Ev halkı eve gelmeden akşam yemeği hazır olacak mı, büyük oğlan ödevlerini yaptı mı, eşinin yarın sabah giyeceği temiz gömleği var mı, küçük oğlanın biraz ateşi mi var sanki gibi dertlerin arasında yoğurulan annelerimiz için öyle kritik mevzular var ki, akılda tutmaları mümkün değil. Ama bunlardan bazıları ne hikmetse hiç değişmiyor, sanki insanın beynine “anne olunduğu ilk gün unutulsun” notu ile kodlanmış hissi veriyorlar. Misal:
1 – Mutfak teknolojisinin bile henüz çare bulamadığı ocakta unutulan yemek
2 – Sokak kapısı kapatıldığı anda unutulduğu farkedilen ev anahtarı
3 – Ütünün fişi ve nesillerdir bitmeyen çekilip çekilmediği sorunsalı
4 – Her pazar alışverişinde domates tezgahında unutulan bir torba dolmalık biber
5 – Dizinin en heyecanlı yerinde black smoke misali kendini hatırlatan fırındaki kek
6 – Bir yerden bir yere arabayla giderken her defasında dışarıda unutulan bebek puseti
7 – Evladının giderek büyüdüğü gerçeği
8 – Tüm faturaların takibi yetmiyormuş gibi bir de sadece onun sorumlu tutulduğu apartman aidatı
9 – Ya bebeğini?
Bir anne her şeyi unutabilir ama çocuğunu da, çocuğuna dair hiçbir şeyi de unutmaz. İlk adımlarımız, anne dediğimiz ilk gün, bisikletten düştüğümüzde gözlerimizden boncuk boncuk akan göz yaşlarımız, uykudan uyandığımızda ona seslenişimiz annelerimizin dün gibi hafızasındadır. Çocuğu için her şeyin en iyisini isteyen, konu o olduğunda hiçbir şeyi unutmayan anneler bebek bezinde Sleepy‘yi tercih ediyor.