Birisi sana kendini anlat dediğinde uçup kaçmamak belli ki çok zor. Bu yüzden de ünlü isimler ezberlenmiş birkaç standart cevap dışında pek bir şey söylemiyorlar röportajlarında. Artık durum öyle bir hal alıyor ki; röportajı okuyan sanki daha önce okumuştum bunu hissine kapılıyor. Çünkü herkesin cevapları birbiriyle aynı. Bakıyorsun, iki tam sayfa röportaj var ama aynı lafların kombinasyonuyla bezeli.
1. Güzellik sırlarım; erken yatıyorum, bol su içip mutlaka yürüyüş yapıyorum.
Oramı gerdirdim, burama kavitasyon yaptırdım yok tabi.
2. Çocukken saç fırçasını mikrofon yapıp aynanın karşısında şarkılar söylerdim.
E ama belliymiş senin ünlü olacağın, biz küçükken masa başı takılıyorduk çünkü!
3. Oğlum da müzik konusunda aileye çekmiş, ilk bestesini 3 yaşında yaptı.
Albüme de koyun bari…
4. Küçük esnafın haline çok üzülüyorum.
En suya sabuna dokunmayan isyanımızı da belirttikten sonra toplumsal meselelere de duyarsız demezler heralde artık.
5. Yurt dışından teklif almıştım ama ülkeme dönmeyi tercih ettim. Pişman değilim.
Rolü de Penelope oynadı heralde senden sonra… Anlat anlat heyecanlı oluyor.
6. Gece dışarı çıkmayı sevmiyorum.
Hayırıdır, karanlık fobisi mi, nedir?
7. Sonraki işimde şimdi oynadığım karakterin tam tersini oynamak istiyorum.
Bir karakterin, bir de tam 180 derece tersi var malum.
8. Karaktere ulaşma yolculuğumda uzun bir gözlem sürecinden geçtim.
Gezi ve gözlem kolu başkanı mübarek.
9. Zaten ben küçükken hep erkek çocuklarıyla oynardım.
Bir erkeği “Ben küçükken hep kızlarla oynardım” diye övünürken duymak zor. Ama kadınlar için hep övünülecek bir şey olmuştur nedense küçükken erkeklerle oynamak.
10. Albüm teklifleri alıyorum ama asla öyle bir niyetim yok, ben oyuncuyum.
Yav he he.. Söylemediğin şarkı mı kaldı allasen?!
11. Hala oldum diyemiyorum.
Bu “mütevazılığı” da başka meslekte görmesi zordur: -Mesleğiniz? -Doktorum. Ama hala tam oldum diyemiyorum.