daha derin ve yakıcı bir kriz yaklaşıyor. Dilim döndüğünce bundan bahsedeyim
— Tuncer Şengöz (@TuncerSengoz) May 23, 2018
2.
Ekonomi, kurların, faizlerin, emtia ve konut fiyatlarının seviyesinden, nakit akışlarından, para ve borç stoğundan da önce insanların karnını doyurma ve yaşamın akışını sürdürebilme kabiliyetidir. Finansallaşmış bir dünyada para konuşuyoruz, konunun özüne inemiyoruz.
— Tuncer Şengöz (@TuncerSengoz) May 23, 2018
3.
Para mı yok? Diyelim ki Keynesyen politikalar uyguladınız, tasarruf ve varlık sahiplerinin varlıklarını eritme pahasına para bastınız, herkesin cebine para koydunuz. İş mi yok? Diyelim ki toprağı kazdırıp kazdırıp yeniden doldurttunuz ve iş yarattınız. Karınlar nasıl doyacak?
— Tuncer Şengöz (@TuncerSengoz) May 23, 2018
4.
Patatesi, eti, buğdayı, unu, ilacı, araç-gereci nereden bulacaksınız? Yakıtı, mazotu, kimyasalları ve daha pek çok malı? Parayı yaşamı sürdürmek için gerekli olan şeylere ulaşmak için bir araç olarak düşündüğümüz için parayı konuşuyoruz.
— Tuncer Şengöz (@TuncerSengoz) May 23, 2018
5.
Liranın yabancı paralar karşılığındaki değeri bu anlamda önemli. Ama bu bile sorunun kendisi değil; yaşamı sürdürebilmek ve karınları doyurabilmek için ya uluslararası pazarlara ve ticarete erişebilir olacaksınız (paranızın değeri, ya da dünya sisteminin parçası olma anlamında)
— Tuncer Şengöz (@TuncerSengoz) May 23, 2018
6.
ya da içeride o kadar güçlü bir üretim ekonominiz olacak ki, kimseye eyvallah etmeyeceksiniz. İkincinin olmadığını hepimiz biliyoruz. Uzun uzun yazmaya gerek yok, ilki ise sadece satın alma (ya da borçlanma) kabiliyetiniz sayesinde mümkün. Borçlanma geleceği tüketmek demek.
— Tuncer Şengöz (@TuncerSengoz) May 23, 2018
7.
Uluslararası pazarlara ulaşmanın tek yolu para da değil; dünya sisteminin kurallarına uymanız gerekiyor. İşte Kuzey Kore, geçen sene nükleer tehditler savururken, bu sene yelkenleri suya indirdi; muhtemelen içeride karınlar doymuyor. İran keza, Çin biraz daha farklı bir örnek…
— Tuncer Şengöz (@TuncerSengoz) May 23, 2018
8.
Dünyada sanayi devrimi sonrası Avrupa (ve daha sonra Amerika, Japonya ve Avustralya'nın katılımıyla Batı uygarlığı dediğimiz sistem) dünyadan öyle bir kopmuştu ki, 19 ve 20. yüzyılda aynı yeryüzünde farklı dünyalar var gibiydi.
— Tuncer Şengöz (@TuncerSengoz) May 23, 2018
9.
Bir tarafta refah toplumu diğer tarafta pirinçle karnını doyurmaya çalışan bir milyarlık bir köylü toplumu. Çin'le ABD arasındaki fark 200 kata ulaşmıştı. Çin bu farkı kapatabilmek için (en az) bir nesli feda etmek zorunda kaldı. Eğlence yok, gece hayatı yok, aşk yok, tüketim yok
— Tuncer Şengöz (@TuncerSengoz) May 23, 2018
10.
İşte Türkiye'yi bekleyen kriz bu: Uluslararası pazarlara ve ticarete ulaşamama ihtimali; ama parasının değeri düşük olduğu için, ama dünyaya güven vermediği için, ama dünyadan dışlandığı için. (Konuyu çok dallandırıp budaklandırmaya gerek yok, sanırım anlaşılmıştır)
— Tuncer Şengöz (@TuncerSengoz) May 23, 2018
11.
Ve yarın düşünün ki, et bulamadığınızda, meyve bulamadığınızda, ilaç bulamadığınızda, engelliler işitme cihazı, tekerlekli sandalye bulamadığında, kanser hastaları kanser ilacı bulamadığında, öğrenciler kitap, kaynak bulamadığında ne olacak? Ortaçağ köy toplumuna mı döneceğiz?
— Tuncer Şengöz (@TuncerSengoz) May 23, 2018
12.
Marketler, eczaneler boşaldığında ne olacak? Ameliyat malzemesi olmadığında ne olacak? Altyapının yenilenmesi ve tamiri için gerekli ham madde ve ekipman bulunamadığında ne olacak? Hemşireler iğne bulamadığında, cerrahlar neşter bulamadığında ne olacak? Liste uzayıp gidiyor.
— Tuncer Şengöz (@TuncerSengoz) May 23, 2018
13.
Ve daha kötüsü … O günler geldiğinde çok ihtiyacınız olan "beyaz türkler" birer birer ortadan kaybolduğunda ne yapacaksınız? Uçaklar nasıl uçacak? Trenler nasıl yürüyecek? Üniversiteleri "ben cahili severim" diyen adamlarla doldurdunuz, bütün ahbap-çavuş ilişkisiyle dolduruldu
— Tuncer Şengöz (@TuncerSengoz) May 23, 2018
14.
Hadi paranızı emir demiri keser diyerek çıpaladınız. Günü kurtarmak için mesela 1USD = 2 USD dediniz. Faizi emirle düşürdünüz. Memlekette ne kadar yastık altın var topladınız. Kaynak mı, kaynak.. Ne işe yarar? Üretim yoksa, insan yoksa, dünyayla dost değilseniz para ne işe yarar?
— Tuncer Şengöz (@TuncerSengoz) May 23, 2018
15.
İşte asıl yaklaşmakta olan tehlike budur. Türkiye'nin içe kapanma lüksü de yok, demokrasisini, cumhuriyetini askıya alma lüksü de yok, dünyaya meydan okuma lüksü de yok, borazan medyada sabahtan akşama goygoy yapma lüksü de yok.
Açlıkla terbiye oluruz.
— Tuncer Şengöz (@TuncerSengoz) May 23, 2018
16.
"Beyaz türk" derken neyi kastettiğimi biliyorsunuz: Eğitimli, kültürlü, çalışkan, meslek sahibi, özgüven sahibi, pek çoğu seküler dünya değerleri ile yaşayan "elitler". Nasıl ki paralar bir ayda ülkeyi terk ediyor, Bunlar da terk eder.
— Tuncer Şengöz (@TuncerSengoz) May 23, 2018
17.
Vergilerine, paralarına çökeriz, bir de sabahtan akşama kadar söveriz derseniz uçar giderler. İşte dünkü haber: Sadece İsveç "sosyal devleti" sürdürebilmek için 200.000 insana ihtiyaç duyuyormuş. Aradığı kaba kol emeği değil, uzmanlık. Almanya, Fransa, Kanada, Avustralya…
— Tuncer Şengöz (@TuncerSengoz) May 23, 2018
18.
Yani özetle sorun "Dolar bugün kaç oldu" değil. Böyle kocaman, iri yarı, ülkeyi altı ayda çöle çevirebilecek bir kriz yaklaşıyor. "Çarık kemirmekle" bile karın doymayabilir. Hem de nesiller boyunca. Siyasetçiler "sevgi kelebeği" rolünde, bunu ifade edemiyorlar, ben ifade edeyim.
— Tuncer Şengöz (@TuncerSengoz) May 23, 2018