Sosyal medya kullanımın yaygınlaşmasıyla birlikte, toplumsal olaylar daha fazla gündeme gelmeye başladı. Kamuoyu oluşturmak için bir aracı olan sosyal medyada, zaman zaman farkındalık yaratmak amacıyla da çeşitli kampanyalar düzenleniyor. Ülkemizde de bir dönem epey popüler olan, ALS hastalığına dikkat çekmek için yapılan #ıcebucketchallenge gibi. Ancak bazı kişiler, bu tarz olaylara ya da kampanyalara farklı, abartılı tepkiler vererek toplumsal statü elde etmeye çalışıyorlar. Gerçekte o görüşü savunmasalar dahi dikkat çekmek adına, abartılı tepkilerle zaman zaman başka bir konu hakkındaki olumsuz düşünceleriyle dolaylı yoldan destek veriyorlar ve toplum tarafından takdir görmek için yapıyorlar. Bu tip abartılı davranışlar için ise negatif anlamda kullanılan bir tabir var; Virtue Signalling.
Kelime anlamı olarak ‘erdem sinyalleri’ olan Virtue Signalling, başkalarının gözünde iyi görünmek amacıyla abartılı davranışlarda bulunma, kişinin iyi karakterini veya belirli bir konudaki görüşünün ahlaki doğruluğunu göstermeyi amaçlayarak, kamuya açık şekilde fikirlerini, düşüncelerini ifade etmesi anlamına geliyor. Günümüz sosyal medyasında ‘duyar kasmak’ olarak tabir edilen durumu yansıtıyor bir nevi.
Kişi, toplum içindeki konumunu yükseltmek, ilgi görmek amacıyla bir düşünceyi abartılı biçimde savunuyor ve bunu genellikle olumsuz cümlelerle hatta nefretle dile getiriyor. Terimin kökeni tam olarak bilinmese de, James Bartholomew isimli bir gazetecinin kullanmasıyla popüler olmuş. Bartholomew yazısında, kendini çevre dostu olarak göstermek isteyen birinin ‘4×4’lerden nefret ediyorum’ demesini örnek göstermiş.
Özellikle sosyal medyada çok sık karşılaştığımız bir durum olan virtue signalling, davranış bozukluğu ya da rahatsızlık olarak değerlendirilmiyor. Bir konu hakkında farkındalık oluşturmak ya da zaten gündemde olan bir konuyla alakalı olarak, fikir onayı almak için abartılı tepkilerle yapılan eylemlere ilişkin eleştirel bir terim olarak kullanılıyor.
Tepki çekmek isteyen kişi, bunu düşünceyi pratikte savunduğu için değil tamamen toplum tarafından benimsenmek için yapıyor. Toplumsal konularda verdiği abartılı davranış sayesinde, statü kazanmaya çalışıyor.
Tabiri caizse ‘kraldan çok kralcı olmak’ olarak nitelendirebileceğimiz virtual signalling, yalnızca duyar kasmak için değil bir ikna yöntemi amacıyla da kullanılabiliyor. Kamuoyuna hitap eden, politikacıların vaatleriyle mesela ‘asgari ücret’ söylemiyle, o maaş skalasındakileri düşündüğünü belirtmesi gibi.
Kaynak: 1