Jetgiller’deki uçan arabalara ve Matrix’teki yapay zekaya hiç olmadığımız kadar yakınız. Bir saniyeliğine elinizdeki kaydırbabamcı telefonu bırakıp geldiğimiz noktanın ne denli korkutucu olduğunu düşünmüş müydünüz?
Teknolojide korkunç sıçramalar yapmak için tek gerekenin büyük bir adım olduğunun farkındayız. Çok basit bir örnekle Nokia 3310’dan ilk dokunmatik telefona gelinen süreyle, şimdiki iPhone 5’in çıkması arasındaki zamanı karşılaştırdığımız zaman teknolojinin gelişme hızına dair bir tahminde bulunabiliriz.
Hal bu kadar korkutucu olsa da, yararı yadsınamaz olan ve uzay çağı icatları uzaklarda aramayın diye, aha dibinizde.
Kilitlediğinizde camı buğulu hale gelen akıllı banyo kapısı

Merdiven çıkabilen tekerlekli sandalye

Gerçek zamanlı bir sözlük olarak çalışan bu uygulama

Sizi yarı yolda bırakmayacak olan bu fermuar tasarımı

Otomatik olarak açı ölçen cetvel

Ağacı köküyle alıp götüren bu alet

Sesle kontrol edilen kum tanecikleri

Sizinle eş zamanlı inşa eden bu masa

Dondurmadan resital veren bu uygulama
Çöpe basket atamama derdine son veren akıllı çöp kutusu

Akreple yelkovana tepki olarak icat edilen bu saat

Hafıza kartında gelinen şu nokta

Arkanızda tın tın ederek gelen şu drone

Adeta sihir gibi, metro geldiğinde saçları uçuşan şu reklam kadını

Nokta vuruşlu yazıcıyı tarihe çorba eden bu taşınabilir minik güzellik

Yerçekimine meydan okuyan bu kamera dengeleyicisi

Görünmez cam macunu

Marketleri gereksiz hale getiren bira drone’u
Kimyasal uygulanmış leke tutmayan kıyafet

Aklınızda her zaman bulunsun: 1994 – 2014
