Erkek egemen bir toplumda, ülkenin sinemasına da benzer hakimiyetin sirayet etmesi, ağırlık sahibi olması elbette kaçınılmaz. Ancak ortada böylesine bir hükümranlık söz konusuyken dahi sinemamızda kadının toplumdaki yerini, yaşadığı zorlukları ve çileli mücadelesini konu alan pek çok nitelikli film var. Özellikle 80’li yıllardan itibaren bu türde çok başarılı ürünler vermiş bulunan Türk Sineması’nda bu filmler yeri geldiğinde sözünü yüksek sesle söylemekle kalmadı, içerik ve kalite olarak da standardın üzerinde yapımlar olmayı da başardı.
İşbu filmlerden bazılarını siz Listelist okurları için listeledik. Buyurmaz mısınız?
1. Asiye Nasıl Kurtulur (1986)
Farklı türlere dokunmaktan çekinmeyen, çok katmanlı içeriği ve hemen hemen tüm oyuncularının iyi performanslarıyla sinemamızın unutulmaz yapımlarından “Asiye Nasıl Kurtulur?”, Vasıf Öngören’in ünlü tiyatro oyunundan Atıf Yılmaz tarafından beyaz perdeye aktarıldı. Film hayat kadınlarının yaşamlarını başarıyla fotoğraflarken, kadının toplumda barınabilmesinin gereklilikleri, iyi-kötü, doğru-yanlış gibi meseleler üzerinden sorduğu sorularla da dikkat çekiyor. Başyapıt mertebesini sonuna kadar hak eden bir film “Asiye Nasıl Kurtulur?”.
“Asiye bir hayat kadınıdır ve Fuhuşla Mücadele Derneği’ne bir mektup yazmıştır.
Dernek Başkanı Asiye’yi ziyarete geldiğinde genelevde Asiye adında birini bulamaz..
Bunun üzerine “insan her koşulda direnebilir” diye düşünen Seniye Hanım’a
genelev çalışanları tarafından bir oyun teklif edilir. Asiye’nin hayatı canlandırılır,
dönüm noktalarında Seniye Hanım’a “Asiye’nin şimdi nasıl kurtulacağı” sorulur,
Seniye Hanım’ın verdiği cevaplara göre oyun her defasında yeniden kurulur.
Siz de bu “Asiye Nasıl Kurtulur” oyununa katılmak istemez misiniz?”
2. Bataklı Damın Kızı Aysel (1934)
Sinemamızın ilk kadın starı Cahide Sonku’nun yıldızının parladığı film. Senaryosunu Nazım Hikmet’in yazdığı, Muhsin Ertuğrul’un yönettiği film, sinemada kadın star döneminin de başlangıcı olarak kabul ediliyor. Filmde Cahide Sonku’nun sarı saçları, renkli gözleri ile yakaladığı batılı hava söylenenlere göre, epeyce konuşulmuş, başına bağladığı yemeni de dönemin fenomeni olmuş. Birkaç yıl sonra Cahide Sonku, Şehvet Kurbanı’nda sinemamıza “Vamp Kadın” figürünü getirmiş, yine Muhsin Ertuğrul’un yönettiği Mavi Melek filminde de sinemamızdaki ilk erotizm unsurlarına imza atılmış.
3. Aaah Belinda! (1986)
Ziyadesiyle özgün senaryosu, önermeleri, nokta atışı göndermeleri ve bünyesinde barındırdığı psikolojik gerilim ve fantastik unsurları ile “Aaah Belinda”, Türk sinemasının en acayip filmlerinden biri kuşkusuz. Filmin tadını ekşitmemek adına içerik hakkında çok detaya girmiyor ve henüz izlemediyseniz Serap ve Naciye ile, dunganga ve dev şampuanla tez zamanda tanışmanızı tavsiye diyoruz.
4. Gelin (1972)
Ömer Lütfi Akad’ın 1973’teki Düğün ve 1974’teki Diyet filmleriyle devam eden “Göç Üçlemesi”nin ilk halkası. Yeni yaşam umudunun peşinde yolu İstanbul’a uzanan ailenin büyükşehire uyum sağlama çabaları ve bu uğurda ödediği bedelleri gözler önüne seren filmde, ekseriyetle Meryem karakterinin değişimine ve dönüşümüne tanıklık ediyoruz. Hülya Koçyiğit, Kerem Yılmazer ve Kamuran Usluer filmde başrollerde.
5. Teyzem (1986)
Konservatif bir mahallenin ve mahalli denetimin baskıcı rejiminin gölgesinde, komşuluk ilişkilerinin güçlü olduğu bir coğrafyada genç bir kız olan Üftade’nin tüm çabalarına rağmen kendi iç cehennemine hapsoluşuna tanık oluyoruz Teyzem’de. Psikolojik yönü güçlü, ürpertici, yer yer sinirleri zorlayıcı, ziyadesiyle özgün bir Halit Refiğ filmi. Filmde izleyenlerin kolay kolay unutamayacağı cinsten sahneler mevcut.
6. Sultan (1978)
Öykünün merkezindeki bir aşk hikayesi varmış gibi görünse de, filmde büyükşehrin gecekondu mahallelerinin birinde çocuklarıyla hayata tutunmaya çalışan dul ve çocuklu kadın profili de güçlü biçimde işlenmektedir aslında. Kocasından sürekli olarak dayak yiyen komşu, muhtarın çapkın oğlu Kemal’in(Bulut Aras)’ın mahalledeki gönül eğlentisi Asiye(ve onun mahalledeki diğer kadınlarla ilişkisi) gibi unsurlarla da büyükşehrin gecekondu mahallelerindeki kadınlar irdelenir. Dramı ve komediyi dozunda harmanlayan, oldukça başarılı, epey seyirlik bir Yeşilçam klasiği “Sultan”. Senaryosunu Yavuz Turgul’un yazdığı, Kartal Tibet’in yönetmenlik koltuğunda oturduğu, Türkan Şoray, Şener Şen, Adile Naşit, İlyas Salman ve Erdal Özyağcılar gibi oyuncuların yer aldığı bir filmin kötü olması pek de olası değildir zaten. Özellikle Şener Şen’in canlandırdığı Bakkal Bahtiyar karakterinin hastası olmamak neredeyse imkansız.
7. Fahriye Abla (1984)
Yavuz Turgul’un ilk yönetmenlik deneyimi olan, Ahmet Muhip Dıranas’ın meşhur şiirinden beyaz perdeye aktarılan filmde, aşık olduğu ve mahremini paylaştığı adamın kendisini hayal kırıklığına uğratması ve gelişen olaylar sonucunda hapse düşen Fahriye’nin öyküsünü karşımıza çıkıyor. Kötü yolu teğet geçen Fahriye, fabrikada çalışmaya başlar, iş ve emek kavramlarıyla, aydınlıkla tanışır. Bu süreçte cinsel özgürlüğünü de elde eder. Filmde beyaz perdeye yansıyan kadının cinsel obje olmaktan uzaklaşarak, cinselliğin öznesine dönüşümüdür.
8. Kırık Bir Aşk Hikayesi (1981)
Başrollerini Hümeyra ve Kadir İnanır’ın paylaştığı, Cahit Berkay’ın olağanüstü müzikleriyle katkıda bulunduğu çok özel bir Ömer Kavur filmi. Edebiyat öğretmeni olarak atandığı kasabada aşkı bulan Aysel ile Fuat’ın kırık öyküsü, şahane diyalogları ve yumruk yemişe döndüren finali ile izlenmeye fazlasıyla değer bir film Kırık Bir Aşk Hikayesi.
9. Şalvar Davası (1983)
Müjde Ar ve Şener Şen’in başrolde olduğu komedi filminde kırsalda yaşayan kadının ne yazık ki bugün bile çözülemeyen sorunları, yer yer traji-komik, yer yer de karikatürize durumlarla resmediliyor. Erkeğin ataerkil sisteme yaslanarak kadını nasıl köleleştirdiğini izlediğimiz Şalvar Davası, köye yeni gelen öğretmen Elif’in erkek egemen düzeni değiştirmeye başlamasıyla, alt üst olan dengeleri anlatıyor. Filmin antagonisti olarak da Öğretmen Elif’in karşısında, sistemin tepesindeki isim olan Ömer Ağa(Şener Şen) var.
10. Kurbağalar (1985)
Başrollerinde Hülya Koçyiğit ve Talat Bulut’un yer aldığı Şerif Gören imzalı filmde hikaye domates, biber ve kurbağa toplayarak geçimini sağlayan Trakya köylülerinden Elmas Kadın’a odaklanıyor. Kurbağalar’da hem yaşadığı coğrafyadaki erkeklerin hem de hemcinslerinin baskı ve engellemelerine karşın çalışarak, aşkına sahip çıkacak iradeyi ortaya koyan bir kadın portresi görüyoruz.
11. İffet (1982)
Sevgisiz, baskıcı bir ailede büyüyen İffet’in mahalledeki biricik aşkı Cemil’in başka bir kadınla evlenmesi, sonrasında da türlü sebeplerle evinden ve mahallesinden sürgüne yollanmasıyla İffet’ten Demet karakterine dönüşümünü izliyoruz. Filmde pek fazla yapımda rast gelmediğimiz gücü, parayı ve şöhreti eline geçiren bir kadın profili karşımıza çıkmakta.
12. Adı Vasfiye (1985)
Yer yer fantastik öğelere de bünyesinde yer veren Atıf Yılmaz & Müjde işbirliğinin ürünü film, hem bireysel hem de toplumsal pek noktaya cesurca temas ediyor. Barış Pirhasan’ın Necati Cumalı’nın eserinden özgün bir teknikle senaryolaştırdığı filmde, bardaki bir kadının bir yazarın zihin dünyasında kaç farklı hikayeye sahip olabileceği konusu işleniyor.
13. İki Genç Kız (2005)
Handan ve Behiye’nin kadın olarak yaşadıkları şehirde varolabilme öyküsü. Annesi ile yaşayan Handan(Vildan Atasever) nefes alabileceği alan bulmasına rağmen erkeklere bağımlı bir yaşam sürmektedir. Diğer taraftan Behiye ise evde ağabeyinin yoğun baskısından muzdariptir. Çevrelerindeki herkes, 2 kızın dışarıdaki hayatlarını denetlemeye çalışır. Kendilerine benzemeyen hayatlara karşı kinlidirler. İki Genç Kız filmi, bir anlamda genç kızların özgürlüklerine ve cinselliklerine karşı yüksek dozda öfke besleyen topluma karşı verdikleri bir kadın olma mücadelesi.
14. Geriye Kalan (2011)
Uzun süredir mutlu bir evliliği olan Sevda’nın, kocası Cezmi’nin kendisini başka bir kadınla aldattığını öğrenmesiyle alt üst olan dünyasını konu alan Çiğdem Vitrinel filmi Geriye Kalan, sinemamızın son yıllardaki en gerçekçi kadın hikayelerinden biri. Klasik aldatan-aldatılan taraflılığından öte film yeri geldiğinde hikayenin tüm muhataplarına acımasızca girişebiliyor, zıtlıkları iç içe geçirerek, sahici ve yalın bir anlatımla ortaya çarpıcı bir yapım çıkartıyor.