Ülkemizde azalarak bitmeyen şeylerden biri de turist furyası. Giren döviz çıkan döviz, evet evet bunlar güzel şeyler ama biliyoruz ki çoğumuz İstiklal Caddesi’ne her çıktığında “Yine turistlerle dolmuş taşmış burası, öğ turist, aa bak turist” şeklinde isyan ediyor.
Bu sebeple karşıdan görüldüğünde duştan çıkmış bir Huysuz Virjin görmüşçesine uzaklaşmanıza yardımcı olacak bazı turist belirleyici ögeleri listeledik.
Foto foto!
Kamp çantası ve tuhaf sandalet ikilisi
Bu çanta ve ayakkabı ikilisiyle birlikte etnik desenli mor bir bol pantolon görmeniz adetten olmakla birlikte bir turistin en önemli belirleyici özelliklerinden biridir çantasıyla ayakkabısı. Şehrimizdeki Arap turistler dışında kalan her turist için bu iki ögeyi bir göstergeç olarak kullanabiliriz. Zira herhangi bir Arap turisti kamp çantasıyla gördüğünüz gün dönüp bir de göğe bakın, kırmızı kar filan yağıyor olabilir.
Bolca çocuk, bebek arabası
Yine bir Arap turist göstergeciyle karşı karşıyayız. Irkçı değiliz haşa, bunlar gerçekler. Bu turist tipini görebileceğiniz iki yer var. Öncelikli olarak İstiklal Caddesi, bir de alışveriş merkezi Cevahir. Anam anam. Seri üretim mini kavrukstarlar ve bebek arabasından dünyayı yöneten minik Kaddafiler, bu ülkenin tekstil piyasası masanıza meze olsun be!
Saç ektirilen kafalar ve siyah saç bandı
Arabistan’da yayılan haberlere göre Türkiye, dünya üzerinde saç ekiminin yapıldığı tek ülke. Bu yüzden kafası minik minik kırmızı noktalarla kaplı, üzerinde herhangi bir spor giyim markasının sembolünü taşıyan siyah saç bantlı insanları bu kadar çok görüyoruz. Bakmayın, korkabilirsiniz.
Boyna asılan çok işlevli çanta
İçinde neler olduğunu hep merak ettiğimiz çantadır. Çin Seddi’nden bir duvar parçası mı? Almanya’da yaşayan kuzenin sünnetlik fotoğrafı mı? Bir turist için gereklilik ve işlevsellik iki önemli unsur. Hal böyle olunca garip anatomili çantalar da kullanması farz hale geliyor.
Bir şemsiyenin izinden giden kısa boylu insanlar topluluğu
Uzakdoğu’dan gelen misafirlerimizi tanımlamak için yeterli bir sözcük şemsiye. Zira kendileri tek başına gezerlerse aman Allah kartellerin köşe başlarında onları kaçırmak için filan beklediğini düşünüyor olacaklar ki hep sürü halindeler hep. Onları herhangi bir tarihi eserin başında rehberlerini mülayim bir havayla dinlerken görebilirsiniz.
Ultra kısa saçlı 60 yaş üzeri kadınlar birliği
Emekliliğini İstanbul’a gelmek için beklemiş Fransız veya bir ihtimal Alman turistlerin tamamen bu furyadan oluştuğu bir gerçek. 80’leri unutmak istediğimizi bir kez daha kanıtlayan kot pantolonlarıyla ve ellerinde haritalarıyla burunlarının üzerine düşürdükleri gözlükleriyle Karaköy civarında filan görebilirsiniz.
Hawaii desenli mutluluk gömleği
Sahile gelecekken yanlışlıkla ilk soldan geriye dönüp yaklaşık bi’ 500 km ters yöne gitmiş olan bu turisti beton kaplı caddelerde gözlerinde giremediği denizin hüznüyle ve belindeki ördek simidiyle görebilirsiniz.
Gönül dostları perspektif yarışında
Bunun benzerleri sadece bizde değil, her yerde tabii. Piza Kulesi’ni ittirenler, Eiffel Kulesi’ni iki parmağının arasına alanlar… Muhtemelen turist olmanın 5 farzından biri bu tarz fotoğraflar çekmek.
Herhangi bir tarihi esere 1 dakikadan uzun bakan herkes
Bunun bir de 1 dakikadan süre söz konusu tarihi eseri izleyen turisti izleyip “Ulan kaç senedir İstanbul’da yaşıyoruz bi’ Sultanahmet’e gidemedik.” diye serzenişlere düşen yurdum insanı versiyonu vardır ki hüzün sebebidir.
Vapurda martı, Balat’ta çocuk, Sultanahmet’te Sultanahmet fotoğrafı
Çünkü simit yemeyen martı, martı değildir.
O tramvay buraya gelecek!
Turistsin, İstiklal Caddesi’ndesin. Ortadan geçen “nostaljik” tramvayın fotoğrafını çekmeyene biz turist demeyiz arkadaş. Bu zorunluluk emekli bir amcanın makro lale fotoğrafı çekmesi derecesinde bir zorunluluktur, o derece.
Portakal suyu, nar suyu, Maraş dondurması
Seyyar satıcılardan veyahut normalde portakal suyu satmayan yerlerden kapaklı kabında burjuvazi etiketli narenciye suları da bir başka turist etiketi. İnin Galata’ya doğru, çıbığa batırılmış dilim ananas giyen Almanlar mı dersin, bardağı 3 leroya karışık meyve suyu içen Belçikalı öğrenci mi dersin… Evlere şenlik.
Toplu taşıma araçlarında yarın yokmuşçasına bağıra bağıra gülen HERKES
Evet, o sizsiniz. Ön sırada oturan ninenin kafasını bin bir güçlükle 270 derece çevirip muhtemelen boyun fıtığı olma sebebi de sizsiniz. Turist kavramını bir ırk olarak genellesek birincil özelliklerinden biri “anıra anıra gülmek” olurdu herhalde.